Rusya’nın değişken ve kalıcı politikaları

Rusya'nın; Suriye'deki PYD unsurları ile anlaşması veya bunu anlaşır gibi göstermesinin, ABD ile arasındaki derin oyunun küçük detayı olarak okuduk. Rusya çok uzun zamandır, ABD ile bu kavga ortamını yumuşatmak istiyor. Bunu defalarca ifade eden Putin için, ABD ile kavga gerekmiyor. Sadece onunla anlaşmak için, tüm fırsatları devreye sokmakta. Bunu yaparken, kendinin en önemli çıkarlarını da bu serüven içerisinde dengelemek istiyor. İsteklerinin başında gelenlere baktığımızda ise; "eski Sovyet coğrafyasında fiili varlığını kanıtlamak" olduğunu görmekteyiz. ABD'nin enerji stratejilerinin içerisinde yer bulan bu coğrafyanın tamamını gözden çıkarması, şimdilik reel gözükmemektedir. Lakin Suriye konusunda devreye giren ve ciddi konuma gelen Rusya ile, şimdilik karışmak "milli çıkarı" değildir. Nedeni basit! Çünkü Çin faktörü var ve ABD için Rusya, "Çin'in önünü kesebilecek önemli bir güç" olarak yorumlamaktadır. Lakin uzun yıllardır zayıflatmak ve kendi kontrolündeki Rusya tasavvuru için elinden geleni de yapmaktadır. Putin'in; başındaki politikalarıyla, sondaki politikalarının farkına baktığımızda, ABD'yi önemseyen tavrını, daha sonra ise güç gösterisine geçiş yaptığını görebiliyoruz

Şimdi Rusya'nın; ABD ile arasındaki derin çatlakları minimize etmek, esas meselesidir. Bu nedenle ABD'nin isteği olan PYD desteğine, yeşil ışık yaktı. Burada anlaşılan durum şu ki; aralarında bir şeylere anlaştılar. Veya en azından ABD'den söz aldı. Görünen o ki, bu söz Ukrayna eksenli jeostratejik Kırım içerikli bir tutumdur. Bunun ötesi de var. Kafkasya, Moldova Belarus ve Orta Asya. Günlerdir Belarus Başkanı Lukaşenko, itiraz eden Batılı muhaliflerden bahsediyor. Batının; Belarus'u, yeni Ukrayna yapma niyetinde olduğunu anlatıyor. Putin; bölgesinde, yeni Ukrayna istemiyor. Bu durum ciddileşirse, Rusya'nın yeni savaş ortamına girme ihtimali çok yüksek. Başka taraftan baktığımızda ABD, Rusya'yı köşeye sıkıştırma konusunda da inatçı. Suriye'de; Rusya'yı, "PYD konusunda iknaya, hangi argüman daha önde olmuştur acaba" sorusu da anlamlıdır. Rusya'nın bir dezavantajı da var. Çin bir taraftan Rusya müttefiki, diğer yandan ise sıkıştığında Rusya'yı ortada bırakacak tavırlar sergilemiştir. Dolayısı ile Rusya; Çin konusunda, ABD'ye karşı duruşta Çin'den pek umudu yok. Çin savaşmadan kazanmayı tercih ederken, Rusya'nın böyle bir avantajı sözkonusu değildir. Rusya yeni dünya düzeninde, bu sefer payıyla çıkmak istiyor ve "gerektiğinde savaşıyor, gerektiğinde barışıyorum" görüntüsünü vermekte. Esasında bu durum, Rusya'nın siyaset üretme anlayışına terstir. Lakin yeni dönemde, Rusya dil değiştirme üslubunu benimsedi gibi durmaktadır. İran; Rusya için, Kafkasya ve Ukrayna merkezli Belarus, Moldova bölgesinde ABD ve etki alanı arzulamıştır. Neredeyse ABD-İngiltere ittifakına, kendi merkezli gücü denge olarak görmekte. Almanya'nın bu işin altından kalkamayacağını da tahayyül etmekte. Baktığımızda, derin akrabalık bağı olan Alman-Rus hattında, "Almanlar, Rusya için rakip unsur" olarak yorumlamakta. Ukrayna krizini derinleştirirken ABD, Almanya'nın esas model göstermekle, bir mermi ile iki hedefi vurduğunu da anlıyoruz. Bir tarafta Rusya-Almanya hattını, diğer taraftan Rusya-Ukrayna hattını berbat etmekteydi. Hülasa şimdiki durumda, Rusya'nın ne yapacağını tahmin etmek zorlaşmaktadır. Çünkü kalıcı ve istikrarlı siyasi söylemi, sadece bir konuda mevcuttur. Ülkelerin süregelen haklarını tanımak ve toprak bütünlüğü konusu prensibidir. Bu prensibi, Suriye gibi dağılması kolay olan vakalarda bozması durumu, kullanma amacı gütmektedir.

Rusya'nın Türkiye'ye bakış açısına gelince, bunun hiçbir zaman derin dostluk frekansını benimsemesi, işin doğası gereği mümkün gözükmüyor. Lakin kalıcı çıkarlar, Rusya ile Türkiye'ye iyi geçinmek konusunda zorlaşmaktadır. Rusya bunun farkındadır. Rusya ileride; Kafkasya, Orta Asya konusunda hangi tutumu sergileyeceğini, şimdiden bilmese de, neyi istediğini bildiği için, Türkiye ile sonuna kadar dostluk modülü hep geciktirecektir. Lakin hiç kuşkusuz, Türkiye'yi kendine sempatik tutmak için de bazı hamlelerden vazgeçmeyecektir. Suriye'de tutarsız gözüken durumunun altında yatan şeyin, "ABD ile arasındaki uyumsuzluğu minimize ederek, şimdilik mümkün olanı koparmak" yatmaktadır. ABD'den korkmuyor. Ama parçalanmadan, ekonomik olarak çöküşün ve bu durumda kahramanlık hikayelerinin de, bir işe yaramamasından tedirginlik!

Rusya yeniden esas denge olmak için, Suriye'de başarısını sonuna kadar kullanacaktır. Türkiye'yi kırmadan bunu nasıl yapacağından daha ziyade, "bunun karşılığında Türkiye ne yapacak" sorusu, daha can alıcı. Esasında baktığımızda Türkiye'nin kullanacağı muazzam enstrümanları söz konusudur. Nitekim Türkiye, peyderpey bunu sahaya sokmakta. Suriye'nin geneline baktığımızda ise, fiili olarak Türkiye varlığının derinliği, Rusya'nın da hesaba kattığı meseledir. Rusya sadece ordusu ile varken, Türkiye'yi orada kalıcı kılan unsur, sadece ordusu olmadığı bir gerçektir. Oradaki insanların Türk ordusuna bakış açısını gözden geçirdiğimizde, bunun derin kodlarda saklı olan bağla alakalı olduğunun, Rusya da farkındadır. Türk askerini gören Suriyeli çocuğun el işareti ile gösterdiği "Bozkurt" ile Rusya'nın askerlerine mecbur kalan Suriyelinin yüzündeki tedirginlik, meselenin özünü ortaya koymaktadır. Rusya; ABD'den istediğini alacağı konusunda, derin kuşkularımıza binaen, Rusya'nın PYD konusunda viraj değiştirmesi meydana çıkarsa, şaşırmayacağım. Lakin Rusya'nın "yumuşak karnı gerçeğini" hiçbir zaman unutmamak ve buna göre adım üretmek, akıllıca olacaktır.