Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Sevil NURİYEVA İSMAYILOV
Tüm Yazıları

Rusya'da değişim olur mu?

Evet, Putin Rusya’sı cidden zengin bürokratik oligarşinin gelişmesine neden oldu. Hırsızlıklara ve yolsuzluklara bakıldığında, akıl almaz zenginliklerin nasıl hortumlandığını gördüğümüzde, normalde bu tablo ile Rusya’nın çoktan çökmesi gerekiyordu!

Rusları değerlendirirken, devrimlerin ve ayaklanmaların sebeplerini anlayarak okumak lazım. 90’ların başında pek fazla parayı bilmeyen Rus profili vardı. Yolsuzluklar bu denli tavan değildi. Zenginleşti Rusya. Zenginleştikçe, kendinin zenginler eliti oluştu. Tabii ki burada halka dağıtma işini de, başında iyi başardı Rusya. Lakin çok çok fazla para, beraberinde siyasi iddiaları da devreye sokabiliyor.

Mesela Rusya Başbakanı; Ermeni lobisinin desteklediği önemli isim Mişustin’in, bu kadar zengin olması ve 20 yıldan fazla olan dönemde, bürokratik sisteme entegre olmasıyla birlikte baş döndüren zenginlik sahibi olması, ileride onun siyasi iddialarının sınırlarını değiştirecek nitelikte. Tabii ki Ermeni grubu, hep sakin ve alttan hareket etti Rusya’da. Gölgede kalıp, ülkenin bir numarasını yönetmek! Hangi konumda olursa olsun, bu taktik değişmedi. Tabii ki Rusya’da Ermeni asıllı meşhur, sanatçı, yazar, senarist isimlerin de Rusya da ciddi etkisi olduğunu görmemiz lazım. Mişustin; hemşire annenin ve havacılık sektöründe uzun yıllar çalışan babanın çocuğudur. Son 20 yıldaki zenginliğine bakıldığında ise mafyatik ekiplerle beraber olması, gözlerden de kaçmadı. Nitekim ki Rusya’da bunu sorgulayan onlarca haber portalları, internet kanalları mevcuttur. Tabii ki özel bilgileri muhalif medyada araştırılması, hem içeriden hem de dışarıdan destek ister. İşte bu desteğin olması faktörü, Rusya’nın ileride siyasi buhrana sokulma çabasından bize haber vermekte. Ruslar tekrar Yeltsin dönemine dönmek istemiyor ve bu denli düşüş olmaması için, bu sefer farklı siyasi akıl devreye soktu. Putin yeniden çöküşün karşısını almak için eski Sovyet coğrafyasına farklı dilde, farklı boyutta bakmakta. Tabii ki Putin’in perde arkasında zorbacı dilin mevcut olduğunu bilmeyen yok bizim o taraflarda! Lakin eski Sovyet coğrafyasındaki ülkeler eski ülkeler değil. Evet, Rusya’dan korku halen var. Halen Rusyacı kafalar var devrede. Hatta nostaljik sevgi söz konusudur. Hatta “Rus dili modası” yeniden meydana çıkmış durumda. Lakin oraların da zenginleri, tek başına Rus’a tabi olmak istememekte. Tabii ki Orta Asya’da, Kafkasya’da, Belarus, Moldova coğrafyasındaki artan muhalif sesleri de yabana atmamalıyız. Bunlar içinde gerçekten dışarıdan destek alarak söylemlere başvuranların olduğunu da görmemiz lazım. Ama gerçekten halkının ekonomik durumuna itiraz eden değişimi, bu nedenle isteyen hırsız yolsuz memurlarla, isyan eden vatansever muhaliflerde söz konusudur. O nedenle, değişim dönüşümü kendi içinde yapabilenler, akıllıca olayı yorumlayanlardır. Rusya’da zaman zaman paranın el değiştirilmesi kalıcı istikrar için önemli hesap edilir. Aynı zenginler ve çevresinin oluşması, siyasi iradeye sorun oluşturacak niteliktedir. Bu tespit Kazakistan, Özbekistan, Belarus, Azerbaycan, Gürcistan için de geçerlidir. Karakter olarak birbirine benzeyen siyasi reflekslerden bahsediyorum şu anda. İşte tam bu sebepten, bu coğrafyanın Rusya ile flörtü devam ediyor, lakin kimse Amerika’ya karşı Rusya ile tam ittifak istemiyor. Kazakistan örneğinden bunu anlayabiliyoruz.

Rusya’daki yönetimde oligarşiye bakıldığında, akıl almayan zenginliğin ileriye taşıyacağı siyasi boğuşmanın da habercisi olduğunu anlamak lazım. Dışarıdan uzun zamandır Amerikan kafası, Rusya içinde değişim dönüşüm işine bayağı kafa yormuş durumda. Rusya’daki devlet yöneticilerinin neredeyse çoğunun Amerikan vatandaşlığı söz konusudur. Yöneticilerin çoğunun çocukları İsviçre, İngiltere ve Amerika’daki okullarda okumakta.

Soros ve fonladığı kurum ve kişiler devrede. Ve Soros’un olduğu her yerden korkmak lazım. İnternet medyasına bakıldığında Soros’un nasıl bir çaba içinde olduğunu yalın gözle görmek mümkündür. Şimdilik Putin kontrolü elinde tutmakta ve halen halktan ciddi desteği söz konusudur. Lakin Rusya’da özellikle hakimiyet içindeki siyasi aktörlerin çeşitliliğine ve menfaat gruplarına, Amerika’ya kimin göz kırpıp kırpmadığını anlamak için iyi bakmak lazım.