Rusya güçleniyor

Mýsýr ya da Suriye’deki geliþmelere sadece bu ülkelere bakarak yaklaþmak, dünyadaki diðer geliþmelerden baðýmsýz deðerlendirmek, sýnýrlý sonuçlar çýkarmaya yol açar. Özellikle Uzakdoðu’daki geliþmeler Ortadoðu’nun kaderini belirleyecek ve bu bölgede ortam giderek geriliyor.

Rusya, Doðu Sibirya ve Rusya Uzak Doðusu denen bölgede bir hafta süren çok büyük bir askeri tatbikat yapýyor. Doðu Sibirya, Çin ile olan sýnýrý; Rusya Uzak Doðusu ise, Pasifik Kýyýlarýný, Bering Boðazý’ný, Kore ve Japon Denizi ile komþuluðu ifade eden bölge. Kýsacasý epeyce kritik bir coðrafya söz konusu.

Tatbikat 160 bin asker, 5 bin personel, 70 savaþ gemisi, 160 savaþ uçaðý ve helikopteri ile gerçekleþtiriliyor. 2013 yýlý içinde gerçekleþtirilen bu üçüncü büyük tatbikat. Bundan önceki Mart ayýnda Karadeniz kýyýlarýnda yapýlmýþ, 7 bin asker ve 30 savaþ gemisi sergilenmiþti.

Tatbikatlarýn amacý da hep ayný þekilde ifade edilmiþti: Rusya ordusunun operasyonel ve reaktivasyon kapasitesini test etmek. Gayet tabi komþularý caydýrmak ve tehdit etmek için savaþ oyunu yaptýklarýný söyleyemezler, bu savaþa davet olur. Ama ne denirse densin, böyle kapsamlý tatbikat yapýlýnca mesajýn pek barýþçý olduðu düþünülemez.

Güçlenen ordu

Rusya ordusu 1998’den itibaren çok hýzlý bir modernleþmeye gitti. 2011-2020 arasýnda yaklaþýk 470 milyar Euro’luk askeri harcama yapýlmasý ve askeri malzemenin yaklaþýk %70’inin yenilenmesi öngörüldü. Yenileþtirilmiþ birlikler Rusya Uzak Doðu’sunda konuþlandýrýlýyor; 2012’de hizmete giren nükleer denizaltý ile 28 denizaltý Pasifik’te görev yapýyor. Bu arada hatýrlatalým, Pasifik’te nükleer denizaltýsý olan tek ülke Rusya deðil; denizin dibi kaynýyor.

Eski Kýzýl Ordu günlerinin özlemi var mýdýr bilinmez, ancak bugün eriþtiði kapasite ve onlarýn tatbikatlar yoluyla sergilenme biçimi, Soðuk Savaþ yýllarýna bir özlem olduðunu düþündürüyor. 

Ardý ardýna yapýlan tatbikatlarýn komþu ülkelere ve dünyaya ne söylediði önemli. Ancak en az bunun kadar önemli bir diðer konu da, büyük ve güçlü bir ordunun denetimi. Putin, tatbikatlarýn bir amacýnýn da ordudaki emir-komuta iliþkisinin test edilmesi olduðunu açýkladý. Rusya’yý eski gücüne kavuþturma derdine düþtüyse, bir yandan orduyu kuvvetlendirmek öte yandan da bu kuvvetlendirdiði orduyu kendi baþýna iþ açmamasý için denetlemek durumunda.

Komþulara tehdit

Tatbikatýn öncelikle Çin’i tehdit ettiði ileri sürülebilir. Her ne kadar 2004’te iki ülke arasýnda anlaþma yapýlmýþ ve Rusya tatbikatla ilgili bilgileri Çin ile paylaþmýþ, hatta ‘2013 Ortak Deniz’ ilkesine varýlmýþsa da, 4 300 kilometrelik ortak sýnýra son derece yakýn yerlerde yapýlan bu tatbikatýn Pekin’i endiþelendirdiði söylenebilir.

Bununla birlikte, Rusya’nýn esas olarak Japonya ve ABD ile derde kaldýðýný söylemek daha anlamlý gibi gözüküyor. Zira askeri tatbikatýn en yoðun yapýldýðý yer, Sakhalin ve Kuril adalarý bölgesi. Bu adalar Japonya’ya ait, ancak 2.Dünya Savaþý’yla birlikte Rusya iþgaline geçti. Japonya adalarýn iadesini istiyor, Rusya ise satmak. Öyle yüksek fiyat istiyor ki, Japonya’nýn almasý mümkün deðil; ayrýca kendi malýna para ödemek de istemiyor.

Meselenin bir diðer boyutu, askeri anlamdaki Japonya-Güney Kore-ABD baðýnýn hedef alýnmasý. Bering Boðazý’ný da yap-boza eklersek, tatbikatýn neredeyse dorudan ABD’ye mesaj gönderdiðini söyleyebiliriz.

Rusya çok açýk olarak, eski alanlarýna geri dönme kararý almýþ. Ne Suriye’yi býrakacak ne Orta Asya’yý ne de kendi Uzak Doðu’sunu. ABD Mýsýr’daki darbeye darbe demiyor ve kýnamýyorsa, belki bir gözü Uzakdoðu’da olduðu içindir.