Türkiye, baþka iþi gücü yokmuþ gibi, oturmuþ sadece cumhurbaþkanlýðý meselesini tartýþýyor.
Üstelik, bu konuyu da kanýmca çok yanlýþ tartýþýyor.
Benim bir yurttaþ olarak çok net tercihim 2003-2010 Erdoðan’ýnýn baþbakan olarak kalmasý idi.
Ancak, Sayýn Erdoðan, çok net anlayamadýðým gerekçelerle, Çankaya’ya çýkmak istiyor, siyaseten hakkýdýr ama umarým bu tercih Türkiye’yi, Özal’ýn sonradan nedamet duyduðu Çankaya tercihi sonrasý 90’lý yýllarýn o unutulmaz kabus ortamýna tekrar sürüklemez.
Gelelim Aðustos 2014 cumhurbaþkanlýðý seçimlerine.
AK Parti’nin adayýnýn Sayýn Erdoðan olacaðý kesin gibi.
Ancak, CHP, MHP, kürtler aday gösterecekler mi, gösterecekler ise kimi, hangi kriterler dahilinde aday gösterecekler pek belli deðil hala.
Üstelik aday gösterme sürecinde sadece isimler, kiþilikler, laiklik gibi ilkeler karþýsýndaki pozisyonlar tartýþýlýyor sadece.
Oysa, Türkiye ilk kez genel oyla bir cumhurbaþkaný seçecek ve bu yeni seçim sistemi kaçýnýlmaz olarak parlamenter sistem içinde cumhurbaþkanýný biraz daha güçlü kýlacak.
Gerginlikler, uzlaþmazlýklar, dar bölge sisteminden vazgeçilmesi de anayasada baþkanlýk ya da yarý baþkanlýk sistemi yönünde bir deðiþikliði ADETA olanaksýz kýlýyor.
Peki, seçmenler Aðustos ayýnda oylarýný nasýl kullanacaklar?
Sadece isimler üzerinden bir oy verme tercihinin hiç de saðlýklý ve demokratik olmayacaðý kanýsýný taþýyorum.
Mevcut Anayasanýn 103 ve izleyen maddelerini açalým, okuyalým.
Cumhurbaþkanlýðý adaylarýnýn bu maddelerde kendilerine tanýnan hak ve yetkilerini nasýl kullanacaklarýný seçmenlerle paylaþmalarý ve bu doðrultuda oy istemeleri daha demokratik olmaz mý?
103. maddede berbat bir cumhurbaþkanlýðý yemin metni var.
Seçilecek Cumhurbaþkanýnýn izleyen seçimlere kadar TBMM’ye bu metni daha çaðdaþ bir hale getirmek için baský yapmasýný beklemek hakkýmýz deðil midir?
Yoksa, Cumhurbaþkanlýðý ya da milletvekilliði yemini çok sýradan, anlamsýz ve yalan bir ritüel midir?
Gelelim 104. maddeye.
Göreve gelecek Cumhurbaþkaný kanunlarý yayýnlarken ya da bir kez daha görüþülmek üzere TBMM’ye iade ederken hangi kriterleri temel alacaktýr?
Anayasanýn 90. maddesi son paragrafýnda AK Parti’nin 2004 senesinde yaptýðý deðiþikliði kanunlarý yayýnlarken ya da iade ederken temel bir kriter olarak dikkate alacak mýdýr?
Yeni Cumhurbaþkaný kanunlarý Anayasa Mahkemesi’ne gönderir iken yine bu 90. maddeyi dikkate alacak mýdýr?
Yeni Cumhurbaþkaný yine 104. maddeye göre Milli Güvenlik Kurulu’na baþkanlýk ederken, anayasal görevini ihmal etmeksizin, bu baþkanlýk görevinin, bu kurulun (MGK) demokratik bir hukuk devletinde anayasal bir kurul olmasýnýn kendisini rahatsýz ettiðini söyleyecek midir?
Yeni Cumhurbaþkanýmýz DDK’yý (Devlet Denetleme Kurulu) bir konuda görevlendirir iken, anayasal olarak DDK’nýn denetleyemediði bir kurumun (TSK) varlýðý kendisini gerçekten rahatsýz edecek midir?
Yazýmý noktalarken Anayasanýn 90. maddesine tekrar dönüyorum.
Sayýn Cumhurbaþkaný AK Parti’nin 2004 senesinde 90. maddede yaptýðý deðiþikliði kanunlarý yayýnlarken ya da iade ederken dikkate alsýn, Türkiye bambaþka bir ülke olabilir.
Ben, bir seçmen olarak, oyumu 90. madde son paragrafý ciddiye alacaðýný açýkça deklare eden aday lehinde kullanmak istiyorum.
Ýsimler yerine hangi adayýn Anayasanýn 90. maddesini dikkate alacaðýný tartýþsak çok daha iyi olmaz mý?
Aslýnda bir Cumhurbaþkanýnýn “Anayasanýn 90. maddesini dikkate alýp almamasý” ne demek ama burasý Türkiye, her þey olabiliyor.