Rusya Ýran ittifakýnýn getirdiði ve getireceði felaketler...

Petrol fiyatlarýnýn hýzla iniþi, bölgedeki jeostratejik dengelerin deðiþmesi, Rusya’nýn ABD ile adý konmamýþ bir savaþýn içerisinde bulunmasý, Ýran’ýn Arap coðrafyasýnda Þii hattýný geniþletme planlarý, aþaðý yukarý bloklaþma eðiliminde kimin hangi tarafta olacaðýný da belirlemektedir.

Büyük devletler için bunun  sýkýntýsý belki çok fazla deðil, lakin küçük ve taraf olmak istemeyen ülkeler için bu durum felaket tablosunu sunmaktadýr.

Orta Doðu ateþini alevlendirme stratejileriyle kendisini muhattap haline getirmek isteyen Rusya ve Ýran, sadece Orta Doðu için deðil, Avrasya mekaný için de tehlike oluþturmaya baþladý.

Kafkasya ve Orta Asya ülkelerindeki geliþmeler, Orta Doðu olaylarý gerçeðinin de gözden uzak olmasý, Rusya ve Ýran’ýn bu bölgelerle ilgili adýmlarýný hýzlandýrmaktadýr.

Ýran Cumhurbaþkaný Müþaviri’nin, “Ýran yeniden tarih sahnesine geri dönüþünü, etki alanlarýný geri almakla baþladý” demesi ve “Azerbaycan, Tacikistan ve bir sýra Arap ülkelerindeki varlýklarýnýn bunun ispatý olduðu”nu söylemesi, bu anlattýðým tehlike sinyalinin ilk sesleridir.

Putin’in, eski Sovyetler Birliði ülkelerini geri istemesi ve yönetimlerini adeta iktidardan almakla tehdit etmesi de yeni bir durum deðil. Sadece Putin düne kadar bunu dolaylý yapmaktaydý, þimdi açýktan ve net tavýr sergilemektedir. Bu durum, Azerbaycan, Gürcistan, Kazakistan, Kýrgýzistan gibi ülkelere felaketin geliþi olarak görülmelidir. ABD; Kafkasya ve Orta Asya’daki muhalif gruplar, medya ve STK’larla ciddi çalýþmaktadýr. Bu sebepten de, muhalif eðilim Amerikan politikalarýnýn yanýndadýr.

Kafkasya, Orta Asya ülkelerinde yönetimlerin, hem Rusya, hem de ABD’ye yakýn durma dönemleri sona ermektedir. Çünkü þimdiki bu global bloklaþma eðiliminde, bu ülkelerden denge politikalarý deðil, net tavýr beklenmektedir. Azerbaycan Hükümeti’ne, ABD’den artan baskýlarýn altýnda yatan esas mesele de budur.

Putin bir taraftan, ABD diðer taraftan, bu ülkelerdeki yönetimleri “rengini belli et” baskýsýný yapmaktadýr. Rusya-Ýran ikilisinin ve ABD eksenli Batý bloðunun da, bu yönetimleri kendilerince yanlarýna çekme yollarý, içeride destekledikleri siyasi ve dini gruplardýr. Bu tablo Azerbaycan ve Kazakistan gibi ülkelerin, önümüzdeki dönemde sýkýntý yaþayacaklarý anlamýna gelmektedir.

Rusya bu coðrafyayý, ABD’ye terk etmeyecek biçimde stratejiler üretmektedir. Eski Sovyet ülkeleri bölgesinde çatýþma alanlarýnýn olmasý, Kafkasya, Orta Asya, Moldova, Ukrayna gibi esas etnik konulu sorunlarýnýn mevcutluðu, Rusya’nýn esas kozudur. Bu ülkelerdeki siyasi eðilim, Batý’ya doðru eðilirse hazýr savaþ alanlarý devreye girecektir. Rusya-Ýran ittifakýnýn, Suriye’deki yeni felaketlere yol açmasý, yeni bölgelerdeki planlarý aþaðý yukarý ortaya sunmaktadýr.

Rusya’daki kamu oyunun, Rusya’nýn Þii ittifakýnda yer almasýnýn, “Avrasya Fetvasý” olarak görülmesi ve bunun “Rusya’nýn kurtuluþu” gibi lanse edilmesi de, Rusya kamuoyunun bu konuda yönetimine destek verilmesi arzusundan doðmaktadýr.

Ruslar Farslarla birlikte, Anglosakson geniþlemesine karþý bu ittifaký körüklemektedir. Esasýnda, pazarlýða oturduklarýnda “kimin elinde daha fazla koz varsa, masadan o taraf daha fazla çýkarla kalkacak” tezine inanmakta. Bu tabloda kafalarýn Orta Doðu’ya çevrilmesi, bir sonraki aþamada ayak sesleri duyulan yeni felaketleri görmeye engel olmamalýdýr. Rusya ve Ýran, ABD ile pazarlýða otururken masada Türkiye’yi arzu etmemektedir. Tüm hedefleri budur. Çünkü bu pazarlýk konusu meselelerde, ABD’den ziyade Türkiye’nin etkisi ve rolü vardýr. Dolayýsýyla Türkiye’nin, Farslarla Ruslarýn oyununda yeni hamleler düþünülmeli ve bir an önce bu sinsi Orta Doðu felaketinin bir sonraki aþamasý olan Orta Asya, Kafkasya, Moldova, Ukrayna planlarýna hazýrlýklý yakalanmalýyýz.