Geçtiðimiz hafta Rus Doðrudan Yatýrým Fonu’nun daveti ile Rusya’ya gittim ve 15 þirketin Yönetim Kurulu Baþkanlarý, CEO-CFO-CEO Yardýmcýlarý ile ayrý ayrý görüþtükten sonra iki Rus Bakanýn kabulü ile kendileri ve ekipleri ile toplantý yaptým. Ayný zamanda Moskova Devlet Üniversitesi Rektörü Viktor Sadovniçiy ile görüþtükten sonra, çeþitli medya kuruluþlarýný ziyaret ederek istiþarelerde bulundum... Yeni bir yol açýlmasý adýna güzel bir imkan oldu, katkýsý olanlara, baþta Fon Baþkaný Sayýn Kirill ve ekibi olmak üzere teþekkür etmek isterim...
Sevgili dostlar, dönünce tam 10 yýl önceki gidiþime ait dosyayý açtým ve Sayýn Putin‘in sað kolu dostumuz “PESKOV ile yaptýðýmýz konuþmayý bir daha okudum...Bildiðiniz gibi bu bant TV’de de yayýnlanmýþtý ve internette var.
Bugün itibariyle çok küçük bir bölümünü” sizlere aktarmak istiyorum...
Ýþte bugün “Rusya nasýl” bu hale geldinin detayý...Tekrar ediyorum; bu konuþma tam 10 sene önce yapýldý !
YÝÐÝT BULUT: 2001 11 Eylül saldýrýsýndan sonra, daha doðrusu 1989 Berlin Duvarý’nýn yýkýlmasýndan itibaren yani Amerika-Rusya diyalektiðinin 1989-2001 arasýnda sadece yerini “monoblok Amerika” ve ondan sonra 11 Eylül 2001 saldýrýsýyla yeni bir diyalektiðe býrakmasýyla
Rusya ile Türkiye iliþkisini son 8 yýlda nasýl tanýmlayabiliriz?
DMITRY PESKOV: Genel olarak þüphesizdir ki olumlu. Ýliþkilerimizde yani modern tarihte oldukça zor dönemler yaþandý. Bizim geliþme tempomuzla beraber bazen geri kaldýk, bazen çok hýzlý ilerlettik. Ama genel olarak, genel tablo son derece olumlu. Zaman zaman krizli dönemler yaþandý iki ülke arasýnda, karþýlýklý þüpheler, yanlýþ anlaþýlmalar oldu.
Fakat sizin de bahsettiðiniz gibi 11 Eylül süreciyle durum tamamen deðiþti. Ýki devlet de bölgede hayati bir rol oynadýðý için karþýlýklý sorumluluklar önem kazandý. Yanlýþ anlamalar varsa, güven yetersiz ise her iki devletin de süper bir gayret göstermesi gerekir. Zaten herhangi iki ülke arasýnda saðlam bir ticari yatýrým temeli varsa bu çok önemli bir sigortadýr siyasi iliþkiler açýsýndan. Kýsaca özetlemek gerekirse ticari ekonomik iliþkiler ve siyasi diyalog saðlam temeller üzerinde geliþim gösteriyorsa bu her iki ülkenin menfaatleri açýsýndan önem arz eder.
YB: Bu görüþmeyi 2001 Aðustos’unda petrol 30 dolarken yapsaydýk, görüþmemiz çok farklý olurdu. Bugün petrol 138 dolar. Ve hatta Amerika’nýn Ýran’a yapacaðý muhtemel operasyon ile petrol fiyatýnýn 200 dolara çýkacaðý konuþuluyor. Yukarý giden petrol fiyatý Rusya açýsýndan olumlu bir süreç. Çünkü Rusya askeri bir güç deðil sadece ekonomik bir güç de. Siz güçlü bir ekonomi olarak Avrupa Birliði’ne alternatif olarak bölgeden yeni bir ekonomik model çýkacaðýna inanýyor musunuz?
DP: Bunu hayat ve geliþme gösterir. Bu siyasi bir mesele deðildir. Bu bir fizibilite meselesidir. Bu noktada size Baþbakan Putin‘in 2 yýl önce Münih’te gerçekleþtirdiði konuþmasýný hatýrlatmak isterim: Bakýn, bu dünyada ekonomik kutuplar artýk eskisi gibi deðil. Ekonomik kutuplar yepyeni yerlerde oluþuyor. Rusya, Çin, Hindistan, Brezilya’nýn ürettiði bedel artýk Avrupa’da üretilen bedellerle kýyaslanabilir. Dolayýsýyla ekonomik gücün eskiden olduðu gibi artýk sadece belirli yerlerin kontrolü altýnda olduðu düþünülmesi söz konusu deðildir.
YB: Ukrayna’nýn Avrupa Birliði üyesi olmasý sürecine nasýl bakýyorsunuz?
DP: Ukrayna ve Rusya asýrlarca bir arada yaþamýþ kardeþ ülkedir. Ekonomilerimiz birbirine baðlýdýr. Dolayýsýyla bu üyelik baðlý olduðumuz ekonomik iliþkilerimize zarar verirse bu ne bizim ne de Ukrayna halkýnýn menfaatine olur.
YB: Putin bazý kararlar aldý ekonomiyle ilgili ve stratejik alanlarý yabancý yatýrýmlara kapadý. Bunu Rusya’nýn tekrar içine kapanmasý olarak mý algýlamalý, yoksa küreselleþme sürecine karþý bir dur noktasý mý koyulmuþ oldu?
DP: Tamamýyla kapatmadý ama bir limit koydu. ABD ve Avrupa dahil bütün geliþmiþ ülkeler bu dünyada ayný þeyi yapmaktadýr. Rusya’ya bugün yurtdýþýndan gelen doðrudan yatýrým yýlda 80 milyar dolar düzeyindedir. Ýngiliz, Amerikan ve Fransýz þirketler petrol alanýnda Rusya’da söz sahibi olan þirketlere sahiptir. Bununla birlikte tabii ki stratejik alanlarda sýnýrlamalarýmýz var. Böyle bir servete sahip çýkan bir ülke olarak Rusya yabancýlara hoþ geldiniz diyor ama belli bir noktaya kadar...
Deðerli dostlar, “Türk bankalarýnýn, limanlarýnýn, stratejik her türlü sektörün tamamýný satarak büyüyelim” diyenlere karþý 20 yýldýr bu ülkede kendi adýma mücadele ediyoum...BU MÜCADELENÝN EN BÜYÜÐÜNÜ, 200 YILDIR BU COÐRAFYANIN KANINI EMENLERE KARÞI, SAYIN CUMHURBAÞKANIMIZ HER MAKAM VE MEVKÝDE VERDÝ-VERÝYOR...
Rusya “kapitalizme adapte olmayý-esir olmadan” baþarmýþ ve gerektiðini kadarýný alabilmiþ. Türkiye de son 13 yýlda bu anlamda, hem emperyalizme-hem de kapitalizme eskisi gibi esir düþmeden, dünya ile birlikte hatta önünde büyümeyi baþardý...Geldiðimiz noktada YENÝ BÝR DÜNYA KURULUYOR VE TÜRKÝYE YERÝNÝ ALIYOR...RUSYA VE ÇÝN ÝLE ATACAÐIMIZ ÇOK ADIM VAR, YENÝ BAÞLADIK ÝNÞALLAH DEVAM EDECEÐÝZ...
BU NOKTADA YILLARDIR “ANKARA-MOSKOVA-WASHINGTON” HATTI DÝYEN BÝRÝ OLARAK AMERÝKAYA’DA BÝR NOT DÜÞMEK ÝSTÝYORUM; PYD-PKK PEÞÝNDEN AYRILIP YENÝ BÜYÜK DÜNYA DENKLEMÝNDE BU ÜÇGENÝ KURMAK ÝSTERSENÝZ; WELCOME!
Son söz : SAYIN CUMHURBAÞKANIMIZ NE DÝYOR; KENDÝ GÖBEÐÝMÝZÝ KENDÝMÝZ KESECEÐÝZ...