Saadet’in tavrý

Ýstanbul seçimleri 23 Haziran’da yenilenecek. 

31 Mart’ta CHP adayý, 4 milyon 169 bin 765, AK Parti adayý 4 milyon 156 bin 36 oy almýþtý. Ýki aday arasýndaki baþta 29 bin olarak açýklanan fark, oylarýn %10’unun yeniden sayýlmasý sonucu 13 bin seviyesine inmiþti. 

Diðer partiler de Ýstanbul'da yaklaþýk 215 bin oy almýþtý. 

Kesin olan þu ki, 23 Haziran’da iki aday yarýþacak.

Diðer adaylarýn 23 Haziran seçimlerine katýlmalarýný bir anlamý olmadýðýný kendileri de görüyor. 

Nitekim adaylar teker teker çekiliyorlar. 30 bin 817 oy alan DSP, 22 bin 544 oy alanDP seçime katýlmayacaklarýný açýkladýlar.   

***   

Ýlginç olan þu ki DSP, CHP adayýný da desteklemeyeceðini ilan etti. 

Parti meclisinde iki kez oylamýþlar ikisinde de CHP adayý reddedilmiþ.

DSP Genel BaþkanýÖnder Aksakal diyor ki:”FETÖ’cülerin Amerika’dan, PKK’lýlarýn Kandil’den, HDP’lilerin de Meclis’ten destek verdiði birine… O birisi kim olursa olsun… DSP kurumsal olarak destek vermez, veremez…” 

Bunlarý okuyunca aklýma ister istemez 31 Mart’ta 103 bin 364 oy alan SP’nin 23 Haziran’da seçimlere katýlma kararý geldi. 

*** 

Kazanma ihtimali olmayan bir adayýn tekrar seçime girmesinin mantýðý parti tabanýna nasýl izah edilecek acaba?! 

Adayýnýn kazanamayacaðýný bilen kimi seçmenlerin ya sandýða gitmeyeceklerini ya da oylarýný bir baþka adaya vereceklerini görememek çok mu zor?

SP ile AK Parti tabanlarýnýn parti dýþýnda birbirinden farký yoktur. Adayý çekmek demek 103 bin oyun büyük bir kýsmýnýn Yýldýrým’ý desteklemesi demektir. 

SP yönetiminin 23 Haziran seçimlerine katýlarak oylarýn Yýldýrým’a gitmesini önlemeyi hedeflediði anlaþýlýyor. 

Bunun anlamý PKK ve FETÖ’nün desteklediði CHP adayýna açýktan destek demektir. 

*** 

DSP bile PKK ve FETÖ’nün desteklediði CHP adayýna destek vermeyeceðini açýklarken SP yönetiminin bu tavrý düþündürücüdür. 

Oysa SP’den beklenen, kazanma ihtimali bulunmayan adayýný kendisine en yakýn aday lehine çekmek olmalýydý. 

Hem tutarlý bir politika izlenmiþ hem de tabaný rahatlatmýþ olurdu. 

SP tabanýnýn en yakýn olduðu parti AK Partidir. Lakin SP yönetimi kurulduðu günden bu yana AK Parti’ye çok aðýr eleþtiriler getirmekte, hakarete varan deðerlendirmeler yapmaktadýr. Buna mukabil AK Parti cenahý SP konusunda son derece hassas davranmakta misliyle mukabele etmek yerine sineye çekmeyi tercih etmektedir. 

Benim þahsi kanaatim hakarete varmadýðý sürece SP eleþtirilerinin iktidarý da ikaz edeceði için faydalý olacaðý yönündedir. 

Biz inanmýþ insanlarýz hayat ölçümüz bellidir. Parti din deðildir. Partisi farklý diye kimseyi kardeþlikten reddetmek müminlere yaraþmaz.  

*** 

SP yönetiminin en az DSP yönetimi kadar duyarlý olmasýný beklerdim. 

31 Mart’ý anlarým, bir ihtimal seçilme umudu vardý diyelim. Ama 31 Mart seçimleri gösterdi ki 10 milyonluk seçmen içinde sadece 103 bin oy almýþ SP adayýnýn kazanma ihtimali yok.

SP seçmeni þimdi düþünmeyecek mi, sorgulamayacak mý bu kararý?! 

Ortada iki seçenek var, seçimi ya PKK ve FETÖ’nün desteklediði CHP adayý ya da SP ile ayný siyasi çizgiden gelen Yýldýrým kazanacak. Oyunun boþa gideceðini gören SP seçmeni bunu sorgulamayacak mý? Yýldýrýma vermediði oyun CHP adayýna yarayacaðýný akletmeyecek mi? 

SP’nin bence vereceði en isabetli karar, adayýný Yýldýrým lehine çekmek olacaktýr. Böylece hem tabanýný rahatlatýr hem de bu mantýklý kararýyla yönetim biraz güven tazelemiþ olur. 

Ýstanbul için de ülke için de daha hayýrlý olur! 

“Hatýrlamakta fayda vardýr!” ilkesine binaen ben sadece hatýrlatýyorum!