Dýþ politikada iþler çok girift. Rus uçaðý, Ruslar’ýn Suriye’de Türkmen bölgelerini bombaladýðý ve Türkiye’de devletten topluma herkesin buna çok öfkelendiði dönemde, sýnýr ihlali yaptýðý gerekçesiyle düþürülmüþtü.
Sonrasý malum. Ruslar çok kýzdý. Rus kýzgýnlýðýnýn bütün rengi Putin’in tavýrlarýna yansýdý. Bir yerde Putin’in de karizmasý çizilmiþti.
Türk-Rus iliþkileri bozuldu. Bunun iki ülkeye de zarar verdiðini her iki ülkenin yetkilileri de kabul ediyor. Ki Türkiye açýsýndan Suriye’de pozisyonumuz zarar gördü, ekonomi ciddi anlamda olumsuz etkilendi. Ýliþkiler neredeyse soðuk savaþ günlerine döndü. Olanlar Rusya’yý da olumsuz etkiledi ama Putin yönetimi, “uçak düþürülme” hadisesini “ülke prestiji” açýsýndan gördüler ve orasý tamir edilmeden barýþmaya yanaþmadýlar.
Bu yüzden Türkiye’nin bütün giriþimlerine raðmen Putin deyim yerindeyse “Burnundan kýl aldýrmama” tavrýný sergiledi. “Türkiye adým atsýn, özür dilesin, tazminat ödesin, iþler düzelsin” mealinde tepkiler verdi.
En son geliþme, Cumhurbaþkaný Erdoðan ve Baþbakan Yýldýrým’ýn 12 Haziran “Rusya günü” dolayýsýyla Putin’e ve Medvedev’e gönderdiði kutlama mesajý oldu. Mesajlarda “Münasebetlerimizin hak ettiði seviyeye yükselmesi temennisi” dile getirildi.
Rusya’nýn bu son jestlere nasýl cevap vereceðini göreceðiz.
Bu arada, baþka kanallarla da sorunun çözülmesi için giriþimlerde bulunulduðuna dair bilgiler var. “Türkiye’nin uçaðýn düþürülmesinden dolayý ‘üzüntü’ bildirmesi ve ölen pilotun yakýnlarýna ‘yardým’ yapýlmasý” tarzýnda bir formül üzerinde çalýþýldýðý, bu arada Rusya’daki Müslüman dini liderlerin de devrede olduðu söyleniyor. Türkiye - Rusya iliþkilerinin saðlýklý olmasýnýn ayrýca Rusya’daki Müslümanlar açýsýndan da büyük önem taþýdýðýný not edelim.
Türkiye - Rusya iliþkilerinin iyi gitmesinin her iki ülkenin de yararýna olduðu muhakkak. Onun için gerilimin atlatýlmasý önemli.
Belli ki þu süreçte gerilimin düþürülmesi en azýndan Türkiye’nin “Uçak düþürülmesinde bir yanlýþlýk” oldu tarzýnda iyileþtirici adým atmasýna baðlý.
Ancak ortada yine de özellikle “Suriye eksenli” bir sorun olduðu gözden kaçýrýlamaz:
Belli ki Suriye’de Türkiye-Rusya duruþu, baþýndan beri uyuþmuyor. Rusya Esed’i destekledi, Esed’le birlikte muhalifleri vurdu, bu arada Türkiye’nin kendi güvenliði açýsýndan çok önem verdiði Türkmenleri de vurdu, daha ötede ABD ile birlik olup “DAEÞ’e karþý mücadelede iþbirliði” adý altýnda PYD’ye alan açtý. Bu arada Türkiye’nin Suriye semalarýnda uçak uçurmasýnýn önünü kesti.
Diyelim Rusya ile uçak krizinde þu veya bu þekilde “alttan alma” ile sorun bir yere geldi.
Sonra Suriye’de Rusya’nýn tavrý deðiþecek mi?
Yoksa Türkiye mi Suriye’de yeni bir tavýr geliþtirecek?
Rusya’nýn ve Türkiye’nin pozisyonlarý ayný kaldýðý takdirde, Türkiye mesela PYD ile iliþkiler konusunda “müttefik” Amerika’yý sorguladýðý gibi Rusya’yý da sorgulayacak mý?
Hele Rusya yeniden Türkmen bölgelerine saldýrý düzenlediðinde Türkiye, sessiz mi kalacak?
Ýliþkiler düzelsin, tamam, ama bu, Rusya’ya bütün rezervlerimizi kaldýrdýðýmýz izlenimi vermesin. Çünkü Suriye iþi çok karýþýk ve orada Suriye’den öte bir bölge dizayný mücadelesi veriliyor. O sebeple Suriye’de Amerika ile iliþkilerimizin niteliði de hayati önem taþýyor.
HAMÝÞ: “Hamiþ” Ahmet Kekeç’in yazý sonlarýna eklediði notlarý ifade ediyor. Haydi bugün ben de onun “Hamiþ”i ile ona yazayým. Dünkü yazýsýnda benim salý günkü “Acaba Davos’un rövanþý mýydý?” baþlýklý yazýmý iðnelemiþ. Þu ifadelerle:
“ Sevgili aðabeyimiz gücenmesin ama iþin içine Davos’u ve “van münit”i karýþtýrýp, birtakým panik cümleleri kurmanýn da âlemi yok. Çünkü ortada, baþarý ya da baþarýsýzlýk diye deðerlendirebileceðimiz bir durum yok. Bir “cenaze töreni” var sadece. Hepsi bu.”
Demek “Hepsi bu.” Acaba Sayýn Cumhurbaþkaný, Haham’ýn “Türkiye’nin liderlerine Kürtleri öldürmeyi býrakmalarýný söyleyin” þeklinde konuþtuðu ortamda olsaydý da “Hepsi bu” olabilir miydi? Sevgili kardeþim gücenme ama politik bilincin beni þaþýrtýyor.