S-300’ler

S-300 füzeleri, 1967’de geliþtirilmeye ve 1978’den beri de üretilmeye baþlamýþ olan uzun menzilli ve son derece geliþmiþ bir füze sistemi. Rus bir þirket tarafýndan üretilmekle beraber Alman bir þirketin de ortaklýðý bulunuyor. 200 km’lik menzili bulunan bu sistem, ayný anda çok sayýda hedefe kilitlenebiliyor ve çok kýsa bir süre içinde de kurulup aktive edilebiliyor.

Türkiye bu füzelerin ismini Kýbrýs yönetiminin Rusya’dan yaptýðý alýmlar sýrasýnda duymuþ, ardýndan Ege adalarýna yerleþtirilmeleri tartýþmalarýnda yeniden gündeme gelmiþti. Bugün Türkiye-Yunanistan arasýnda askeri bir gerilim olmadýðýndan ve Kýbrýs konusunun da þimdilik silahlarýn gölgesinde ele alýnmadýðýndan bu füzelerin varlýðý tartýþmalardan çýkmýþ durumda.

Tartýþmalardan çýkmýþ olmalarý, onlarýn varlýðýný ortadan kaldýrmýyor. Ermenistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Yunanistan, Kýbrýs, Ukrayna, Rusya, Ýran ve Suriye’de S-300 ve sistemin geliþmiþ modelleri fazlasýyla konuþlanmýþ durumda. Tabii bu durum karþýsýnda NATO ülkelerinin de boþ durmadýðý, bir dizi sistemle birlikte Patriot füze sistemlerini Suudi Arabistan ve Ýsrail’i de kapsayacak biçimde birçok yere yerleþtirdiði unutulmamalý.

Suriye’nin ‘füze’lenmesi

Bugün S-300’lerin yeniden tartýþýlmasýna yol açan durum ise Suriye’nin yeni bir partiyi Rusya’dan aldýðýný ve hatta konuþlandýrdýðýný açýklamasýyla ortaya çýktý. Öte yandan Rusya henüz füzelerin Suriye’ye intikal etmediðini duyurdu. Füze alým anlaþmasýnýn iki yýl öncesine dayandýðý, ancak çýkan bazý sorunlar nedeniyle anlaþmanýn hayata geçmesinin ertelendiði de ilan edildi. Muhtemelen Suriye uzunca bir süre füzelerin parasýný ödeyemediði için anlaþma uygulanamamýþtýr.

Ancak bugün ortaya çýkan anlaþmazlýðýn Suriye ile deðil Suriye sorunuyla ilgili olduðu söylenebilir. Zira bu füzelerin Esad rejiminin elini güçlendireceðine kuþku bulunmuyor. Rejim gayet tabi S-300 gibi bir sistemi kendi vatandaþlarý Patriot falan kullanmayacaklarýna göre onlara karþý kullanmak için edinmeye çalýþmýyor. Suriye bu füzeleri çevre ülkelere karþý bir savunma mekanizmasý olarak talep ediyor.

Çevre ülkelerden kast edilen de açýkça Ýsrail ve Türkiye; belki Suudi Arabistan da bu kapsama girer. Kýsacasý Suriye’nin hedefinde ABD müttefiki ülkeler bulunuyor ve bu da Rusya ile ABD’nin füzeler savaþýný Suriye üzerinden yürüttükleri anlamýna geliyor.

Ýki devletin füzeler üzerinden yürüttükleri gerilim, bu sistemlerin ateþlenmesini deðil esasen ateþlenmemesini garanti edecek bir mantýða dayanýyor. Bölgede hiçbir savunma sistemi diðerine baskýn olamayýnca, yýlgý dengesi denen bir denge kurulmuþ, ama bu arada bir sürü ülke de epeyce paralara bu silahlarý almýþ oluyor.

Riskli oyun

Rus ve Amerikan donanmalarý Suriye çevresinde cirit atarken S-300’lerin gücünden bahisle analiz yapmak gerçekçi olmayabilir. Bununla birlikte, füze sistemine iliþkin geliþmeler Rusya ile ABD’nin Suriye konusunda diðer oyuncularý, mesela Ýran’ý ve hatta Türkiye’yi dýþarýda býrakýp doðrudan konuya dahil olma arayýþlarý olarak görülebilir.

Rusya’nýn silahlarý daha Suriye’ye göndermediklerini açýklamasý, hala ABD ile yapýlacak pazarlýklarýn olduðunu ima ediyor. Türkiye’deki Patriot’lara karþý Suriye’deki S-300’ler olarak özetlenebilecek bu pazarlýk zemini, gayet tabi tamamen Suriye’de oluþacak yeni yapýnýn nitelikleriyle ilgili.

Bugün bazý cephelerde üstünlük saðlayan Esad’ýn ABD ve Rusya tarafýndan istenmeyen kesimleri bertaraf etme misyonu buluyor; bu görevi bitince iþi de bitmiþ olacak. Ancak asýl siyasi mücadele hem Esad hem de radikal muhalifler eþ zamanlý olarak eritilemez ise olacak ve belki iþte o zaman o füzelerin ne iþe yaradýklarý test edilecek.