Soma faciasýnýn ardýndan ortaya saçýlan vicdan facialarýný izliyor musunuz? Sahte gözyaþlarýyla ölenlere þöyle bir nazar atýp, kendi bitmek tükenmez öfkelerini ortalýða saçanlarý görüyor musunuz?
Meselenin, o madende ölen insanlarýn acýsý olmadýðý, hiçbir þartta deðiþmeyen “iktidar acýsý” olduðu ortaya çýkýyor.
Dünya yýkýlsa, insanlar ölse, hayatlar kararsa; Soma kahrolsa, Suriye mahvolsa, Mýsýr kan gölüne dönse deðiþmeyen, bitmeyen bir öfkedir bu. “Neresinden tutarsak iktidara; Erdoðan’a, partisine, seçmenine vs. zarar verebiliriz” diye el ovuþturan sýnýrsýz bir öfke...
Bu kez, Soma’da daha o insanlar madende ölümle savaþýrken ortaya çýktý... 301 ölümün geride býraktýðý acýyý umursamadan, yeryüzünün en bayaðý siyasi hesaplarý yapýlmaya baþlandý.
Þartlanmýþ zihinler, taþlaþmýþ kalpler...
Bir acý, iktidara zarar vermiyorsa acý deðil, bir ölüm Erdoðan’ý yok etmiyorsa ölüm deðildir. Zaten, çoðu AK Partili olduðuna göre ölümlerinin baþka ne faydasý olacaktýr!
Cenazelerde parti kimliði aramak, siyasal kimlik üzerinden ölüme kýymet takdir etmek nasýl bir zihindir?
Gazetecisi, politikacýsý, sosyal medyacýsý, asosyal eylemcisiyle böyle bir nefrette buluþmak nasýl bir ahlaktýr?
Fýrsat bulsa, kendisine benzemeyene hayat, seyahat, çalýþmak, ölmek, yazmak, konuþmak hakký tanýmayacaðýný böyle faþ etmek nasýl bir zekadýr?
Birisi, “Ölenler AK Parti’ye oy vermiþti, müstahaktýr” diyor.
Bir diðeri, þehitlik sýfatýna isyan halinde, “... kar yoluna gitti Niyazi” diye saydýrýyor.
Öteki, fýrsat bu fýrsat “AK Parti’ye darbe” naralarý atýyor.
Hepsi birden de Soma’yý ziyaret ederek, o insanlarýn acýlarýný bir parça paylaþabilmek için dua eden, hatýr soran bir cemaatin temiz insanlarýna saldýrýyor. Belli ki kendisini hala eskisi gibi meþru, makul zannediyor. Zannediyor ki; Soma’ya herkesin gitmesine izin verirken, “sarýklý-sakallý”ya seyahat ve taziye özgürlüðünü çok görüyor!
Basit, bayaðý, sýkýcý, nobran, kibirli ve elbette böyle olduðu için de zekaca geri.
Nefret var, öfke var, düþmanlýk var ama zekanýn kýrýntýsý yok ki en tehlikelisi budur.
Sözkonusu olan, sadece büyük bir öfke, sýnýr tanýmaz bir Ýslamofobi deðil ayný zamanda zekaca geri bir güruhtur. Ölenin siyasi kimliðine bakýp, ölümü müstahak gören ve böylelikle siyasi güç devþirmeyi uman bir kalemin zekasý gibi mesela.
Ne var ki ne yapýlýrsa yapýlsýn hakikat cesametini artýrarak büyüyor.
Beðenmedikleri, nefret ettikleri AK Parti ve Tayyip Erdoðan, sarýklýlarýn, sakallýlarýn, baþörtülülerin, dindarlarýn Soma’ya giderek taziyede bulunma özgürlüðünün teminatýdýr.
O madende ölen gençlerin, yaþlýlarýn, ailelerinin, yakýnlarýnýn; hepsinin siyasi görüþünün teminatýdýr.
Hiçbir suçlarý olmadýðý halde, sadece ekmek parasý uðruna öldükleri için onlara þehit denilebilmesinin teminatýdýr.
Yeni Türkiye de onlarý sadece bir siyasi muhalefet malzemesinden ibaret görenlere karþý, herkesle eþit yarýþma ve yaþama hakkýnýn teminatýdýr.
Soma’nýn gözü yaþlý, kalbi ateþ dolu insanlarý bu yüzden karþýlarýnda o nefret satýrlarý yazanlarý deðil, sarýklý sakallýlarý görünce mutlu oluyorlar.