Rusya’ya karþý atak giriþimleri

Kýrým krizinde Rusya’nýn sert, hýzlý ve keskin bir tavýr sergilemesinin ardýndan karþý ataklarýn nasýl olabileceðine dair bazý iþaretler netleþmeye baþladý.

Ýlk adým Ukrayna’dan geldi, Ukrayna askeri Kýrým’da çarpýþmadan geri çekildi ama ülke Baðýmsýz Devletler Topluluðu örgütünden, yani Rusya’nýn eski Sovyet coðrafyasýný bir arada tutmak için oluþturduðu kuruluþtan ayrýldý. Muhtemelen bundan sonraki hamle bir yandan AB ile yeniden müzakereleri baþlatmak olacak, ama daha önemlisi Ukrayna’nýn NATO’ya üyelik baþvurusunda bulunma ihtimali.

Bunca olaydan sonra NATO’nun Ukrayna’yý kabul etmemesi zor olur; ancak Ukrayna’nýn bütünü bu tür bir üyeliði kabul eder mi, belli deðil. Zira yönetimi deðiþtiren kesimler içinde milliyetçiler önemli bir yer tutuyor, ülkenin doðusunda da Rusya yanlýlarý var. Ayrýca bu tür hamleye Rusya’nýn nasýl yanýt vereceði de öngörülemez; NATO ile bu denli yakýnlaþmak Rusya’nýn fazla tercih edeceði bir durum deðil.

Bu geliþmelerle eþ zamanlý olarak Rusya G-8’den çýkarýlmýþ durumda; eskisi gibi toplantýlar G-7 olarak yapýlacak. Tabi bu arada NATO-Rusya ortaklýðý da askýya alýnýyor.

Radikal kararlara doðru

Rusya’ya karþý atýlan adýmlara iliþkin diðer iþaretler ise Suriye’de açýða çýkýyor. Bir kaç gün önce Golan Tepeleri’nde bir patlama olmuþ ve dört Ýsrail askeri yaralanmýþtý. Ýsrail, bu durumu kendisine yapýlan bir saldýrý olarak deðerlendirdi ve karþýlýk olarak dört hava saldýrýsý yaptý; resmi açýklamalara göre bir Suriye askeri öldü, dördü de yaralandý.

Ölü ve yaralý sayýlarý az olunca, olayý küçümsemek gerekmez. Bu olay, Suriye ile Ýsrail arasýnda devletlerarasý bir savaþ olabileceðini gösteriyor. Üstelik Ýsrail’in Suriye’yi muhalif güçleri kendisine karþý kýþkýrtmakla suçladýðýna bakýlýrsa, Ýsrail herhangi bir kesim lehine tavýr almayacaðýný ima ediyor. Diðer bir ifadeyle olasý bir savaþ, doðrudan Suriye’nin bütününü hedefleyecek.

Suriye-Lübnan arasýnda da münferit bazý çatýþmalarýn olduðu düþünülürse, yakýnda Suriye iç savaþý yerine Suriye’nin baþka devletlerle olan savaþýndan söz etmek durumunda kalacaðýz. Geliþmelere bakýlýrsa, bu süreçte rol oynamaya en yakýn aday Ýsrail.

Rusya Ukrayna konusunu radikal kararlarla sonuca baðlýyorsa, Suriye konusunun da ayný radikallikle bir yöne sevk edilmesi gerekecek.

Türkiye için riskler

Bu süreçte Türkiye açýsýndan iki kritik sorun ihtimali bulunuyor. Bunlardan birisi, her ne kadar Kýrým’ýn yeni statüsü Türkiye tarafýndan tanýnmadýysa da, Karadeniz’deki kara sularý konusunda bundan böyle Türkiye’nin muhatabýnýn Rusya olacaðý gerçeðiyle ilgili. Balýkçýlar, nakliyeciler ya da baþka tür faaliyetler nedeniyle Karadeniz’de aniden bir ‘Kardak krizi’ çýkmayacaðýný kimse garanti edemez. Üstelik ABD savaþ gemileri bölgede cirit atarken ve Rusya da askeri tatbikat yaparken.

Ýkinci sorun ise Suriye ile ilgili. Suriye’de olup da Türkiye topraðý sayýlan Caber kalesinde 15 asker ve bir astsubay görev yapýyordu, bugün bu sayý iki katýna çýkarýldý. Bununla birlikte söz konusu kale Suriye rejim askerleri ya da baþka gruplarca ele geçirilebilir, askerlerimiz öldürülebilir ya da kaçýrýlabilir.

Her durumda buraya yapýlacak saldýrýyý Türkiye’nin kendisine yapýlmýþ sayacaðýna kuþku yok; zaten peþinen açýklandý.

Karadeniz ve Suriye’de ortaya çýkabilecek geliþmeler, Türkiye’yi doðrudan bu iki ama baðlantýlý sorunun içine çekebilir. Karadeniz konusu NATO’yu Rusya’nýn dibine sokma stratejisine hizmet ederken Suriye konusu da savaþ yoluyla radikal çözüm stratejine karþýlýk gelebilir. Ama sonuçta Türkiye bu büyük oyunda çok açýk askeri bir tercih yapmýþ olur.