Safları sıklaştıralım başlıyor büyük akın...

Listeler açıklandı.

Yeni dönemde İstanbul’dayım. 3. Bölgeden...

Bizde görev istenmez, verilir.

Dava anlayışımız bu bizim.

Adıyaman doğduğum -büyüdüğüm bir şehirdi.

İstanbul ise ömrümün en verimli çağlarını geçirdiğim bir şehir.

İstanbul’da okudum.

Yerleşik hayatım İstanbul’da.

İstanbul’daki hayatım, Adıyaman’dakinden daha fazla.

İstanbul’un her bir yerini bilirim.

Adıyaman yerine İstanbul’a gönderilmem tamamen genel merkezimizin bir takdiridir.

Ve benim için bu teveccüh, büyük bir şereftir.

Geçen dönem Adıyaman’a o tarihte genel başkan ve başbakan olan siyasi hareketimizin lideri şimdiki Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’ın kontenjanından gitmiştim.

Adıyaman’dan müracaat etmemiştim.

Genel merkeze dosyamı bırakmam istenmişti. Ben de hangi şehre talip olduğumu da belirtmeden bırakmıştım.

Adıyaman’dan aday gösterildiğimi liste açıklandığında öğrenmiştim.

Bu kez de öyle oldu.

Liste açıklandığında televizyon programı için İstanbul’daydım.

 İstanbul’da olduğumu öğrendim.

***

Her partide bu tür yer değişiklikleri olabiliyor.

Buna siyasi ve konjonktürel nedenlerle genel merkezler karar veriyorlar.

Kime nerede ihtiyaç duyuluyorsa oraya gönderiliyor.

Sözün kısası, yeni dönemde İstanbul’da olmam istendiyse bu benim için bir onur ve payedir. Genel merkezimizin teveccühünü her türlü değerlendirmenin üstünde tutarım.

Bana düşen, şahsıma duyulan güveni boşa çıkartmamaktır.

“Mehmet Metiner’e şok!” tarzı yayınları anlamıyorum.

“Mehmet Metiner’i üzen karar!” biçimindeki yorumlara da gülüp geçiyorum.

Ne bir şok söz konusu, ne bir üzüntü...

Tam tersine yeni dönemde bir dünya şehri olan istanbul’da partime ve ülkeme hizmet etme imkanına kavuşacağım için büyük bir mutluluk içindeyim.

Türkiye’nin her yeri için değer ifade eden ve her yerde karşılığı olan kardeşlerimiz bu yeni dönemde müracaat ettikleri yerlerin dışında görevlendirildiler.

Sözgelimi, Orhan Miroğlu gibi. Orhan kardeşim müracaat ettiği yerden değil, Mardin’den gösterildi.

Muhsin Kızılkaya kardeşimiz İstanbul’da müracaat etti, ama Mersin’de görevlendirildi.

Hukuk mücadelesiyle tanıdığımız değerli Reşat Petek müracaat yeri İstanbul olmasına rağmen Burdur’a gönderildi.

Kürt/PKK mahallesini çok iyi değerli bilimadamı kardeşim Hüseyin Yayman Hatay yerine İstanbul’a gönderildi.

Ağrı’dan müracaat eden değerli kardeşim Savcı Sayan ise İzmir listesine konuldu.

Bence çok da isabetli oldu.

Genel merkezimizin kurmay zekâsına kendi adıma güveniyorum.

***

Bu bahiste söylemek istediğim önemli bir iki husus var.

Birincisi, listeye alınmayan arkadaşlarımız bunun sadece bir görev değişikliği olduğunu unutmasınlar. Listeye alınmayan kardeşlerimiz sakın değerli görülmedikleri için alınmadıkları zehabına kapılmasınlar. Bugün listenin en tepesinde olan yöneticilerimizin bazıları (sözgelimi Ekrem Erdem gibi) bir dönem milletvekili yapılmadılar. Demek istedim, listeye alınanlar değerli, alınmayanlar değersiz gibi bir algıya hiç kimse kapılmasın. Listeye bu dönem girmeyen değerli kardeşlerimiz eminim ki çok başka görevlerde bulunacaklardır.

İkincisi, hiç kimse sıralamaya takılmasın. Sıralama bir değer ölçütü değildir. Kardeşinin nefsini kendi nefsine tercih edenler kazanırlar ve büyürler.

Üçüncüsü,  seçilmek her şey olmadığı gibi seçilememek de dünyanın sonu değildir. Biz dünyaya milletvekili olarak gelmedik. Milletvekili olmak gibi bir kutsalımız da olmamalı. Biz bize verilen görevi en iyi bir biçimde yapmaya çalışmalıyız. Çaba bizden, başarı Allah’tandır. Hakkımızda neyin hayırlı olup olmayacağını biz bilemeyiz. Hoşumuza giden bir şey hakkımızda hayırlı olmayabileceği gibi hoşumuza giden bir şey de pekâlâ hakkımızda hayırlı olmayabilir.

Fani olan nefislerimiz üzerinden baki olan davamıza zarar verirsek kaybederiz.

***

İstanbul benim şehrim....

Tüm hemşehrilerimi yürekten selamlıyorum.

İstanbul’da kendilerini Kürtlerin sahibi olarak gören o zihniyet sahiplerine sesleniyorum: İstanbul’daki Kürt kardeşlerimiz çözüm sürecinin mimarı olan bir AK  Parti dururken, çözüm sürecini sabote etmek ve Kürtleri CHP’lileştirmek için o üst akıl tarafından konumlandırılan HDP’yi tercih etme hatasına düşmezler.

İstanbul’daki Kürt kardeşlerimizin oyları üzerinden kirli siyasi hesaplar kuranların hevesleri elbette kursaklarında kalacaktır.

Tüm hemşehrilerim müsterih olsunlar; hep onlarla olacağım, hep onlar için çalışacağım, onları en iyi ve en güçlü bir biçimde temsil etmeye çalışacağım. Başlarını her yerde hep dik tutacağım inşallah...

Çözüm süreci ve ebedi kardeşliğimiz için tüm hemşehrilerimi şimdiden göreve çağırıyorum.

Her yerde birlikte olacağı ve hep birlikte kazanacağız.

Saha çalışmaları için şimdiden hazır olunuz diyorum...