Muhteşem Yüzyıl gelecek sezon da devam edecekmiş.... Türkiye’de tadında bırakmayı bilmeyen yani seyircinin hep iyi hatırlayacağı şekilde bitirmek yerine günün birinde seyircinin “e sıktılar ama” diye izlemekten vazgeçtiği ve yayından kaldırılan bir sürü dizi oldu belli ki Muhteşem Yüzyıl da o yolun yolcusu olacak. Aynı harem oyunlarından, dizi karakterlerinin durmadan uzun rüyalar görmesinden hatta işin zaman zaman psişik karakter haline gelmesinden yorulan çok seyirci var.
Final bölümünde ana karakterlerden birini öldürmek ve yeni sezonda ilk birkaç bölümde heyecanlı senaryoyla işi götürürüz diyorlar. İddia ediyorum karşısına, sağlam, eli yüzü düzgün bir iş çıkarsa Muhteşem Yüzyıl efsanesi yeni sezonda havlu atar.
O zamana kadar uzun rüyalara hazır olun...
Seyirciye hakaret...
Sosyal medya ve mail yoluyla gelen eleştirilere ekrandan hakaretle cevap verme hastalığı geçmiyor bir türlü... Bu konuda en fazla sıkıntı yaşanan yer Haberturk televizyonu.Zafer Arapkirli, BBC kökenlidir, acaba BBC’de böyle birşey yaşanabileceğini tek bir saniye düşünebilir mi?
Bu işi çözmek zor değil aslında... Bir editör koyup, gelen mesajları filtreden geçirmek, ekrandaki yayıncıya sadece soruları iletmek mümkün ama nedense bir türlü yapılmıyor...
İşte böyle olur...
National Geographic’in Uçak Kazası Raporu televizyonculuk dersi veren bir bölüm yayınladı bu hafta. Manchester United takımını taşıyan uçağın Münih Havalimanı’nda yaptığı kaza, o kazada ölen 23 kişi ve ardından kazadan sağ kurtulan pilotun 15 yıl süren kendini aklama çabası... Canlandırmaları, arşiv görüntüleri, gazete taramalarıyla dört dörtlük bir işti doğrusu...
Türkiye’de canladırma demek ucuz figürasyon ve minimum malzemeyle yayın doldurmak olarak anlaşılıyor çoğu zaman... Canlandırma sahnesi çekenlerin bu belgesel seriyi seyretmesinde büyük fayda var...
