'Rusya’nýn Suriye’deki tek gerekçesi Esed'

Alabarda: Rusya “güvenli bölge” meselesini Rejim ile Türkiye arasýnda “sýnýr güvenliði” noktasýna indirgemek istiyor. Hal bu ki Esed’in sýnýrlarýmýzýn dibine gelmesi demek hem rejim üniformasý giymiþ YPG demek, hem de Türkiye’de ikamet eden 3 buçuk milyon Suriyelinin geri dönmemesi demek.

RUSYA DA BÝLÝYOR KÝ PKK TERÖR ÖRGÜTÜDÜR 

Rusya PKK hakkýnda nasýl bir siyaset ve gelecek öngörüyor?

Rusya da ABD de PKK’nýn taþeronlaþmýþ bir örgüt olduðunun son derece farkýnda. Ne zamana kadar hegemon güçler bu tür örgütler için gelecek biçerler? Ortadoðu’daki iþletme hesap defteri açýk olduðu sürece! Çok büyük bir baský ile karþý karþýya kalýrlar ise, ya da kullandýklarý maþa Türkiye’de olduðu gibi ters çevrilerek örgütün kafasýna geçirilir ise, o ülkeye yakýn bölgede farklý isimle tekrar dizayn ederler. El Kaide’den Taliban, Saddam’ýn eski askerlerinden ve paralý askeri firma personellerinden DEAÞ çýkarttýklarý gibi, bugün PKK’dan YPG’yi, yarýn YPG’den baþka örgütü türetebilirler. Allah bu coðrafyanýn tüm halklarýný emperyal ve hegomon kan dökücülerden korusun.

Cumhurbaþkaný Erdoðan ile Rusya Devlet Baþkaný Putin’in Moskova’da gerçekleþen ikili görüþmesi Suriye’nin geleceði açýsýndan önemliydi. Sizce nasýl geçti?

Rusya, Ýran ve Türkiye; Suriye coðrafyasýna elle tutulur anlamda katký sunan yegâne oluþumun paydaþý olan üç ülke. Kuþkusuz Suriye siyasetinde kusursuz bir fikir birliði içerisinde deðiller fakat farklýlýklar korunurken Türkiye hem Zeytin Dalý Harekatýnda, hem Fýrat Kalkaný Harekatý’nda, hem de Ýdlib’deki çatýþmasýzlýðý önleme ve gözlem misyonunun ihdasýnda Astana sürecinin ana öznesi olan iki ülke ile sürekli diplomatik iliþkisini sürdürdü. 

Sayýn Erdoðan ve Putin’in Suriye’deki çözüme yönelik son açýklamalarý dikkate alýnýrsa, Putin’in bir taraftan PYD kartýný elinden býrakmamaya niyetli olduðu, diðer taraftan da Türkiye ile geliþtirdiði ikili stratejik iliþkilerin önemini bilen bir ikilemde siyaset geliþtirmeye çalýþtýðý aþikardýr. 

 

PUTÝN ESED ADINA KONUÞUYOR GÝBÝ

Ayrýca Suriye’de meþru bir þekilde bulunabilmesinin yegâne mihenk noktasýnýn Esed’in iktidarýný korumasý yoluyla mümkün olduðunu bildiði için, sürekli Esed adýna da siyaset üretmeye çalýþan bir ruh hali ile basýna açýklamalarýný yaptý Putin. Moskova zirvesi, Fýrat’ýn doðusunda oluþturulacak güvenli bölgenin ihdasý için Rusya ile diplomatik anlamda yapýlmasý zaruri olan bir zirveydi. 

Neden zaruri idi? 

Fýrat’ýn doðusuna yönelik bir harekatta Rusya tek baþýna siyaset üreten ülke pozisyonunda deðil, bu diplomasinin bir diðer önemli ayaðý da ABD malumunuz. Bu açýdan bölgenin bu iki en önemli aktörü ile bir diplomasi geliþtirmeden bir askeri harekat icra edilmesi zaten çok akýllýca olmazdý.

 

TÜRKÝYE’NÝN ÞANSI: REKABET-Ý DÜVELÝYE 

Çekilme kararýyla tedbirli-olumlu havaya geçen Ankara-Washington diyalogu Moskova’yý nasýl etkiliyor?

Türkiye’yi Rusya nezdinde deðerli kýlan birçok parametre sayabiliriz. Bunlar Türkiye’nin coðrafi konumu, askeri gücü, G20 içerisinde olan güçlü bir ekonomi oluþu, NATO üyeliði, karþýlýklý geliþtirilen ticaret hacmi ve burada uzun uzun sayamayacaðýmýz birçok parametre. Ama en önemlisi Türkiye’nin; baþlangýçlarýn, bitiþlerin ve geçiþlerin sembolü olan ve dualitenin günümüzdeki en önemli ikonasý olan eski Roma tanrýsý Janus gibi, Batý ile de Rusya dahil Doðu ile de etkileþim kurabilen ve siyaset üretebilen bir ülke oluþu. Bu eskilerin rekabet-i düveliye dediði ülkeler arasýndaki rekabetten istifade eden bir ülke siyasetinin çok dýþýnda bir nitelik ve sanýrým yeteri kadar analiz edilmeden bir köprü benzetmesiyle haksýzca geçiþtirilen bir durum.

 

HEM MOSKOVA HEM WASHÝNGTON

Türkiye bir taraftan yýllardýr uyguladýðý yoðun diplomasi ve sahaya sürdüðü sert gücü ile ABD’nin askerlerini bu bölgeden çekmesinde en önemli rolü oynayan ülke olurken, diðer taraftan Rusya ile geliþtirdiði ikili iliþkilerinin bir tezahürü olarak da, Suriye coðrafyasýnýn en etkin aktörlerinden birisi konumuna gelmiþtir. Belki bu sualin þu þekilde sorulmasý da bizi hiç þaþýrtmayacaktýr: Ankara – Moskova diyaloðu Washington yönetimini acaba nasýl etkiliyordur? Türkiye’nin bu coðrafyada üretebileceði siyasetin çok boyutlu olduðunu ve Türkiye’nin Rusya nezdinde de, Washington nezdinde de üreteceði etkinin sindiriminin kolay olmayacaðýný, 15 Temmuz sonrasýnda iki baþkent de farkýnda diye düþünüyorum.

 

RUSYA SURÝYE’DE NE ÝSTÝYOR?

ABD’nin bölgedeki emellerini sýkça konuþuyoruz ama diðer emperyalisti sanki biraz unutuyoruz. Rusya Suriye’de ne istiyor?

Çok kliþe bir cevap olacak belki ama Rusya, Suriye’de önce Akdeniz’i istiyor, sonra buradaki varlýðýný teminat altýnda tutacak bir yönetimi istiyor, daha sonra da ona tüm bu iki hedefini saðlayacak aktörler ile sürdürülebilir bir iliþki istiyor. Tüm bu hususlar saðlanýrsa Rusya bu malzeme ile Ortadoðu ve Doðu Akdeniz coðrafyasýnda güzel bir menü hazýrlayabileceðini çok iyi biliyor. Tartus deniz üssünü, Hýmeymim hava üssünü, Esed ile olan iliþkisini, PYD ile kopartýp atmak istemediði iliþkisini de, iþte tüm bu amaçlarý gerçekleþtirebilmek adýna istiyor.

Ayrýca Rusya’nýn Libya’da Khalife Haftar üzerinden, Mýsýr ve Cezayir’de yine iþ baþýndaki yönetimler üzerinden geliþtirdiði siyaset de, açýkçasý Suriye’de elde etmiþ olduðu bu alanýn da bir tezahürüdür dersek çok da mübalaða etmiþ olmalýyýz. O yüzden Rusya Suriye’de þartlar ne olursa olsun tüm bu kazanýmlarýný saðlama alabileceði ana unsurun Suriye coðrafyasý olduðunun da pekala farkýnda.

 

PKK’YI RUSYA DA KULLANMAK ÝSTER

Putin, “Rusya olarak Suriye hükümeti ile Kürt gruplar arasýndaki görüþmelerin baþlamasýný istediklerini” ifade etti. Bu ifade Türkiye’nin arzu edebileceði bir geliþme deðil. PKK-PYD’ye “Kürtler” denmesi ve meþruiyet tanýnmasý konusunda ABD ile Rusya ayný yerde mi duruyor?

Hegemon güç olma konumlarýný dünyanýn birçok noktasýnda sürdüren iki ülkeden bahsediyoruz. Rusya ve ABD. Bu iki ülkede þartlar ne olursa olsun belirli bir coðrafya üzerinde kullanmak isteyecekleri aktörleri hakikat ne olursa olsun buruþturup bir köþeye atmak ve sonra da unutmak istemezler. Bu konu PYD ve YPG için de geçerlidir. ABD ve Rusya bu terör ile hemhal olmuþ örgütlerin Kürtlerin temsilcisi olamayacaklarýný elbette biliyorlar. Ama, hem bu coðrafyada taþeron bir gücü elde tutmak, hem de sýnýrsýz kullanabilecekleri bu güç ile her türden kaný akýtarak hegemonyalarýný sürdürmek bu iþin doðasýnda var ve iki ülkenin de sicilleri bu anlamda epeyce kirli.

 

TÜRKÝYE SERT GÜCÜNÜ GÖSTERMELÝ 

Türkiye’nin bu konuda diplomasinin bir uzantýsý olarak sert gücünü her daim masada göstermekten baþka her iki ülkeyi de ikna edecek argümanlarý elbette mevcuttur. Lakin hegemon güç romantik anlayýþtan ziyade, hedeflerini gerçekleþtirecek realist hedeflerin peþinde olacaktýr ve açýktýr ki iki ülke ile kazan-kazan anlayýþý kapsamýnda elde edilebilecek birçok kazaným potansiyeli mevcut olduðu gibi, çýkarlarýmýzýn çatýþtýðý birçok hususun varlýðý da bir hakikattir.

 

PUTÝN’ÝN GÜVENLÝ BÖLGE HESABI 

ABD’nin ne anladýðý da anlaþýlamadý henüz ama Rusya ne anlýyor sizce güvenli bölgeden?

Rusya güvenli bölgeyi Türkiye’nin sýnýr güvenliði gibi dar bir kapsama hapsederek Suriye hedeflerini gerçekleþtirmek ve bu konuda kendi siyaseti için engel olma potansiyeli olan Türkiye’yi de belirli bir pozisyonda sýnýrlamak istiyor. Türkiye’nin güvenlik kaygýlarýný anlýyoruz derken öte yandan Adana Mutabakatýný gündeme getirerek olayý Rejim ile Türkiye arasýnda bir sýnýr güvenliði noktasýna indirgemek istiyor. Oysa Türkiye, Esed tarafýndan korunan Suriye sýnýrýnda kendisini terörden arýndýrýlmýþ ve rahat hissedemez. Esed’in sýnýrlarýmýzýn dibine gelmesi demek hem rejim üniformasý giymiþ YPG demek, hem Türkiye’de ikamet eden 3 buçuk milyon Suriyelinin ilanihaye Suriye’ye dönmemesi demek.

 

SURÝYE’DE TERÖR ÝÇÝN VAHA YARATILDI

Ýdlib mutabakatýnda sorun mu var?

Ýdlib mutabakatý icrasý sahaya kolayca yansýtýlamayacak bir mutabakat oldu. Çünkü iç savaþýn baþýndan itibaren rejimin hiçbir uluslararasý hukuk kuralýna uymayacak þekilde kendi vatandaþlarýný dünyanýn gözü önünde katletmesi ve topraklarýndan sürmesi, Suriye’de radikalleþme süreçlerine adeta motor gücü oluþturdu. 2013’ten sonra Suriye her türden radikal örgüt için adeta emniyetli bir vaha haline getirildi. Getirildi diyorum, zira bu, istenilen sonuçlarý almanýn da yoluydu. YPG gibi bir terör örgütü Batý kamuoyuna bu sayede pazarlandý ve DEAÞ’a karþý mücadele eden ve Batý’yý DEAÞ ve NUSRA’nýn þerrinden koruyan yegane seküler güç algýsý yaratýldý. Ýslamafobik ve ýrkçý dalganýn esir aldýðý Batý’da yaratýlan bu algý, þu an Ýdlib kýrsalýnda yaþanýlanlarla tahkim ediliyor.

 

RADÝKALLER BATI ÝSTÝHBARIYLA ÝÇÝÇE

Evet, Ýdlib bölgesinde kontrolü epey güç olan radikal örgütler mevcut ve açýkçasý bu örgütlerin lider kadrolarýnýn Batý istihbarat örgütleriyle içli dýþlý olduklarýný biliyorum. Þimdi bu yapýlar ve iliþkiler yumaðý kullanýlarak Ýdlib’te mutabakat metninin þartlarýnýn yerine getirilmediði ileri sürülüyor. Böylece muhalifler açýsýndan çok deðerli bu son noktanýn da rejime devri ve Türkiye’nin kendi sýnýrlarýnýn güvenliði için askeri harekatlarla elde ettiði kazanýmlarý zorlama yönünde olaylar köpürtülüyor. Ýdlib’e yönelik hedef gözetmeksizin yapýlacak bir askeri harekat Türkiye’ye yönelik göçü tetikleyeceði için Türkiye’nin Menbiç ve Fýrat’ýn doðusuna yönelen dikkati baþka noktaya çekmek ve enerjisi sömürülmek isteniyor.

 

ASTANA SÜRECÝNÝN FÝÞÝ KÝMÝN ELÝNDE? 

Astana sürecinin akýbetini Rusya nasýl görüyor? 

Astana’nýn fiþini çekmek için son derece azimli bir ABD ve Batý ayaðý olduðunu Rusya pekala iyi biliyor, açýkça da zikrediliyor. Astana süreci ve bölgenin en dinamik üç ülkesinin ortaya koyduðu vizyon çökertilir ise, sanýrým bu husustan en fazla zararý en baþta Rusya görür. Zira Astana sürecinin fiþinin çekildiði bir yerde Türkiye ve Ýran olmaksýzýn Rusya’nýn Suriye coðrafyasýndaki kazanýmlarýný sadece Esed ile sürdürebilmesi de pek mümkün gözükmemektedir.

 

ÜÇ ÜLKE ÝÇÝN DE LÜTUF DEÐÝL KAZAN KAZAN

“Kuþkusuz her ülke dýþarýdan yapýlan açýklamalarý kendi çýkar perspektifinden deðerlendirir. Mesela Rusya’ya ait bir savaþ uçaðýnýn Türkiye tarafýndan düþürülmesi sadece Türkiye’yi Suriye coðrafyasýnda güçten düþürmedi, Rusya’yý da Türkiye olmaksýzýn bir siyaset geliþtirmeye zorladý. Dolayýsýyla Astana süreci, Rusya’nýn Ýran ve Türkiye’ye sunduðu bir lütuf deðil karþýlýklý kazan-kazan iliþkisine dayanan bir modeldir. Fiþ çekilirse üç ülkenin de kazan-kazan noktasýndan siyaset üretemeyecekleri anlamý da çýkar.”

 

NEOCONLARIN ÇEVRELEME PLANI ÝFLAS ETTÝ

ABD Baþkaný Trump Suriye’den çekileceklerini açýklayalý bir aydan fazla oldu ama bu çekilmenin ne takvimi, ne yöntemi netleþmedi. Ne de “güvenli bölge”den ne anladýklarý anlaþýlabildi. Trump’ýn kararlýlýk açýklamalarýna ve yaþanan istifalara raðmen çok sayýda çatlak ses ve çeliþkili ifade var hala. Ne oluyor sizce?

Suriye’den çekilme kararý konusunda ABD Baþkaný’nýn kararýna raðmen Amerikan savunma sanayisinin baþýný çektiði savaþ lordlarý, özel askeri firmalar ve bunlar ile iç içe geçmiþ Pentagon’un generalleri ile Ortadoðu’da Ýsrail merkezli yeni yapýlanmalarý hayata geçirmeye yeminli NeoCon tayfanýn Trump’a karþý son derece sert bir direnç gösterdiðini söylemek asla mübalaða sayýlmaz.

Aslýnda Trump hala muktedir olamamýþ bir iktidarýn baþý olarak, Suriye’den çekilmeyi uzun süredir düþünmesine raðmen bunu hayata geçirme gücüne sahip deðildi. Þimdi Trump’ýn aldýðý geri çekilme kararý, bu gruplarý epey zora sokmuþ olmalý ki, hem Savunma Bakaný Mattis hem de çaðdaþ Lawrence olarak gördüðüm Brett McGurk istifa etmek zorunda kaldý. Özellikle McGurk’ün o günden bu yana Amerikan medyasýnda Türkiye’ye karþý kinini kusacak açýklamalar yapmasý Trump’ýn aldýðý kararý ciddiye almamýzýn bir gerekçesi sayýlabilir.

 

ABD AKLI, ÝSRAÝL LOBÝSÝ RAHATSIZ

Bir de þu husus unutulmamalýdýr ki, bölgedeki 2000 Amerikan askerinin Irak coðrafyasýna çekilmesi, ABD’nin Suriye’den çekilmesi anlamýna gelmez. Suriye’ye yönelik istediði anda kapsamlý bir hava harekâtý icra etme yeteneði varken ve bölgede her an dengeleri deðiþtirecek askeri üstlenmesi varken, ABD Suriye’den çekiliyor demek çok akýllýca bir tespit deðil. Peki o zaman neden bu kadar gürültü kopuyor ABD içerisinde? Çünkü PYD ve YPG denilen terör yapýlanmasýnýn mýzraklarýnýn ucuna takabileceði ABD bayraðý bölgeden çekiliyor. Bu ABD’nin uzun bir zamanda bu yana Suriye’de Türkiye’yi çevrelemeye çalýþan siyasetinin de çöktüðünün tescili olacak. Ýþte bu husus derin ABD aklýný ve Ýsrail lobisini son derece rahatsýz eden ana unsur.

 

“DEAÞ PATLATIR, PKK-PYD BAKAR” TÝYATROSU

Baþkan Trump ile Cumhurbaþkaný Erdoðan ne zaman konuþsa tuhaf þekilde bir saldýrý oluyor Suriye’de. 14’ündeki telefon görüþmesinin ardýndan Münbiç saldýrýsý oldu, 20’sindeki görüþmeden sonra da Haseke’de. Mesaj kimden kime gidiyor? 

Aslýnda Trump’ýn çekilme kararýnýn hemen sonrasýnda uzun bir süreden beri patlama olmayan bölgelerde birden patlamalarýn olmasý, bu iþin ne kadar kontrolde götürüldüðünün de bir ispatý. Ama doðrusunu söylemek de gerekirse çok iptidai bir yöntem. Bu þekildeki patlamalar ile DEAÞ’ýn hala diri olduðu ve PYD’ye ne kadar ihtiyaç duyulduðu algýsý oluþturulmaya çalýþýlýyor. Ama þu unutulmamalýdýr ki bu patlamalar ayný zamanda PYD’nin bir terör örgütü olarak diðer terör örgütleri ile mücadelede ne kadar yetersiz olduðunun da ispatýdýr. Erdoðan’ýn Moskova ziyaretinde bu patlamalarýn ipinin kimin elinde olduðuna yönelik zikrettiði cümleler bizim dillendirdiðimiz görüþleri de desteklemektedir.

 

PKK DESTEÐÝNÝN BEDELÝNÝ AVRUPA DA ÖDER 

Doðrusunu söylemek gerekirse kýsa bir zaman dilimi içerisinde Avrupa’da tekrardan bu türden saldýrýlarýn olma ihtimali çok yüksektir. Çünkü sadece bu yöntemler ile Suriye dahil Ortadoðu’da varlýklarýný meþru hale getirebileceklerini iyi biliyorlar ve öteki olmadan yaþama þansý bulunmayan Batý medeniyetinin 11 Eylül sonrasý sahaya sürdüðü Ýslamafobik öteki algýsýnýn güçlenmesi için buna ihtiyaçlarý var.

 

FIRAT’IN DOÐUSU ÖNCEKÝLER GÝBÝ

Türkiye’nin Fýrat’ýn doðusuna yapacaðýný ilan ettiði ve tahkimatýný da yaptýðý askeri harekat nasýl etkileniyor bu süreçten? Harekatýn gecikmesi felaket olur diyenler var?

Hem Fýrat Kalkaný Harekatý hem de Zeytin Dalý Harekatý diplomasinin tüm olanaklarý sonuna kadar kullanýlmadan sahaya yansýtýlmadý. Sanýrým burada da ayný vizyon ve felsefe ile hareket ediliyor. Aslýnda çok da doðru hamleler, zira bugüne kadar ne ABD’nin bölgeden çekilmesi gerçekleþti, ne de sahada oluþabilecek boþluðu doldurabilecek halihazýrda bir güç var ortada. Bu þartlarda belirli bir optimum sürenin beklenmesinde diplomasi anlamýnda bir beis yok. Lakin sahada þartlar deðiþmeye, farklý güçlerin sahadaki pozisyonlarýný bizim aleyhimize deðiþtirmeye baþlandýðý istihbarat raporlarýna yansýmaya baþlarsa daha fazla gecikmenin telafisi zor þartlar ortaya çýkarabileceðini düþünüyorum. 

 

RÖPORTAJIN TAMAMI ÝÇÝN TIKLAYINIZ