Rusya ve çevresindeki tüm sorunlarýn temel sebeplerine baktýðýmýzda, etnik ve dini zemin altyapýsýnýn olduðunu görmemiz mümkündür. Eski Sovyet coðrafyasýndaki yönetim þeklinin, eskiden beri bu çeliþkileri derinleþtirme gayreti ile süslendiði bilinen durum!
Ermenistan örneðinden olayý yorumlarsak; etnik, milli, dini altyapýsý olan tüm sorunlarýn temelinde karþý durma ve savaþ ortamýný tetiklemek için bu zeminin her dönemde kullanýldýðý açýktýr.
Ýngilizlerin Ruslarla derin çekiþmesi bile, her iki emperyal yapýnýn etki alanýndaki halklar ve bölgeler üzerinde parçalayarak hüküm sürme taktiði zinde oldu. Þimdi de ayný sistem çalýþmakta.
Geçenlerde Rus Dýþiþleri Bakaný Lavrov, Ermenistan’a bir ziyaret gerçekleþtirdi. Ziyaretin en çeliþkili ve itiraza sebep tarafý ise Ermenistan’daki sözde Ermeni soykýrým abidesine gidilip, orada saygý duruþunda bulunulmasý oldu.
Lavrov’un babasý tarafýndan Ermeni asýllý olduðu bilinen bir bilgidir. Tabii ki bu ziyareti gerçekleþtirirken, sadece etnik baðý üzerinden mesaj vermiþ olmamalý! Lavrov akýllý bir diplomat. Suriye’de; Türkiye ile mutabakat saðlama gayretinde olurken, Rusya’nýn diðer taraftan Türkiye’ye iftira nitelikli soykýrým yalanýna saygý duruþu ile mesajý nedir?
Bir taraftan ABD ile Türkiye arasýndaki zorlu süreci yoluna sokma gayreti varken, Lavrov’un timsalinde Rus devletinin böyle bir hamle yapma gayreti düþündürücüdür! Evet, bu Ermenistan ziyareti, Baþkan Erdoðan’ýn ABD ziyareti öncesi gerçekleþtirildi. Lakin her ihtimale karþý Kürt kozu üzerinden terör örgütleri meselelerinde Trump ikna edilirse, bu Amerika - Türkiye iliþkilerinin yumuþamasý anlamý taþýyacaðý açýk idi. Bu durum da baþka bir konu, Ermeni yalanlarý üzerinde Rusya’nýn göstermelik ziyareti tesadüf olabilir mi?
Türkiye’nin; hem Rusya, hem ABD üzerinde etkili kýlýnmasý için tüm denge adýmlarý, þu an ki dönemde en baþarýlý tutum olarak görülmelidir. Çünkü meseleye Türkiye’nin sahadaki baþarýsý ile orantýlý bakmakta. Dolayýsý ile geldiðimiz noktada Kürt kozu üzerinden PYD-YPG terör örgütleri, Ermeni yalaný üzerinden ise soykýrým iddialarý, Rusya ve ABD açýsýndan uzun vadeli kullanýlacak konu olarak görülmeli. Rusya medyasýnýn Amerikan medyasý aðzý ile FETÖ elebaþýný dindar ve FETÖ konusuna Türkiye’nin terör örgütü olarak tanýmladýðý örgüt olarak tanýmlamasý sadece ilginç deðil!
Böyle bir deli dönemden geçerken, Atatürk heykeli önünde çocuklarý secde ettirmek gibi akýl dýþý eylemden tutun da, baþörtülü hanýma saldýrýya kadar hepsinin þuuraltý nedenlerini anlamak ve neden böyle bir yeniden iç kargaþa ortamýna sürüklendiðimizi analiz etmemiz þarttýr.
Giderek dozu artýrýlan normal aklýn kullanamayacaðý bu denli olaylarýn, toplumun sinir uçlarýný nasýl gerdiðini görmememiz mümkün deðil! Lakin bunu bilerek ve isteyerek ülkeyi yöneten siyasi iradenin bakýþ açýsýnýn sonucu olarak yorumlama gayreti bilinçli kýsmý, kasýtýn bilinçsiz kýsmý ise deliliðin göstergesidir!
DEAÞ’la dayatmalý Ýslam tanýmý ile PKK-YPG örgütler üzerinden Kürt tanýmý, esasýnda nasýl bir tuzaðýn içinde olduðumuzun ispatýdýr! Bu durumda kendi kendimizi üzmek yerine, birbirimizi kibir, nefis ve sinir üzerinden deðil de, ortak deðerlerimiz üzerinden sarýp sarmalamamýz hayati deðil mi? Eðer küçük hesaplarýn içinde kibirle boðulmak istiyorsak, buyurun devam edin! Yok, eðer geleceðin inþasýnda “büyük medeniyet kurucusu” olarak tarihe geçme niyetimiz varsa, o zaman önce nefsimizi ve kibrimizi yenmeliyiz. Ve sadece sözde deðil, eylemde de gerçek samimi duruþumuzu göstermeliyiz.