Televizyonculara sorsanız seçim gecesi haber yapmayı seçimden 3 gün sonra haber yapmaya tercih ederler.
Şaka değil seçim sonuçlarının ardından siyaset anayasal bekleme sürecine girer.
Seçilen vekiller mazbatalarını alacak,
Sonra Meclis’e gelecek, En yaşlı üye sıfatıyla yine Deniz Baykal geçici Meclis Başkanı olacak, Sonra yemin töreni sonra yeni Meclis Başkanı seçimi bir taraftan,
Diğer taraftan partilerin, Meclis Başkan adayı, Meclis Başkanlık Divanı için isim belirleme ve grup başkanvekili seçimleri...
Bir sürü haber ama hepsi rutin olarak yapılacak haberler.
Türkiye’de gündem başlığı olacak bir haber çıkmaz bu rutinden...
***
Seçimden sonraki pazartesi günlerinin de rutin haberleri vardır.
Mesela piyasalar seçim sonuçlarına ne tepki verdi?
Sonra dünya seçim sonuçlarını böyle gördü haberleri de verilir.
Kim nereden oy aldı diye yapılacak Türkiye haritasını da unutmuyoruz elbet.
İtiraz olan sandıklar, seçim kurullarının verdiği kararlar da yine rutin haberler arasındadır.
Bunca rutin haber meşgale yaratır elbette ama yapanı ve seyredeni tatmin eder mi?
***
Tartışa programları açısından da hafta sıkıntılı...
Tek tek partilerin aldığı oylar, seçmenlerin davranışlarının analizi yapılacak.
Minimum bir belki iki partide genel başkan değişimi tartışmaları başlayacak.
Gazeteler kulis bilgisi yazacak kurtulacak televizyonların işi biraz daha zor olacak.
Ankara temsilcileri mecbur kanal kanal dolaşacaklar bu seçimden sonra da...
Aslında bildiğimiz bir süreci tekrar tekrar dinleyeceğiz...
Ben de reytinglere bakacağım her zaman yaptığım gibi.
Sonra dizilerin siyaset haberlerinden daha fazla ilgi çektiğini yazacağım...
***
Yazıya saçmalama haftası başlıyor diye başlığı bilerek attım.
Görürsünüz, yine ilgi çekmek adına ekranlarda aslı astarı olmayan bir sürü senaryoya bizi inandırmaya çalışan adamları da göreceğiz.
Bilginin rutine bindiği dönemlerde böyle adamlar çıkarmada üstüne yok memleketimizin.
Bu gece sonuçları aldıktan sonra bir kaç gün televizyonları rahat bırakın.
Rutine boğulmuş, yorgun bir gündemle ilerleyecekler çünkü...
