Esed ile Erdoðan arasýnda ne fark var? Ýkisi de diktatör” þeklindeki sözlerini duyduðumda, anlýk olarak, bunu eleþtiren bir yazý yazmak geçti aklýmdan.
Ama sadece anlýk olarak. Sonra üþendim ve vazgeçtim.
Çünkü Türkiye’nin ana muhalefet partisinin lideri, o kadar çok absürt söz söylüyor ki, bir yerden sonra artýk onunla ilgili yazýp çizmek içinizden gelmez oluyor.
***
Kýlýçdaroðlu’nu dinlerken, adeta bir münazara izlediðim hissine kapýlýyorum. Her an her þeyi söyleyebileceðini biliyorsunuz. Söylediklerinin gerçek olmasý gibi bir kaygý taþýmadýðýný da. Hatta, öyle sanýyorum ki, çoðu kez, ona oy verenler için bile.
Ama keþke sorunumuz bundan ibaret olsaydý.
Baþbakan Erdoðan, kendisini Esed’le kýyaslayýp “katil” diyen Kýlýçdaoðlu’na hakaret ettiði gerekçesiyle dava açmýþ.
Alýn size bir yanlýþ daha...
Bence Kýlýçdaroðlu’nun sözleri ifade özgürlüðüne girer. Bu yüzden de mahkemenin tazminata hükmedeceðini sanmýyorum.
Avrupa Ýnsan Haklarý Mahkemesi’nin, politikacýlar için kabul edilebilir eleþtiri sýnýrýnýn diðer bireylere göre daha geniþ olmasý gerektiðini hükme baðlayan birçok kararý var.
Ve ifade özgürlüðü saçmalama hakkýný da kapsýyor.
***
CHP liderinin, siyasi rakibi Erdoðan’ý on binlerce kiþiyi katleden Esad’la ayný kefeye koymasý, “Al bir diktatörü vur ötekine” demesi, sadece saçma bir kýyasý ifade etmez.
Bunu söyleyenin, en azýndan, eli kanlý bir diktatörün on binlerce insaný katletmesinden yeterince dehþete kapýlmadýðýný gösterir.
Bu aþikar kötülüðü vicdanýnda mahkum edemediðini, CHP’nin deðiþmediðini, hala Baasçý olduðunu ve onun iktidarýndan hala korkmamýz gerektiðini gösterir.
***
Ama ahlaki olarak kýnanmasý gereken her söz yargýnýn konusu haline getirilmemeli.
Çünkü bazý suçlar mahkemeye götürülemez, orada mahkum edilemez.
Boðazýna kadar halkýnýn kanýna batmýþ Esed’i kýnamaya dili varmazken Erdoðan’a “terörist” demek, hatta hýzýný alamayýp “teröristbaþý” demek, adalet duygusunu büsbütün kaybetmemiþ olan herkesin itiraz edebileceði bir söz.
Bir toplum, bu insafsýz kýyasa itiraz etmiyorsa, bu sözü ve zihniyeti mahkum etmiyorsa, orada hiçbir mahkemenin yapacaðý bir þey yoktur. Ama bu konuda kaygýya gerek yok.
Çünkü Türkiye’de de insanlar neyin ne olduðunu çok net biçimde görüyor. Onlarýn adalet duygusuna güvenmek gerek.
Siyasetçilerin yargý ruhsatýný çok istisnai olarak kullanmalarý gerek. Siyasi ifadenin alanýný pratik olarak da geniþletmeleri gerek.
Bazen incinmeyi sineye çekme pahasýna.
Kim demiþ ifade özgürlüðünü herkes hikmetli sözler sarf etmek için kullanacak diye?..