Yaz sýcaklarý baþladý, güneþ çok yakýcý daha þimdiden... Hepimiz tatil hayali kuruyoruz. Ýster tatilde, ister günlük hayatýmýzda güneþle iç içe olduðumuz günlerdeyiz artýk. Oysa ki güneþ her geçen gün daha zararlý. Özellikle güneþ aktivitelerinin maksimum düzeyde olmasý bu sene güneþi çok daha da tehlikeli hale getiriyor. Kýsa dalga boylu radyasyona maruz kalmak ciddi yanýklara, uzun süreli temaslarda daha büyük problemlere yol açmasý çok olaðan. Radyasyondaki artýþ kuþkusuz sonuçlarýný gösterecektir. Güneþe direkt maruz kalmak, kýsa dalga boylu radyasyona direkt maruz kalmak anlamýna geliyor. Ýsmindeki ‘kýsa’ sýfatýna aldanmayýn. Gayet zararlýdýr insan saðlýðý için.
Bronz görünmek moda olunca, deðil güneþlenmek, solaryumlar bile dolup taþarken radyasyonun zararlarýný pek de düþünen yok gözlemlediðim kadarýyla... Güzellik uðruna feda ettiklerimizin arasýna cilt ve gözümüzü de eklememiz gerekiyor oysa. Radyasyona uzun süre maruz kalmak cilt yanýklarý, cilt kanseri ve bazý göz hastalýklarý için ciddi tehdit oluþturmasýna raðmen bronzlaþmak neden bu denli raðbet görüyor dersiniz?
Tabii ki güneþ D vitamini kaynaðý ve güneþlenmenin de faydasý var. Ancak unutmayalým, güneþ koruyucu kremler kullanmadan, direkt güneþe yatmak, hastalýðý davetiye çýkarmaktýr. En azýndan yerden yansýyan uzun dalga boylu güneþe maruz kalmalýyýz, yani güneþten koruyucu kremleri sürerek, gölgede güneþlenmeliyiz. Gölgede de bol bol D vitamini var. Üstelik bronzlaþma sevdalýlarýna küçük bir bilgi: Gölgede kalarak ve güneþin zararlý ýþýnlarýndan koruyan kremler kullanarak da bronz olabilmek mümkün... Boþ yere saðlýðýnýzý risk etmeyin...
KADINLARIN ÝÞÝ HAYLÝ ZOR
Önümüz yaz... Sýcak yaz günlerinin baþlangýcýndayýz... Normalde bizi bunaltan yaz sýcaklarýna bir de bu sene maksimum artan güneþ patlamalarý da eklenince, önümüzdeki üç ayýn ortalamalarýn üzerinde sýcak geçeceðine kesin gözüyle bakýlýyor. Yazýn sýcaklýktaki artýþa baðlý olarak artan nem, aþýrý sýcaklarý bizim için daha çekilmez hale getirecek hiç kuþkusuz... Þimdiden yaz sýcaklarýnýn stresi pek çoðumuzda baþlamýþken, bizi bekleyen çok ciddi bir sorun daha olduðunu da hatýrlatmak gerekiyor aslýnda. Önümüzdeki üç ay boyunca kadýnlarýn iþi hayli zor. Bu dönemde artacak olan nem hissettiðimiz sýcaklýðý neredeyse 10 derece yukarýya çekmesinin ötesinde saçlarýmýzýn formunu da bozacak.
Yaz boyunca Ýstanbul ve Antalya gibi baðýl nemin yüksek olduðu illerde saçlara söz geçirebilmek ne mümkün! Saçlarýmýzý ve dolayýsýyla bizi bu zor duruma sokan havadaki nem. Atmosferdeki neme göre saçlarýnýz formunu deðiþtirir. Her gün hatta günün her saati atmosferdeki baðýl nem deðiþtiðinden, saçlarýmýz gün içerisinde bile kendiliðinden form deðiþtirir. Nemin azalmasý saçlarýmýzý düzleþtirir, cýlýzlaþtýrýr. Nemin artmasýysa saçlarýmýza ekstra bir hacim katar ve kývýrcýklaþtýrýr. Gün içinde nem deðiþimine baðlý olarak, hatta baðýl nemi yüksek olan bir yerden, düþük olan bir yere giderken bile, kiþinin saçlarýnýn formunda bir deðiþim yaþanýr.
Bu dönemde saçlarýnýz için boþ yere para harcamayýn. Çünkü onlar bu dönemde kendilerine uygulanan bakým ya da form vericileri deðil havayý dinleyecektir. Saçlarýnýzý özgür býrakýn yaz günlerinde o yüzden. Býrakýn rahatça kabarsýnlar. Onlar neme doygun atmosferin esiri olacaklar çaresiz.