Rusya, dünyanýn en büyük ülkesi. Topraklarýnýn büyüklüðü 17 milyon km kare. Yani topraklarý Türkiye’nin 21 misli daha büyük. Dünyanýn 30’da biri Rusya’ya ait... Ama bu kadar büyüklük de Ruslara yetmiyor... Rusya’nýn birkaç yüzyýldýr devam eden Pasifik kýyýlarýndan Atlas Okyanusu’na, Kuzey Buz Denizi’nden Akdeniz’e kadar büyüme arzusu bir türlü dindirilemiyor.
Sovyetler Birliði’nin yýkýlmasýyla birlikte Azerbaycan ve Kazakistan gibi Türk cumhuriyetleri de dâhil olmak üzere 13 cumhuriyet Moskova’nýn idaresinden ayrýldý. Böylece Rusya ‘Avrasya devleti’ olma hedefinde ilk defa geri adým atmýþ oldu. Ancak, milliyetçi Ruslar kaybettikleri bu topraklarý almaya, alamadýklarýnda ise Rus etkisini bu ülkelerde yeniden inþa etmeye adeta yemin ettiler.
1991 sonrasýnda ekonomik sorunlarla ve Çeçenistan kriziyle boðuþurken dahi Moskova, çevre cumhuriyetlerdeki adamlarýný kollamaya ve gölge yönetimler oluþturmaya devam ediyordu. Azerbaycan Türklerine karþý Ermenilerin desteklenmesi ve Azerbaycan’ýn dörtte birinin Rus desteðiyle iþgal edilmesi bunun en açýk örneklerindendir. Bugün bile Ermenistan sýnýrlarýný Rus askerleri koruyor.
Rusya’nýn sözünü dinlemeyen Gürcistan’ýn da baþýna gelmedik kalmadý: Milliyetçi Gürcülere sözünü geçiremeyen Moskova, ülkeyi azýnlýklar üzerinden parça parça etti. Öte yandan Belarus’ta Moskova yanlýsý idare kurmada baþarý elde edilirken, Ukrayna baþýndan beri önemli bir sorun olarak kaldý.
Batý dünyasý ise Sovyetler Birliði’nden ve Varþova Paktý’ndan kurtulan cumhuriyetleri kalýcý olarak kendisine baðlayabilmek için Avrupa Birliði ve NATO üyeliðini bir araç olarak kullandý. Orta ve Doðu Avrupa ile Baltýk devletleri bu süreçte hem AB’ye, hem de NATO’ya girdiler.
***
Rusya, Soðuk Savaþ bitmesine raðmen NATO’nun hâlâ kendi üzerine doðru geniþlemesinden büyük rahatsýzlýk duydu. Özellikle 2008 yýlýnda Gürcistan ve Ukrayna’nýn da NATO’ya gireceðinin anlaþýlmasý üzerine Rusya, Osetya sorununu bahane ederek Gürcistan’a ordularýyla girdi ve bu müdahaleye dünya engel olamadý. Amerikalýlar, iþgali sadece uzaktan izlemek zorunda kaldýlar.
Rusya’nýn kendisinden bir parça olarak gördüðü Ukrayna’da ise Batý yanlýlarý Rus yanlýsý idareyi devirmeye baþlayýnca Moskova devreye girdi ve önce Kýrým özerk cumhuriyetini bir oldu-bitti ile kendisine baðlandý. Þu anda Rus birlikleri Ukrayna’nýn doðu topraklarýný iþgale hazýr ve Ukrayna’da buna direnecek kayda deðer bir gücün olmadýðý belirtiliyor.
Ukrayna, Rus pençesi altýnda daha kötü bir kaderden korkup, titrerken Batý dünyasý þimdilik anlaþmalarý iptal etmekle ve sert demeçler vermekle meþgul. Öte yandan Rusya’nýn ilerleyiþinin Ukrayna ile sýnýrlý olmayacaðýný düþünen Moldova, Polonya ve Baltýk cumhuriyetleri Rus tehlikesini enselerinde hissediyorlar ve sýranýn ne zaman kendilerine geleceðini tahmin etmeye çalýþýyorlar.
***
Kýsacasý, hemen kuzeyimizde Rusya ile Batý arasýnda yeni bir Soðuk Savaþ baþladý bile. Ruslar silah kullanmaktan çekinmiyor, Batý ise þimdilik bekle-göre siyaseti izliyor. Türkiye ise iç siyasetin sýcak gündeminden baþýný kaldýrýp büyük tehlikeyi görmekte zorlanýyor. Oysa ateþ Karadeniz’de ve Kafkaslar’da herhangi bir ülkeye sýçrayabilir ve Türkiye’yi de içine çekebilir.
Sözün özü, Putin’in kýrmýzý-çizgileri var ve bu çizgiler Obama’nýnkiler gibi sulandýrýlmýþ sözde çizgiler deðil...