Rusya ile baþýndan itibariyle tüm konularda ayný fikirleri paylaþmadýðýmýzý herkes bilmekte. Ýçinde bulunduðumuz zaman dilimi jeostrateji anlayýþý, yeni dünya siyaset dili ve yöntemlerinin getirdiði yeni çalýþma metodolojisi bize þunu öðretmekte. Kimse ile sonuna kadar tam olarak anlaþmamýz mümkün deðil. Devrede olan herkesle madde bazlý anlaþmalarýn serüvenini dizayn etmekteyiz.
Baþkan Erdoðan’ýn ustalýkla yaptýðý her adýmý takip etmekteyiz. Nasýl bir ince isçilik kabiliyetiyle, Türkiye’nin bugünü ve geleceðini inþa ettiðini görmekteyiz.
Rusya tüm detaylarý ile Türkiye’yi takip ediyor. Sovyet döneminden itibaren, Türkiye üzerine üniversitelerde enstitüler kurdu ve araþtýrma masalarý açtý. Türkiye’nin geçmiþ ve gelecek tüm kodlarýný anlayarak, siyaset yöntemlerini devreye soktuðunu þimdi de görmekteyiz.
Baþkan Erdoðan’ýn elini güçlendirecek adýmlarý atmak, sadece Devlet kurumlarýnýn iþi deðil ve olamaz. Toplum olarak þu anda içinde bulunduðumuz dayanýþma, Reis-i Cumhurun elini güçlendirmeye hizmet etmelidir.
Maalesef Türkiye içinden çýkan bazý çatlak sesler, bizimle sahada cidden oyun kurgu içinde olan taraflarýn da kullandýðý enstrümandýr.
CHP Genel Baþkanýnýn söylem ve argümanlarýný iyi tartmasý, Türkiye’nin geleceði için hayati anlam taþýmaktadýr. Rusya’nýn birçok araþtýrma analiz merkezlerinin, þehitler çoðalýrsa Türkiye içindeki muhaliflerin “Ýdlib’de ne iþimiz var” söyleminin üzerine, orta vade için planlama yaptýklarýný açýktan görebiliyoruz. Ana akým medyaya baktýðýmýzda, CHP Baþkanýnýn Türkiye’nin iç kamuoyunda çatlaklýklar oluþturabilmesi üzerine beklentilerin olduðunu açýktan sezmekteyiz.
Rusya ile birçok konularda ayrý düþündüðümüz açýktýr. Esad konusunda, muhaliflere yapýlan zulüm konusunda, Rusya’nýn bakýþ açýsý Türkiye ile ayný deðildir! Rusya, PYD-YPG unsurlarýnýn Türkiye’nin isteði üzerine köþeye sýkýþtýrýlmasýný destekliyor gözükmekle; bir taraftan bu terörist unsurlarýný Esad’ýn yanýna iteklettirilen enstrüman olarak yorumladý, diðer taraftan Türkiye’yi tatmin edecek durum olarak!
Muhaliflerin hedef alýnmasýnýn nedenlerinin en baþýnda gelen argüman Esad’ý muhalifsiz zafer masasýna oturtma gayretidir. Bu durum Rusya’nýn; bu coðrafyada kalýcý hale getirilmesine, hem de bütün yeni ekonomik jeostrateji hatlarýnýn kontrolünde baþ aktör belirlenmesine hizmet edeceðini hesapladý.
Bir taraftan ABD’nin Suriye üzerinden Akdeniz’deki varlýðýný minimize etmek ve kendine baðlý duruma sokma çabasý, diðer taraftan maskeleri düþüren Türkiye’nin elindeki argümanlarý azalan durumda anlaþmaya iteklemek.
Bir taraftan kendine yönelen Karadeniz, Baltýk ve Gürcistan merkezli Kuzey Kafkasya ablukasýný delmek için Akdeniz’e konumlanmak, diðer taraftan ABD’nin bölgeden ittifak halinde olan tüm ülkelerle dirsek temasý kurmakla kendi beka mücadelesini yaptýðýný düþünmekte.
Evet, böyle bir ortamda Türkiye’yi karþýsýna alacak lüksünün olmadýðýný da görmekteyiz. Türk Ordusu ve Baþkomutanýn dirayeti, toplumun tek yürek pozisyon sergilemesini görmekte. Tabii ki bu durum karizmasýný sarsmadý deðil, Rusya’nýn! Ýþte o sebepten tesadüf olarak okunmamasý gereken Makarov isimli savaþ gemisinin geçiþini yapmasý, ergen refleksi olarak okunmalý ve nasýl bir telaþa düþtüðünün göstergesi olarak yorumlanmalýdýr. Rus Dýþiþleri Bakanlýðýnýn resmi tüvitýr hesabý üzerinden, Osmanlý-Rusya arasýndaki 1877-1878 yýllarý arasýnda gerçekleþen 93 harbinin sonunda imzalanan Ayastefanos antlaþmasýný paylaþmasýyla, nasýl afallamýþ olduklarýnýn esasýnda yansýmasýný bize aktarmýþ olduklarýnýn farkýnda bile deðiller! Rusya hep köþeye sýkýþtýðýnda bu yöntemlere el attýðýný biliyoruz. Bu þunu bize izah etmekte; Ýdlib özelinde, Suriye genelinde Rusya istediði ortamý yakalayamamanýn telaþý içindedir. Türkiye’nin sahadaki baþarýsý, askeri baþarýsý ve halkýn orada “Muhammed’in Ordusu geldi” söylemlerini devreye soktuðunu, en az bizim kadar iyi görmekte. Resmi tüvitýr hesaplarýndan bu kadar telaþlý biçimde aceleye gelecek paylaþýmlarý ile Moskova ziyareti öncesi konularýn sýnýrlarýný belirlemek istedikleri açýktýr. Ýþte tüm bu acil yapýlan görüntüler, Erdoðan-Putin görüþmesi öncesi zorlama köþeye sýkýþtýrma çabasýndan baþka bir þey deðil. Lakin bu yöntem, bu sýkýþýklýðýn sonucunda anlaþýlacak konularýn da sýnýrlarýný belirlemek için yapýlan telaþlý yöntem olduðunu da bir tarafa not edelim.
Sonuç ne olur diye sorarsak? Rusya ile Türkiye iliþkileri muhakkak devam ettirilecek. Bu içinde bulunduðumuz siyasi havanýn zorunluluðu olduðunu unutmamakta yarar vardýr. Türkiye ile anlaþabilme, Rusya için de hayatidir. Putin bunu iyi idrak etmekte. Son ana kadar zorlamalar devam edecek ama ipleri kimse kopartmak istemeyecek. Türkiye’nin tezleri konumu ve durumu nedeniyle parça parça olsa bile geçerli olacaktýr. Ýdlib, sadece Ýdlib deðil. Suriye’nin geleceðindeki rengi ve resmi belirleyecek kaledir. Suriye’nin geleceðindeki renk ve resim demek Türkiye’nin gelecekteki güvenliðinin rengi ve þekli demektir. Rusya-Türkiye iliþkilerinin ifrat uçlara kaçmadan, altýn orta noktasý bulunarak devam ettirilmesi, Moskova-Ankara için de hayatidir. Her iki liderin sonunda varmak isteyecekleri nokta, burasý olacaðýný tahmin etmek zor deðildir. Bahar Kalkaný’nýn baþarýsý, sonuç itibari ile Suriye ve tüm Akdeniz bölgesi için Türkiye’nin bayraktarlýðýndaki fiili baharý oluþturmak için temel taþý olacaktýr.