Rusya, Ýran ve Batý üçgeninde Azerbaycan

Günlerdir Azerbaycan’da ciddi vakalar söz konusu. Cumhurbaþkaný Ýlham Aliyev Moskova’dan döner dönmez, beklenmedik bir karara imza attý. Azerbaycan Milli Tehlükesizlik Nazýrý (Milli Ýstihbarat Bakaný), ihanet suçlamasýyla görevden alýndý ve ev hapsinde þu an. Tabi ki tek baþýna alýnmadý, etrafýnda olan pek çok isim de tutuklandý. Ýstihbarat Bakanlýðý’nýn önemli generalleri tutuklandý. 

Olayýn nedeni, ihanetin neden oluþtuðu resmen söylenmese de yorumlar ve söylentiler Milli Ýstihbarat Bakaný Eldar Mahmudov’un, MOSSAD ve Ýngiliz gizli servislerine hizmeti, Azerbaycan’ýn Cumhurbaþkaný ve ailesinin kriptolu telefonlarýnýn yasadýþý dinlemesi istikametindedir.

Eldar Mahmudov’un döneminde; ülkede ciddi terör olaylarý, ölüm vakalarý yeniden gündeme taþýndý. Ýstihbarat Kurumunun açýklarý konuþulmaktadýr. DAEÞ’in, Azerbaycan baðlantýlarý bile gizemli operasyonun konusu oldu.

Eldar Mahmudov, uzun yýllardýr Azerbaycan’da istihbarat kurumunun baþýnda. Kendisi eski istihbaratçý deðildir. Polis teþkilatýndan yetiþme bir emniyetçidir. Azerbaycan Ýstihbarat Kurumunun, elit zemininin ve ciddi istihbaratçý kadrolarýnýn kurumdan silinmesi projesinin de Eldar Mahmudov’a ait olduðu yorumlanmaktadýr. Milli Ýstihbarat Bakaný’nýn evlatlarýnýn; pahalý arabalarý, villalarý, yurtdýþýndaki emlâklarý, günlerdir Azerbaycan kamuoyunu þoke etmektedir.

Ülkedeki muhalif isimlerin tutuklanmalarý, soruþturmalarda uygulanan þiddet yöntemleri, yýllardýr konuþulmayan konular, ismini zikrederken bile korkulan kiþiler ve korku imparatorluðunun tüm yaptýklarý teker teker gündeme sunulmaktadýr.

Ýþin ilginç tarafý, Azerbaycan Cumhurbaþkaný’ný uyaran, Rusya Baþkaný Putin olduðu da söylentiler içerisinde. 

Milli Ýstihbarat Kurumu’nun; dýþarýya baðlý çalýþmasý, yýlardýr ülkenin istihbari bilgilerinin genellikle Ýsrail ve Ýngiltere yönüne transfer edilmesi haberleri, ürpertici bir vakadýr. Doðrudur, Ýlham Aliyev olayýn tam iç yüzünü resmi aðýzdan söylemedi. Bunu kamuoyuna sunmadý. Lakin resmi isimler, teker teker ciddi açýklamalar vermekte.

Cumhurbaþkaný Aliyev’in kendi kadrolarýna vefalý olduðu herkesçe biliniyor. Aliyev böyle bir operasyonu; ciddi nedenleri olmasa, ülke güvenliði ve iktidar içerisinde darbe planlarý düþünülmeseydi, yapmayacaðý aþikârdýr. Burada iþin vahimtarafý; iktidar içerisinden darbe planlarýnýn gerçekleþeceði istikametindeki haberlerdir.

Zira Azerbaycan Hükümeti’ne karþý; Batý’nýn özellikle ABD ve Almanya eksenli bir baskýsý söz konusudur. Ülkede siyasi nedenlerle tutuklanan gazeteci Hatice Ýsmayýlova ve hukuk savunucularý Leyla ve Arif Yunus’un tutuklanmasý da, Batý’dan ciddi baskýlarýn artmasýna neden oldu.

Dolayýsý ile Ýlham Aliyev’in böyle bir operasyonu gerçekleþtirmesi ve yeni yeni isimlerin tutuklanmasý, eski ve yeni tüm karanlýklarý aydýnlatacak gibi gözüküyor.

Bu durum esasýnda Azerbaycan’ýn güvenliði açýsýndan ciddi okunmalýdýr. Zira Azerbaycan; Rusya, Batý ve Ýran üçgeninde bugün deðilse bile, yakýn zamanda sorunlar yaþayacak gibi duruyor. Ülkede dini radikal hatlar giderek daha da belirginleþmekte. Özellikle Vahabi hattý bayaðý boy göstermektedir. Ekonomik olarak çok güçlü olan bu hat, ileride siyasi rengi belirleyici güç olarak görülmektedir. Son Aþure günlerinde, beþ yüz bin civarýnda bir insan gücü, törenlere katýldý. Bu tablo Ýran’ýn, Bakü’ye güç gösterisi gibi yorumlandý.

Ýngilizler gerektiði zaman bu Þii tablonun önüne, Suudi eksenli dini hatlarý sahaya sürecek gibi bir durum söz konusu.

Rusya, Þii hatta ýlýmlý ve Sovyet döneminden beri bu hattý savunuyor. Bir tarafta, Azerbaycan gündeminde bir zamanlar akla hayale gelmesi mümkün olmayan, yeni siyasi bir renk olan, dini motifli siyasi hatlar güçlenmekte. Ve giderek de dini motifli bu renk, belirleyici bir unsur olacak gibi duruyor. Diðer tarafta ise, bir zamanlar “Türkiye” gibi duran, FETO’ya baðlý kurum ve kiþiler var. Paralel yapý operasyonlarý ise Azerbaycan’da pek sonuç vermemektedir. Halen para kaynaklarý zinde. Halen devletin kurumlarýnda, yerli isimlerle faaliyetleri mevcut. Halen okullar, dolaylý olarak kendi ellerinde.

Gülen’in en büyük ihaneti aslýnda budur. Bu ülkelerde “Türkiye’yi bu ekip temsil ediyor” yalanýyla sahayý, Türkiye’siz býrakma operasyonuna hizmet etmiþ oldular.

100 sene önce bu coðrafyada, yeni oyunlar oynandý ve saha Ýngiliz ve Ruslarýn arasýnda paylaþýldý. Bugün, tarihin tekerrür etmesinin arzu edildiði artýk görülmektedir. 100 sene önce de, güçsüz Osmanlý ile kötü zamanda yakalandý bu coðrafya. Bugün bu hadiselerin tekrarýna izin vermeyecek tek bir güç var. O da, GÜÇLÜ TÜRKÝYE... Gücün önünü kesme çabalarýnýn nedenleri, nasýl da net gözüküyor deðil mi?...