Haberlere konu olduklarýnda, bu, onlardan aldýðýmýz ilk ve son haber oluyor. “Ölen çocuk sayýsý” verilirken haberdar oluyoruz çünkü onlardan. Rakamsal birer deðer olarak.
Ýsimlerini, yaþlarýný bilmiyoruz. Neler yaþadýklarýný, nasýl bir hayatlarý olduðunu, bir çocuða yaraþýr bir hayatlarý olup olmadýðýný, bilmiyoruz.
Nasýl öldüklerini biliyoruz sadece.
Esed rejiminin kullandýðý kimyasallarla yahut Rus uçaklarýnýn bombalarýyla. ABD taþeronu PKK veya Ýran’ýn milis güçleri eliyle, ya da açlýktan, ya da ilaçsýzlýktan…
Ölüyorlar, mütemadiyen.
***
Ýzlemiþsinizdir, yaþarken ki halleri en çok sosyal medya mecralarýnda çýkýyor karþýmýza. Solgun yüzlerine, ýþýðý kýrýlmýþ gözlerine, konuþurken acýyla burulan aðýzlarýna þahitlik ediyoruz.
Çoðu yetim Suriyeli çocuklarýn. Ailelerinden birkaç kiþiyi kaybetmiþ oluyorlar bazen. Annelerinin, kardeþlerinin ölümlerine tanýklýk ettikleri oluyor ve yaþamaya devam ediyorlar, öylece.
Sorulduðunda kaç gündür aç olduðunu hatýrlayamadýklarýný söylüyorlar. “Kaynatýlmýþ ot yemekten býktým” diyorlar.
En çok neyi özledin dendiðinde ise baþlýyorlar aðlamaya.
Yaþlarýný bilmiyor bu çocuklar.
Okula gitmeyi, parkta oynamayý, bir oyuncaða sahip olmayý ya hiç tecrübe etmemiþler ya acýyla hatýrlýyorlar.
Evleri yýkýldýðý, þehirleri bombardýman nedeniyle dev bir enkaza döndüðü için Suriye içindeki güvenli yerlerde ya da kamplarda kalýyorlar. Dar alanlarda, bez çadýrlarda, zor koþullarda.
Haliyle çocuklarýmýzýn sahip olduðu hemen hiçbir þeye sahip deðiller.
Bir bisikletin, küçük bir arabanýn ya da bebeðin özlemini duyuyorlar. Meyve yemeyi özlüyorlar, merak ediyorlar neye benzediðini.
En çok da deðerli olduklarýný, biricik olduklarýný onlara hissettirecek þeylere ihtiyaç hissediyorlar, düþünsek belki aklýmýza bile gelmeyen.
***
Ýþte o akla gelmeyen þeyleri yapan birileri var þükür.
Geçen Ramazan bayramýnda erkek çocuklarýna “bayram týraþý” yaptýran Tülay Gökçimen mesela. Þu an Suriye’deki kamplarda, yanýnda Türkiye’den giden gönüllü kadýn kuaförlerle birlikte 500 kýz çocuðunun saçlarýný yýkýyor, kesiyor, okþayarak tarayýp renk renk tokalar takýyor saçlarýna.
Paylaþýlan fotoðraflara bakýyorum, yüzü gözü açýlmýþ çocuklarýn. Heyecanlý ama mahcuplar. Tedirginler biraz da.
Belki ilk kez profesyonel bir kuaför kesecek diye saçlarýný.
Belki bitlendiklerini, derilerinin kaþýmaktan yara olduðunu, onlara ýstýrap veren bu hali birileri görecek diye.
Son halleriyle ýþýldýyor her biri. Kesilip taranmýþ renkli tokalarla bezenmiþ saçlarý gibi gözleri de parlýyor.
ÝHH, “For Children” ve “Human Movie Team” iþbirliðiyle Suriyeli kýzlar için yapýlan güzelliðin adý “Hem saçlara hem kalplere örgü”.
Ne güzel deðil mi?
Yürekten tebrik ediyorum emeði geçen herkesi. Allah razý olsun her birinizden, yaptýðýnýz iyilikler tükenmesin, bereketlensin, zalim dünyaya insaf, merhametlilere ilham versin inþallah.
Azez’deki mülteci kamplarýnda yaþayan 6-12 yaþ arasý kýz çocuklarýný kapsayan projenin devamý da gelecekmiþ.
Sosyal medya üzerinden takip ederek siz de dahil –en azýndan þahit- olabilirsiniz bu güzelliðe. Çocuklarýn sevincini dert edinen insanlara dua etmek de iyidir.
Hele yine bugünlerde, sivillerin, masum çocuklarýn bundan nasýl etkileneceðini akýllarýna bile getirmeden menfaatleri için Ýdlib’i nasýl bombalayacaklarýnýn hesabýný yapan devletlerin haberlerinden geçilmiyor medyada. Oysa vicdanlý güzel insanlar da var ve dünyayý/insaný iyilik kurtaracak.