Rusya'ya yönelik Amerika ve etkisi ile AB'den gelen tepki ve taleplere bakıldığında, aşağı yukarı Türkiye'ye yönelik taleplerle neredeyse aynı tonda geliştiğini görebiliyoruz.
Amerika, özellikle S-400'ler üzerinden Türkiye'ye baskıyı artıracak sinyalini vermekte. Tabii ki özgürlükler ve demokrasi gibi söylemleri de önemli pankart olarak kullanacaklarını artık net görebiliyoruz. Terör örgütlerine bakış açılarına baktığımızda bile, PKK terör örgütünün 13 sivil vatandaşımıza yönelik vahşi terör eylemine karşı "gri beyanları" ve değişken tarzları ile Ankara'nın diplomatik müdahalesi sonrası düzeltme mecburiyetinde kalması bile, kendi başına adalet konusunda sınıfta kalacak Amerikan yaklaşımının söz konusu olduğu ve olacağı açıktır.
ABD bir taraftan Türkiye'yi kendince Avro-Asya frekansına kaptırmak istemiyor. Diğer taraftan ise Avrasya hattında, Çin ve Rusya karşıtlığı siyaset anlayışını işlemekte.
Çin ile Rusya arasındaki hattın çatırdaması arzusunun da Amerikan arzusu olduğunu, bunun için Çin tarafından karşılık bulacağı ihtimallerinin de giderek arttığını da bir tarafa şimdilik not edelim.
Bu sebepten Rusya – Türkiye hattı, kendi başına önemlidir ve sadece konuya Rusya – Türkiye ilişkileri açısından değil, dünyadaki denge faktörü nedeniyle anlam taşıyacağını göz ardı etmemekte Amerika! Mesele zaten bu denge faktörü olan gerekçeyi ortadan kaldırmadır.
Türkiye'ye ve Rusya başkanlarının arasındaki sorun çözme kabiliyeti ise çatırdatılması istenen esas hedeftir.
Putin, Amerika'nın demokrasi teraneleri ile Rusya içindeki yeni süreç tasavvurunu iyi bilmekte. Rusya, Çin'deki Batı hayranı kitlenin ve devlet yapısı içindeki Amerikancı liberal ekibin varlığını anlamış olmalı ki, esasen Putin karşıtı güçleri konsolide etmek esas gayedir.
Yani Putin'siz Rusya isteğinin arkasındaki hedef, direnen değil tabi olan Rusya modelini dizayn etme çabası.
Türkiye'nin içinde stabil olmayan ortamın oluşturulması, başının içeride derde sokulmasını arzu ettiği Türkiye modeli ise, esas hedeften caydırma, çıkmaza sokma, kriz oluşturma ve bu krizin girdabında Türkiye'yi kendisine bağlı duruma sokma.
Rusya ve Türkiye hattı bu nedenle önemlidir. Ve esasen bu hattın yıpratılması, önümüzdeki yeni sürecin esas misyonu olacak, Amerikan yeni siyaset anlayışı için!
Bu durumda, Ankara ve Moskova hattının, kimlerden ve hangi eğilimlerden korunması lazım?
Hiç kuşkusuz Türkiye'nin herkesle çok taraflı siyaset anlayışının şimdiki konjonktürde etkisi ve ehemmiyeti vardır. Zaten Türkiye'nin Batı ile bağlarının kesilmesi arzusuyla, Asya ile bağlarının kesilmesi gibi arzuları da saçma ve bir o kadar da, Türkiye aleyhine niyetlerdir.
Türkiye'nin, Rusya gibi bölgesel paydaşının nasıl bir etkisi olduğunu ve bir çok konuda sonuca vardığını gördük. Libya, Suriye ve Azerbaycan'daki sorunların çözümünde tam olarak hemfikir olunmasa da, bir çoğu konularda anlaşmak mümkün gözüktü.
Türkiye için kültür coğrafyasındaki varlığı önem arz ediyor. Rusya'nın hinterlandı olarak gördüğü bazı bölgelerle Türkiye'nin tarihi bağının oluşumu, Rusya-Türkiye hattı ile mümkün oldu. Dolayısı ile Biden dönemi Amerikan siyaset anlayışı, bu hattı tek taraflı Amerikan frekansına dönüştürme peşinde. Başkan Erdoğan ve Putin karşıtı söylemlerin birbirine benzemesinin maksadı da budur. Mesele, ne uydurulan demokrasi ne de özgürlüklerdir. Mesele; vekalet savaşları için kullanılan terör örgütleri ve onlara ait eylemler için alan açılmasına, Ankara-Moskova hattının engellerden biri olmasıdır. Bu hattın, şu ana kadar sorunlar olsa bile, çalışmasının esas anahtarları ise Başkan Erdoğan ve Putin'dir. Şimdi esas mesele, bunu sistem haline getirmektir. Dünyadaki dengenin korunması bile, bu gibi denge faktörlerinin bir değil bir kaç modelde hayat bulması, şeytanlaşan küresel faktörlerin sınırsız kalmasının dengelenmesi için hayatidir.