Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Tüm Yazıları

Rusya ve İran’a komşu olmak

Azerbaycan açısından baktığımızda bu komşuluk durumu, her fırtına öncesi ürkütücüdür. Rusya ile Azerbaycan’ın tarihsel bağları derindir zaten, bu nedenle çok güçlü altyapısı söz konusudur. Ukrayna ve Gürcistan’daki gibi buna karşı koymaya çalışan siyasi altyapı da var! Yani ABD desteklerse ve körüklerse, bu yapı sokak hareketine dönüşebilir. Peki, bu durum bizi nereye itekler? Tek kelimeyle “parçalanma”! Çünkü Rusya’nın 200 yıllık coğrafyanın tamamında, ayarı ile oynayacak kodları vardır. Ve bu kodları, İran’ın bölgedeki gücüne rağmen, dostu gözüken İran’a bile teslim etmez. Şimdi bir tarafta Rusya kodları, diğer tarafta İran derinlikte çalışmakta. Bu da yeni değil! Sovyetler Birliği döneminden Şia üzerinden gelenek haline getirilen İslami kodlar, İran’ı şimdi de Azerbaycan özelinde güçlü kılmakta. ABD bu ayarı oynatmak isterse, karşımıza dini ve mezhepsel kodlarla bu genişlemeyi kendinden uzakta bypass etmek isteyen İran çıkmakta! Ve elbette uzun zamandan beri Suudilerin, Vahabilik üzerinden yayılmacılığı gözardı edilmeyecek kadar dikkatle bakmamız gereken bir durumdur. 

Fay hatları iyice birbirine girmiş durumda. ABD - İngiltere merkezli Batı İttifakı, endişe verici hareketlilik içinde. Almanya’nın çalışmalarını zinhar gözardı etmemek lazım. Kendinin bölgesel çıkarları, enerji hatları üzerindeki istekleri ve elbetteki yeni konjonktürel durumda, yeniden büyük jeostratejik masaya geri dönme çabası, onu biraz agresif çalışmalara itmekte. Uydu veya internet üzerinden yayın yapan mali kaynağı Almanya olan medya kuruluşları devrede. Görünen yüzünde Azerbaycanlılardan oluşan bu kurumların faaliyetine baktığınızda, ne hikmetse Türkiye’deki sokak olaylarında hatta Gezi eylemlerinde bile tuhaf bir şekilde körükleyen yayınları devreye soktu! Azerbaycan’daki bazı muhalif çevreleri özellikle Türkiye’deki seçimler döneminde veya 15 Temmuz darbe girişiminde cuntanın yanında yer alan beyan ve tavırları, Almanya destekli yayın kurumlarının haber politikaları haline getirilmesi dikkatleri çekti. Şimdilik isimleri vermeyeyim! İstanbul’daki belediye seçimlerini, adeta sıradan belediye başkanlığı durumundan çıkarıp Ekrem İmamoğlu’nun propaganda alanına dönüştürmesini de ne yazık ki naif görmemiz, bu şartlar ve yayıncılık anlayışı içerisinde mümkün değildir. Azerbaycan hattının Türkiye’deki hükûmet karşıtı fay hattına oturmak, Türkiye’deki iç politikada taraf haline getirtmek, Almanya merkezli medya kurumları üzerinden dizayn edilme gayreti, sıradan ve basit gözükmemeli! 

Evet, Azerbaycan ciddi hat ve bu hattın hangi tarafa evirileceği önem arz ediyor. Tabii ki bölgesel güvenlik ve istikrar açısından buralara odaklanmak şarttır. 

Ermenistan Başkanı Paşinyan’ın işgal altındaki Azerbaycan topraklarında yani Yukarı Karabağ’da savaş tetikleyici beyanlarını da popülist beyanlar olarak yorumlamamak lazım! Ermenistan içindeki Karabağlılar ekibi ile Ermenistan doğumlu Ermeniler arasında, ciddi iktidar savaşı da söz konusudur. Bu durumda kendine ortak arayan siyasi oluşumlar, Rusya veya ABD arasındaki kapışmada kendilerine rakip taraflarda destek aramakta. Bu da Karabağ’da hareketliliği zaman zaman devreye sokmakta. İç siyaset malzemesi olarak Karabağ konusu, ister Ermenistan’ın isterse Azerbaycan’ın vazgeçilmez kozu haline getirildi. Bu durumu İran ve Rusya da cidden kullanmakta. 

Durumun vahameti şundadır ki; büyük güçlerin savaşı olduğunda, Kafkasya gibi stratejik bölgelerin içinde bulunduğu etnik veya dini zemin oynatılmakta. Ve bu fay hatları geleneksel durumdan farklı zemine kaydırılma çabasında. Azerbaycan’ın istikrarı bölgesel istikrar açısından hayatidir. Peki, bu istikrar hangi şartlarda bozulur? ABD veya Rusya isterse! Maalesef bu iki gücün savaşına, Azerbaycan alet edilirse ve iç siyaset malzemesi olarak siyasi yapılar, bu gerçeği doğru okumazlarsa, bilerek veya bilmeyerek Azerbaycan’ın parçalanmasına hizmet etmiş olurlar. Bu büyük savaşta en önemli argüman, halk ve devlettir. Ve bu büyük oyunu; Azerbaycan halkının sesine kulak vererek ve Azerbaycan Devletinin korunmasını ve ebediyen yaşamasını murat etmek, bu yoldan vazgeçmemek bertaraf edebilecektir.