Rusya’nın “Türkiye krizi” geçti mi?

Evet, geçiyor. Bu kadar net bir cümleyle, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zaharova ifade etti. Rusya’nın yeniden, “Türkiye ile ilişkilerini normalleştirme çabasına gireceğini” önceden yazmıştım.

Rusya önemli bir pazar ve stratejik olarak Türkiye’nin ilgi alanıdır. Türkiye’nin; Rusya’ya olduğundan daha fazla, Rusya’nın ise Türkiye’ye ciddi ihtiyacı olduğunu tekrar hatırlatarak, Türkiye’nin bulunduğumuz coğrafyanın tamamındaki etkisini tekrar gözden geçirmemiz gerektiğine inanmaktayım.

Rusya, Türkiye ile ilişkileri düzeltmeye yönelik adımları yavaş yavaş atmaktadır. Özellikle Türk firmalara uygulanan ambargoların, önümüzdeki süreçte azar azar kalkacağını göreceğiz. Türk firmalara uygulanan yaptırımları kaldırmak, Rusya için önemli bir durumdur. Lakin bunu da zamanla yapacak gibi. Çünkü halen Türkiye’den geri adım bekliyor Putin. Basın Danışmanı Peskov’un son beyanı, sınırları zorlayan bazı cümlelerle süslü idi.

Burada Türkiye Devleti’nin tutumunu, bu süreç boyu sergilediği asaletin, anahtar rolünü de önemsemek lazım. Erdoğan’ın; Putin’in rasyonellikten uzak tavrına, adapla karşılık vermesi, Rus kamuoyunda bile hafiften olsa da dile getirildi.

Görünen o ki; Rusya’nın oluşturduğu isterik havayı, Türkiye tarafının verdiği mesajlar yumuşatacak ve ilişkilerin eski haline dönmesi zaman alsa da, kriz ortamı tamamen bitecektir.

Peki, bundan sonra nelere dikkat etmemiz gerekecek.

Türkiye’nin ilerideki aşamalarda tüm adımları “her gün böyle krizler çıkabilir” düşüncesiyle dizayn edilmelidir. Türkiye’nin hinterlandında; İngilizler kadar, Ruslar da oyun kurma iktidarında, bu da sır değil!

Bunu da unutmamak lazım ki, Putin’in stratejik hamleleri uzun vadeli başarılı olamıyor. Bu nedendendir ki; ABD, Rusya’yı istediği gibi oynatabiliyor.

Suriye’de, Türkiye’nin önemsediği tüm dengeleri “DAEŞ bahanesiyle” alt üst etmesi, Putin’in aklıselim siyaset üretme kapasitesinin kısıtlı olduğunu haber vermektedir. Ekonomik sıkıntılarla boğuşan Rusya’nın bu dönemini de, iyi değerlendirmekte yarar vardır.

Nitekim Çin, bunu başarıyla yapmaktadır. Çin; herkes kavga gürültü içindeyken, azar azar Rusya’nın topraklarını, ormanlarını, tayganın neredeyse yarısını almaktadır. Bu önemli bir stratejidir.

Türkiye’nin; Rusya içerisinde 20 milyon Müslüman nüfusu düşünerek, önümüzdeki dönemde adımlar atması, yarın ki muhtemel krizlerin önünü kesmek için gerekiyor. Tekrar ediyorum. Evet, bu kriz çözülecektir. Ama yeniden, daha beter krizlerin olmayacağını, kimse garanti edemez.

Ayrıca Orta Asya ve Kafkasya, Türkiye’nin bundan sonraki aşamada, daha farklı hamlelerle oyun kurması gereken bölgelerdir. Rusya’nın derin oyunları halen, Orta Asya civarında hissedilmektedir. Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev ve Özbekistan Cumhurbaşkanı İslam Kerimov sonrasını, şimdiden düşünmek gerekiyor. Bunu da, Nazarbayev ve Kerimov’la birlikte düşünmek gerekiyor. Devletlerde süreklilik önemlidir ve burada Nazarbayev gibi “devlet aklı üst düzeyde olan şahsiyetlerin” bunu düşünmesi şarttır. Türkiye; Rusya’nın bu bölgelerde buna göre hareket ettiğini, artık göz önünde bulundurmak zorundadır.