Rusya’da; Ermeni ve Yahudi lobisinin çok güçlü olduðu kimseye sýr deðil. Bu durum, bugüne özel bir durum deðildir. Sovyet döneminde de bu lobi gruplarý, Moskova’nýn politikalarýnda etkili idi. Komünist Parti’nin üst düzeyindeki isimleri teker teker incelediðimizde tablo net gözükmektedir. Sovyetler Birliði daðýldý, lakin Yahudi ve Ermeni lobisinin etkisi ve uzanan kollarý, Rusya Federasyonu’nda azalmadý. Giderek daha da görülür hale geldi.
Rusya - Türkiye krizi çýktýðýnda; ben defalarca yazmýþtým, ortamý geren isimler ziyadesiyle bu gruplara ait isimler idi. O dönemde, Rus yazarlar ve fikir adamlarý, bu yaygaraya destek veriyordu.
Þimdi durum farklý! Ruslar gerçekten barýþmak ve Türkiye ile birlikte hareket etmek istemekte.
Lakin günlerdir Rusya’nýn önemli medya kurumlarýný izlemekteyim. Bu durumun, sadece bu gruplarýn Rusya adýna konuþmadýklarýný, esasýnda Rusya’nýn içerisindeki Amerikan hattýnýn veya 5. kolonunun devreye girmesiyle daha da vahim olduðunu görmekteyiz.
Rusya’da orta tabakada Ermeni ve Yahudi lobisine ait isimlerin zenginlik oranýna göre, Ruslardan bayaðý zengin olduklarýný, bazý alanlarý neredeyse kimseye terk etmeyecek kadar iþgal ettiklerini analiz etmemiz lazým.
Türkiye - Rusya arasýnda kriz çözüldüðünde, neredeyse her gün Rusya’nýn devlet televizyonunda Solovyov soyadlý ünlü bir televizyoncunun, günlük gece programlarýnda özellikle Yahudi ve Ermeni kökenli ünlü isimlerin, Ruslarýn onurunu rencide eden yorumlara yaparak, bu iliþkilerin düzeltilmesine baský yaptýrýlmaktadýr.
Her gün Erdoðan’ý ve Türkiye’yi hedef alan yayýn anlayýþý, savaþ halindeki taraflar için bile geçerli olmadýðý halde, iki ülke liderinin kararlýlýðýyla iliþkilerin düzeltilmesi yoluna girilmiþken, hele hele dünyadaki bu denli savaþ ve facialar yaþanýrken devrede olmasý, bana göre Rusya’daki 5.kolon ve Amerikancýlarýn planlý hamlesidir.
Rusya’daki ABD etkisinin, her ne kadar da Putin önünü kesmeye gayret etse de, tam bitiremediði ortadadýr.
Ayrýca hep yazdýðým gibi, Rusya’da aydýn kitle, olaðanüstü aktif ve serttir. Tüm medya, sanat ve finans dalýndaki ünlülere baktýðýmýzda, karakter ve profiller belli gözükmektedir.
Rusya çok milletli bir devlettir haliyle. Orada Ermeni veya Yahudi kökenli insanlarýn önemli görevlere gelmesi de, haliyle doðaldýr. Lakin Rusya menfaatleriyle çeliþen yorumlara bakýldýðýnda, kullanýlan cümlelerdeki iki devlet ve halklar arasýndaki samimiyeti irdeleyen yorumlar yapýldýðýnda, Ruslarýn onurlarýyla dalga geçerek bu analizlere yer verildikçe, anlaþýlan o ki iliþkilerin bozulmasýnda ve hatta daha da beter durumun ortaya çýkmasýnda, sadece Batýlýlar deðil, Rusya’nýn içerisinden de bu hedefe yardým ve yataklýk edenlerin sayýsý bir hayli yüksektir.
Rusya içerisinde 20 milyon Müslüman ve Türk yaþamaktadýr. Kafkas halklarý, Tatarlar ve Azerbaycanlýlar da, Rusya içerisinde pek etkililer. Lakin etki alanlarýna baktýðýmýzda, Yahudi ve Ermeni lobisinin ulaþtýðý stratejik noktalara pek fazla ulaþmýþ gözükmüyor.
Ruslar duygusal millet! Sofrasýndakiyle paylaþmayý bilen millet hiç kuþkusuz. Zaten bu nedenle, Rusya arazilerinde bunca farklý etnik dini gruplardan olan isimler zengin olabilmiþ. Önemli yerlere gelebilmiþ. Lakin dedim ya, duygusal millet. Ve milli duygularý rencide olundukça agresifleþen millet hem de. Putin’in politikalarýnýn temeline baktýðýmýzda, bu duygusallýðýn agresifliðe geçmesinin nedenlerini görebiliyoruz. ABD’nin önümüzdeki dönemde hedefi Rusya’dýr hiç kuþkusuz! Elbette Çin nedeniyle bu dönemde, Rusya’yý çöktürmek istememekte! Lakin etkisiz! Putin’siz ve birazda topraklarý parçalanmýþ Rusya istediði aþikârdýr. Böyle bir dönemde Türkiye kadar Rusya’nýn da, Türkiye ile dostluða ihtiyacý var. Bu iliþkilerin bozulmasýna yönelik kamuoyu üzerinde algý yaratma operasyonu, masum ve fikir özgürlüðü meselesi deðildir. Bu esasýnda Rusya’ya yönelik, ilerideki operasyonun bir parçasýdýr. Lakin bu þimdiki durumda, Türkiye’nin aleyhinde bir ortam yaratmakta. Unutmamak lazým, Rusya ile iliþkiler, sadece Putin’le kurulan iliþkiler, ekonomide, enerjide, anlaþmalardan ve Antalya’ya gelen Rus turistlerinin memnuniyetinden geçmez. Yýllar sonra bile siyasi olaylara göre renk deðiþtirmeyen siyaset üretilmeli, halklara temas eden adýmlar atýlmalýdýr. Çünkü anlaþýlan o ki, bizim hele uzun yýllar birbirimizin desteðine ihtiyacýmýz olacak...