Sadelik ve ihtiþam kelimelerini muayyen bir fikri ifade için bir araya getirmek önce bana da ters gelmiþti. Üstelik bu iki kelimenin mücerret kavramlardan ziyade müþahhas varlýk ve mekânlarý ifade için kullanýldýðýný biliyoruz. Sade fakat güzel döþenmiþ bir mekân için "sadelikteki ihtiþama bakýn" diyebiliriz. Topkapý Sarayýný her ziyaretimde bir bütün olarak oradaki sadelik ve ihtiþamý görmekten derin bir zevk alýrým. Arayanlar divan edebiyatýmýzda ve klasik musikimizde de sadelik ve ihtiþamý bir arada bulabilirler. Ýsterseniz "bizim medeniyetimizin bir özelliðidir sadelik ve ihtiþam" da diyebilirsiniz. Daha çarpýcý olmasý bakýmýndan Mimar Sinan’ýn eserlerini de bu cümleye dâhil edebiliriz.
Ben Abdullah Gül'ün cumhurbaþkanlýðý dönemini tanýmlarken "sadelikteki ihtiþam" tabirini kullanmak istiyorum. Türkiye’nin en muhataralý dönemlerinden birini geçirdik onun Cumhurbaþkanlýðýnda. Zaten Ak Parti’ye cumhurbaþkaný seçtirmemek için gösterilen gayretleri de düþündüðümüzde ne kadar sýkýntýlý bir süreç yaþayacaðýmýz belliydi. Fakat önemli olan bir bütün olarak Ak Parti kadrolarýnýn bu süreci iyi yönetmesiydi. Ýþte bir tarafta Cumhurbaþkaný olarak Abdullah Gül, bir tarafta Baþbakan olarak Tayyip Erdoðan bu geçiþ dönemini gayet mahirane bir þekilde idare ettiler.
Ak Parti Hareketinin bir ideali var. Aslýnda önceden baþlamýþ bir koþuyu zirveye çýkarmanýn ve bunu ideal edinmenin adýdýr Ak Parti Hareketi. Abdullah Gül koþunun öncesinde de vardý. Hep önde giden atlýlardan oldu. Hareketin baþarýya ulaþmasý için yeri geldi cesaretle öne atýldý, yeri geldi özveri göstermekten geri kalmadý.
Ak Parti’nin 2007 seçim baþarýsýnda O’nu cumhurbaþkaný görmek isteyenlerin coþkusunu görmezden gelemeyiz. Bu haliyle onun seçim süreci, cumhurbaþkanlarýnýn doðrudan halkoyuyla seçilmesinin de önünü açmýþ oldu.
AB ile iliþkileri çok önemsedi. Türkiye’nin normalleþmesi, demokrasi standartlarýmýzýn yükselmesi, þeffaf ve hesap verebilir bir yönetimin tesisi ve özgürlük alanýnýn geniþlemesi her zaman öncelikleri arasýnda yer aldý. Ak Parti hükümetlerinin attýðý her adýmý sonuna kadar destekledi. Bu prensiplerin zedelenmemesi için yasalarýn hazýrlýk safhasýnda fikirlerini söyleyeceði bir mekanizma geliþtirdi.
Cumhurbaþkanlýðý döneminde ve öncesinde Türkiye’de entelektüel sermayenin geliþmesi ve kendine yer ve imkân bulmasý için her türlü gayreti gösterdi. Bugün artýk Ak Parti Genel Baþkaný ve Baþbakanýmýz olarak selamlamaya hazýrlandýðýmýz Prof. Ahmet Davutoðlu gibi nice deðeri Ak Parti Hareketinin gönüllüsü yaptý. Ýlkine Prof. Halil Ýnalcýk’ýn da katýldýðý Çankaya sofralarýnda sanatçýlar, bilim adamlarý, tarihçiler, edebiyatçýlar, siyasetçiler ve kanaat önderlerinin aralarýnda bulunduðu çok sayýda konuk ile bir araya gelerek entelektüel birikimin nasýl artýrýlacaðýna dair kafa yordu.
Köþkün kapýsýný bilim insanlarýna açtý. TÜBÝTAK bilim ödüllerini köþkte verdi. Her gittiði ilde üniversite ziyareti programýnýn vaz geçilmez bir bölümü oldu. Yenilikleri izlemekte hep öncü oldu. Sosyal medyanýn gücünü çabuk fark etti ve etkin bir biçimde kullandý.
Cumhurbaþkanlýðý Kültür ve Sanat Büyük Ödüllerini 2008 yýlýndan itibaren yeniden vermeye baþladý. Turgut Cansever, Uður Derman, Nuri Bilge Ceylan, Cemal Kafadar, Semavi Eyice, Sezai Karakoç, Doðan Hýzlan, Hasan Çelebi, Ahmet Hatipoðlu, Fuat Sezgin, Daron Acemoðlu, Ýskender Pala, Bekir Karlýða ve Ahmet Kaya bu ödülü alanlardan bir kaçý. Cumhurbaþkanlýðý Klasik Türk Müziði Korosu 75 yýl aradan sonra O’nun hayat verdiði kurumlardan biri oldu.
Türkiye’nin dýþ dünyada temsili onun döneminde en verimli çaðýný yaþadý. Ekonomik geliþmemizde çok önemli katkýlarý olan yatýrýmcýlarýmýzýn sorunlarýný çözmek ve yatýrýmlarýnýn önünü açmak için devlet baþkanlarýna mektuplar gönderdi, iþadamlarý ile tanýþtýrýp sorunlarýnýn çözülmesini saðladý.
Ferdi Sabit Soyer, 21 Temmuz’da Yeni Düzen’de “Sayýn Abdullah Gül’ün Ziyareti” baþlýklý yazýsýnda Abdullah Gül’ün Kýbrýs için yaptýklarýný nefis bir üslupla anlatýyor ve ekliyor “Gül’ün Kýbrýs Türk halkýnýn, Federal çözümün istekli tarafý olarak kabul görmesine, çözüm dinamiði ile bunun buluþmasý süreçlerine koyduðu katkýlar unutulmaz.”
Eþi Hayrünnisa Haným, benim tanýdýðým kadarýyla her iþindeki aþýrý titizliðinin verdiði yorgunluða bile aldýrmaksýzýn el atmadýðý köþe býrakmadý. Çankaya ve Huber Köþkünde çürümeye terk edilmiþ tarihi eþya, tablo ve levhalarý bir kuyumcu titizliðiyle iþledi ve harika bir iþ çýkardý. Bu güzelliði görmeden olmaz diyorum. Yine de bir kitapla bunlarýn kamuoyuna duyurulmasý gerektiðini ifade edeyim. Hayrünnisa Gül sosyal projelere büyük destek verdi. Aralarýnda "Konuþan Kitap Þenliði", “81 Ýlden 81 Yýldýz”, “Eðitim Her Engeli Aþar”, “Diyabeti Durduralým” gibi etkinliklerin bulunduðu çok sayýda sosyal proje onun öncülüðünde yürüdü.
Bir hýrs içinde olmadý Abdullah Gül. Her þeyi “Sonunda kabre çýkar bu yolun kývrýmlarý” anlayýþý ile ele aldý. Hesap gününü hiç unutmadý. Ahlaki duruþu sevmeyenlerinde bile saygý uyandýrdý.
Ýþte bütün bunlar bana sadelik içinde ihtiþam dedirtiyor.
Haftaya yeni Baþbakanýmýz Ahmet Davutoðlu’nu sýk söz ettiði medeniyet tasavvuru tanýmý içinde yazmak için þimdiden notlar almaya baþladým.