Rusya’yla yeni dönem

Öyle muazzam günlerden geçiyoruz ki.. Elbette yazdığımız destan şehit kanlarıyla sulanarak daha bir anlamlı hale geldi.. 

Elbette döndük uçurumun kenarından, ama bu sayede gördük köyün en son çitini..

300 Türk generalinin yarısından fazlasının emperyalist batıya uşaklık ettiğini böylece farkettik..

İçerideki işbirlikçilerin, hain sürüsünün, taşeron terör örgütlerin Türkiye’nin politikalarına nasıl istikamet verdiğiyle yüzleştik..

Bugün 14 Temmuz’dan çok daha güçlüyüz..

Hikmet Genç; “altımıza döşenmiş bombaları temizledik” diye yorumluyor bu süreci…

Artık önümüze bakma zamanı..

Bölge üzerine hesap yapan dizaynın merkezi, Türkiye gibi bir gücün,

Rusya’yla yakınlaşmaması için hep, elinden ne geldiyse yaptı..

24 Kasım’da yaşanan gerilimin arkasında ABD merkezli FETÖCÜ cuntanın olduğu artık net biçimde görülüyor..

Ben sadece yaşanan ihlal neticesinde uçağın vurulmasından da söz etmiyorum..

O ihlâlin yaşanmasından, ihlâle dair bilgilerin paylaşılmasına, vur emrine, vurulmasına ve hatta ve hatta atlayan Rus pilotun, Suriye’de öldürülüp video kaydı yapılmasına kadar geçen bütün sürecin, FETÖCÜ işgalci yapının işi olduğu anlaşılıyor..  En kritik zamanlarda bu topraklarda düzenlenen, kâh PKK kâh DAEŞ markalı terör saldırılarında, adrese teslim analizlerle aynı gücün iş başında olduğunu görmemek için kör olmak gerek.. 24 Kasım sonrası her biri tartışmalı, Sultanahmet, Çankaya, Güvenpark, İstiklâl Caddesi, Bursa Ulu Cami, Gaziantep Şehitkâmil ve Vezneciler’de yaşanan terör saldırıları, hep aynı amaca hizmet etti..  Bir adım ötesini söyleyeyim size.. Atatürk Havalimanında 45 kişinin öldüğü o korkunç saldırının gerçekleştiği gün, Erdoğan’ın Putin’e mektup yazdığı, Putin’in de Rus turistlere kısıtlamayı kaldırdığı gündü.. Daha ne kadar kanıt lâzım bu ABD merkezli FETÖCÜ yapının, Türk-Rus ilişkilerini hedefe koyduğunu anlamak için.. Şimdi verilen aranın ardından film, kaldığı yerden ama temposu-tansiyonu daha yüksek bir biçimde devam edecek..  

5.Cumhuriyet’in yol haritası

Erdoğan’ın milat olarak verdiği Çarşamba günü ve takip eden süreçte neler olacak?.

gelin detaylandırmadan, birer başlık halinde geçelim..

Önümüzdeki günlerde hepsi için kalın kalın analizler okuyacaksınız zaten..

1)  “Gülen’in bu darbenin arkasında olduğuna dair kanıt getir” diyen ABD, asıl arkasında kendisinin olmadığını ispatlamak için kanıt arayışına girecek..

2) “Gülen’i versek ilişkilerimiz eskisi gibi olur mu?” ziyaretleri başlayacak..

3)  ABD, “Texit” ve “Losexit” ile (Louisiana ve Texas’ın ayrılması) başlayacak dağılma sürecinden hem ekonomik hem de siyasi olarak paramparça çıkacak..

4) Brexit’ten sonra Frexit başta olmak üzere art arda pek çok kopuşla birlikte AB mekanizması tamamen çökecek..

3) “Vize muafiyeti için terörle mücadele yasanızı gevşetin” diyen AB’ye karşı, ‘ulusal’ bir kararla AB denkleminden çıkacağız..  

6) Sırtını yasladığı güçlerle Erdoğan’ın ittifak ettiğini gören Esed, canının bağışlanması karşılığında Suriye’de normalleşme sürecini bizzat kendi başlatacak..

Değerli dostlar, yeni bir dünya kuruluyor ve Türkiye o dünyada yerini alıyor.. Hayır hayır.. Bizzat o dünyayı kuran ana kurucu aktör oluyor Türkiye..  1945 - 1960 arasında bu yeni güç dengesine Türkiye’yi oturtmayı deneyen Menderes idam edildi.. Erdoğan da yok edilecekti.. Hesapların üzerindeki hesap tutmadı.. Şimdi artık 15 Temmuz’da kurulmuş 5.Cumhuriyet’in yeni bir rotası ve istikameti var..