Sabetaycýlar-2 Bir Yahudi nasýl Müslüman oldu?

Sabetay Sevi, çevresi geniþledikçe Mesih olduðuna hepten inanmaya baþlamýþtý. Doðum gününde bütün Yahudi cemaatlerine bir bildiri yayýnladý. Açýkça Osmanlý mülkü olan topraklarý ayýrmak, imparatorluktan koparmak için bildiriler yayýnlýyor, hatta Sultanýn tacýný alarak kendisinin takacaðý söyleniyordu. Sultan bunlarý duyunca, baþta Þeyh-ül Ýslam Vani Efendi olmak üzere, bütün ulemayý huzura çaðýrdý. Karar verilmiþti; Sabetay Sevi hemen Edirne'ye getirilerek sorgulanacaktý. 

Sorgulama sýrasýnda Sevi baþta "mucizeler" olmak üzere her þeyi inkar etmiþti. Sýradan bir Yahudi olduðunu, her anlatýlanýn Yahudi icadý olduðunu, kendisine onlarýn Mesih dediðini söyledi. Sevi'nin bu sözlerine inanmayan Sultan, hak dini Ýslam'a geçmesini istedi. Bu öneriyi hiç düþünmeden kabul eden Sevi, Mehmet Efendi adýný aldý. Sultan'ýn buyruðu üzerine iç oðlanlar hamamýna gönderilerek yýkandý. Giymesi için saray elbiseleri getirilmiþti; onlarý giydi. Ödül olarak bir kese altýn getirilmiþti, onu da kaptý. Ardýndan 150 kuruþ maaþla Saray'da Kapýcýbaþý görevine getirildi. Karýsý da onun yolunu izleyerek Fatma Haným adýný aldý ve bir kese altýný koynuna soktu. Müritlerin çoðu da Ýslam'ý seçti... 

Bu ani karar karþýsýnda Yahudiler þaþkýna dönmüþtü. Ýnsan içine çýkamayacak hale gelen Yahudilere Sevi bir mektup yazdý. Din deðiþtirmesinin Tanrý buyruðu olduðunu anlatýyordu. "Ben" diyordu, "Tanrý'nýn buyruðuna boyun eðdim, o kadar!"

Müritleri Sabetay'ýn yakalandýðý anda ruhunun, bedenini terk ederek göðe yükseldiðini anlatýyorlardý. Bedeni, ruhun geri döneceði o hayýrlý güne kadar baþýnda sarýðýyla dolaþacaktý. Hem Hz Musa da yýllarca, firavunun sarayýnda bir prens olarak yaþamamýþ mýydý? Tarih tekrarlanýyordu; o kadar! Bu arada Sultan ve ulema, Yahudileri Müslüman yapmak için Sevi'nin geceli gündüzlü çalýþtýðýna inanýyordu. Bunu kanýtlamak istercesine, baþta müridleri, Yahudi Kudüs ve Baðdat baþta olmak üzere, dört bir yandan gelen Yahudier, topluca Müslüman oluyordu! Böyle din deðiþtirenlere gelecekte DÖNMELER denilecekti. Din deðiþtirmiþti bu insanlar ama hala onun Mesih olduðunu öne sürüyorlardý. Bu durum 30 Eylül 1675 günü, Sevi'nin ölümüne kadar sürdü. Arnavutluk'ta bir nehir kýyýsýna defnedildiðinde, yanýnda sadece Müslümanlar vardý...