Sûdan.. ‘Sevâdân / karalar diyarı’ mânâsına gelen bu isim, önceleri, Afrika kıtasının ortasında, doğuda Kızıldeniz sahilinden, batıda taa Nijerya’ya, Atlas Okyanusu sahillerine kadar uzanan bir şerit için kullanılıyordu. Ama Afrika kıtası Avrupalı emperial güçler tarafından kendi aralarında paylaşılırken, Sûdân, bugünkü haline dönüştü.
***
Sûdan’da, bir askerî darbeyle iktidara gelen General Cafer en’Numeyrî’nin 14 yıllık yönetiminin 1985’de, General M. Abdurrahman Savar-uz’Zeheb liderliğindeki bir askerî darbe ile devrilmesinden 1 yıl sonra, 1986’da yapılan serbest seçimlerde (1875’lerde İngiliz emperyalizmine karşı gerçekleşen büyük qıyâm’ın lideri Mehdî-i Sûdanî’nin torunu olan) Saadeq el’Mehdî iktidara geliyordu. Fotoğraflarda El’Mehdî’nin arkasında, daimaParaşüt Birlikleri Komutanı Gen. Ömer el’Beşîr de gözüküyordu. Onun bir askerî darbe yapacağı tahmin edilemezdi ama ‘Ülke bütünlüğü tehlikede’ diye darbe yapmış ve Sûdan’ın güneyinin ülkeden kopmasına kendisi imza atmıştı!
Daha da ilginç olan, El’Mehdi ailesinin damadı olan (merhûm) Hasan Turabî, aile içi husûmet yüzünden El’Mehdî’ye karşı, General Beşir’i desteklemiş, o da onu bir süre Sûdan Meclis Başkanlığı’na getirmiş, sonra da azledip hapsettirmişti.
***
Bu kurnazlıklar, hele de Orta-Doğu toplumlarında neredeyse bir gelenek halinde.. Örnekler mi, yığınla..
Mısır’da krallık rejimini sona erdiren 1952’deki ‘Hür Subaylar Hareketi’nin lideri General Necîb, aradan henüz 1 sene geçmeden, Albay Cemal Abdunnâsır eliyle kenara konuluyordu.
***
1956’da bağımsızlığını elde eden Tûnus’da, ‘bağımsızlığın lideri olarak bilinen’Habib Burgiba da, en yakınındaki İçişleri Bakanı Gen. Zeynel Âbidin bin Ali eliyle 1987’de Başkanlık’tan al-aşağı ediliyordu. Bin Ali de, 2011 Baharı’nda ülkeden kaçmakta buluyordu, çareyi..
***
Temmuz-1958’de kanlı bir darbe ile Irak’ta krallık devrilip, bütün kraliyet aile efradını ve 1918’den 1958’e kadar Irak’ı 40 yıl boyunca yöneten Sadrâzam Nuri Said Paşa’yı katleden General Abdulkerîm Qaasem da, Bağdad Sarayı’nın en güvendiği generaldi.
***
27 Mayıs 1960 Askerî Darbesi’nin liderliğine getirilen KKK. Gen. Cemal Gürsel de, birçok fotoğrafta, 1-2 yıl sonra devirip idâm ettireceği Başvekil Adnan Menderes’in hemen arkasında gözükürdü.
Osmanlı’nın son padişahıVahdeddin de, hattâ kendisine ‘seryâverlik’ sıfatıyla hizmet eden bir komutanı halk direnişini örgütlemesi için vazifelendirmiş ve o da, onu tarih’e, ‘Vatanı satan hain Sultan’ diye kaydettirmişti.
***
1962’de bağımsızlığını kazanan Cezayir’de Fransız emperyalizminin tercihiyle, liderliğe Ahmed bin Bella’yı getirilmiş ama Bin Bella da, 3 yıl sonra en yakın arkadaşı olan Savunma Bakanı Huari Bumedyen eliyle iktidardan uzaklaştırılmıştı.
***
2011 Baharı’nda Arab ülkelerindeki bazı diktatörlük rejimlerini deviren halk hareketleri sonunda, Mısır’da 31 yıldır iktidarda bulunan Husnî Mubarek de devriliyor ve yapılan ilk serbest seçimlerle Muhammed Mursî iktidara geliyor ve o da ordunun başına, Savunma Bakanı olarak Gen. Abdulfettah es’Sisî’yi getiriyordu. Ama Mursî, iktidarı henüz 1 yılı bulmadan, ‘pahalılığı önleyemediği’ gibi gerekçelerle, o çok güvendiği ve yakın adamı Gen. es’Sisî eliyle iktidardan indiriliyor ve hapse atılıyordu. Ki, Mursî, 6 senedir hâlâ da hapiste..
***
El’Beşîr’in 30 yıllık uzuun saltanatı da, 11 Nisan sabahı, en yakın adamı Savunma Bakanı General Avad bin Avf liderliğinde gerçekleştirilen bir askerî darbeyle son buldu ve El’Beşîr tutuklandı.
Ama Gen. Avf, ülkeyi iki yıl süreyle bir Askerî Şûrâ eliyle yöneteceklerini açıklamıştı ki, 1 gün sonra, devrildi ve yerini Gen. Abdulfettah Burhan’a bıraktı.
***
Bu son entrikanın da, emperial güçlerin hesaplarına göre tertip edildiği âşikar ki, ona da bir başka yazıda değiniriz, inşaallah..