Saçmalýyor, ciddiye almayýn!

Memleketin en büyük sulandýrýcýsý Kemal Kýlýçdaroðlu, konuyu daha da sulandýrmak için, “Bakan dokunulmazlýðý” diye bir laf attý ortaya. 

Kamuoyu neyi kastettiðini tartýþacak.

Matbuatýn paralelci kesimi “akýllýca bir hamle” diyecek.

Bin türlü yorum havada uçuþacak ama bir þey deðiþmeyecek.

Çünkü Kýlýçdaroðlu herhangi bir þeyi kastetmiþ deðil...

Zaman kazanmak istiyor. Kafa karýþýklýðý yaratmak istiyor. Ýpe un sermek istiyor.

Gaza gelip “evet” demiþ olmanýn sancýlarýný yaþýyor ve saçmalýyor. Yani, boþ konuþuyor.

Hem “Bu iþin anayasaya aykýrý olduðunu bile bile evet oyu kullanacaðýz” diyeceksin, hem de birilerinin Anayasa Mahkemesi’ne baþvurmasýný bekleyeceksin.

Bir iþ anayasaya aykýrýysa niçin “evet” diyorsun?

Baþkalarýndan önce kendin niçin Anayasa Mahkemesi’ne gitmeyi akletmiyorsun?

Kaldý ki, konu “Bakan icraatlarýndan dolayý ortaya çýkan sýkýntýlar” deðil.

Konu terör.

Teröre destek veren milletvekillerine dokunulmasýný istiyor musun, istemiyor musun?

Sen önce bu sorunun net cevabýný ver!

Ýddianýzý kanýtlayýnýz hanýmefendi!

Gazeteciler sitesi yazarý Nuran Yýldýz“Zývanadan çýkýp kör saplantýlara düþtüðünü yazdým diye, etmediði hakaret kalmadý” diyor. (Kastettiði kiþi benim.)

Nuran Yýldýz’la, andýðý çerçevede bir tartýþma yaþadýðýmýzý hatýrlamýyorum.

Dolayýsýyla, “öðretmen” edasýyla söylediði þeyin/þeylerin hiçbir geçerliliði yok.

Bir tartýþmamýz oldu, evet... Ama konu farklýydý.

Dileyen, arama motorlarýna uygun kelimeleri yazmak suretiyle o tartýþmaya internet üzerinden ulaþabilir. (Nuran Yýldýz rencide olmasýn diye tartýþmayla ilgili herhangi bir özet yapmadým. Yeniden zor duruma düþmesini istemem.)

Nuran Yýldýz, “yazýlarý” ve “yaklaþýmý” nedeniyle, ciddiye aldýðým bir yazardýr. Kendisi buna þaþýrýyor ama ne yapalým, durum böyle... “Yazarým” diye geçinen pek çoðundan iyi olduðu için ciddiye alýyorum. Bu düþüncemi, “ortak dostumuz” Hadi Özýþýk’la da paylaþmýþtým. Yazýlarýný kaçýrmadýðýmý, iyi ki bu isme yazdýrdýðýný söylemiþtim. Küçük bir “hatýrlatma”yla birlikte...

Nuran Haným’ýn hakkýmdaki yazýsý sitede günlerce, haftalarca kalmýþtý (hâlâ arþivde duruyor) ama benim cevabi yazýmdan hareketle hazýrlanan haber ancak birkaç saat yaþayabilmiþti. Muhtemeldir ki, haber Nuran Haným’ýn ricasý (yahut huysuzluklarý) sonucu kaldýrýldý.

Bu “hatýrlatma”yý yaptým Hadi Özýþýk’a. Haberi hangi gerekçeyle kaldýrdýklarýný tahmin ettiðimi ama bunu sorun yapmadýðýmý söyledim.

Hâlâ da sorun yapmam.

Nuran Yýldýz, bu “kýsmi” tartýþmamýz için de huysuzluk yapma hakkýný kullanabilir, itirazlarýmýn “haber” olarak (eðer haber olacaksa), yazarý bulunduðu sitede yayýnlanmasýna engel olabilir. Yine sorun yapmam.

Bu yazýyý yazmamýn nedeni þu:

Nuran Yýldýz (zývanadan çýkýp kör saplantýlara düþtüðümü yazdý diye) “etmediðim hakaret kalmadýðýný” söylüyor. “Kör saplantýlar”la neyi kastettiðini bilmiyorum ama mümkündür. “Kör” denemese de, bazen saplantýlarla hareket etmiþ olabilirim. Her insan için geçerlidir bu.

Fakat ne zaman hakaret etmiþim Nuran Yýldýz’a? “Etmediði hakaret kalmadý” diye yazdýðýna göre, demek ki çok aðýr konuþmuþum. Bühtanda bulunmuþum. Bir hanýmefendiye söylenmemesi gereken çirkinlikte sözler söylemiþim.

Ben de bunu merak ediyorum iþte.

Ne söylemiþim?

Rica etsem, Nuran Hoca (hep “öðretmen” edasýyla konuþtuðu için, artýk “hoca” dememiz gerekecek) bu hakaretlerden bazý örnekler sunabilir mi?

Ben hakaret etmediðimi iddia ediyorum.

Nuran Hoca iddiasýný kanýtlayabilir mi?