Ne günlere kaldýk. Rüyanýzda görseniz inanamayacaðýnýz gruplar bir araya gelebiliyor. Kýyâmet alâmeti gibi.
Suriye’de silahlý-’dinci’ Hizbullah ile bizim yýllardýr aþýrý solcu bildiðimiz Türkiye’den bir terör örgütü omuz omuza dünyanýn en laikçi diktatörlerinden birini, mezhep dayanýþmasý (!) içinde kurtarmaya çalýþýyor. Garip deðil mi?
Yýllarca ‘Türkiye Ýran olmayacak’ diye gösteriler düzenleyen Kemalist solcularise Suriye’de ‘þeriatçý’lýkla suçladýðý Ýran’ýn mollalarýyla ayný siyaseti izliyor...
Türkiye’nin ana muhalefet partisi, Türkiye’ye düþmanlýðý sabit olan diktatör Beþar Esed’i makamýnda birkaç kez ziyaret ediyor, Esed ile ayný düþündüklerini açýklayabiliyor... Garip mi geldi? Daha durun! Geçmiþte bir arada düþünemeyeceðiniz daha nice kutuplar birleþtirildi:
Örneðin Taksim’de sözde çevre gösterisi yapýldý, Atatürk posterleri ile Abdullah Öcalan posteri yan yana açýldý...
Kürt sorununa en iyi çözümün Kürtlerin yok edilmesi veya sürülmesi olduðunu savunan bazý Türkçü Kemalistler ile Kürt sorununa en iyi çözümü terörde gören Kürtçü-terörcü gruplar omuz omuza gösteri yaptýlar. PKK taraftarý Lice’de karakol basýp askerleri linç etmek istedi, bazý Kemalistler buna bile destek verdi...
Taksim’de Beþiktaþlý ve Fenerbahçeli bazý taraftar gruplarý Hükümet’e karþý bir araya getirildi. Hatta bazý Trabzonsporlu taraftarlar bile formalarýyla bu gruba katýldý.
Kapitalizm-karþýtý Müslümanlar diye bir grup oluþturuldu ve bunlar kapitali en çok olan ve dünyanýn belki de en laikçi kesimleriyle birlikte ortak eylemler yaptýlar.
Gezi Parký eylemlerine ABD, Almanya ve genel olarak Batý tam destek verdi, eylemleri demokratik buldu. Garip olan Batý’nýn destek verdiði eylemlere Suriye, Ýran ve Ýsrail’in de tam destek vermesiydi...
Ýçeri böyle de, dýþarý çok mu farklý sanki? Mýsýr’da Ýslamcý Müslüman Kardeþler hareketine karþý askeri darbe oldu, darbeye Mýsýrlý laikçiler ve HIristiyanlar gibi Ýslamcý Selefiler de destek verdi. Bununla kalsa iyi, akýl saðlýðýmýzla oynarcasýna darbeye Ýsrail, Ýran ve Suudi Arabistan da destek verdi. Bizden ise Kemalistler, solcular, laikçiler, kapitali bol olanlarýn dostu Kapitalizm-karþýtý Müslümanlar ve ‘çevreciler’ de postal darbesini alkýþladý, hatta içlerinden bazýlarý Türkiye’de de aynýsýnýn olmasý için dua ettiler...
Garip deðil mi? Mýsýr’da darbe oldu, ABD ve Avrupa darbeye ‘darbe’ diyemedi... Mýsýr’a Amerika yardýmý kesilmesin diye Suudi Arabistan ve Ýsrail Washington’da ayný anda lobicilik faaliyetlerine baþladý...
Öte yandan sözde solcu/ultra-milliyetçi PKK ile sözde dinci Ýran’ýn ve mezhepçi-laikçi Esed’in aþký tam hýz devam ediyor. KCK son toplantýsýnda karar almýþ, “Türkiye’de sokak kalkýþmasý yapýlacak, Ýran’a saldýrýlmayacak”. Karýþýk deðil mi?
Tablo hep mi böyleydi, yoksa her þey yeni mi bu kadar iç içe geçti? Kanaatim odur ki Ortadoðu ve Türkiye hep böyleydi. Gözlerdeki bulutlar daðýldýkça, garip ittifaklar saklanamaz hale geldikçe gerçekleri daha net bir þekilde göreceðiz.
Bölgemiz ve ülkemiz hiçbir dönemde saðcýlar-solcular, dinciler-laikçiler veya Sünniler-Þiiler/Aleviler gibi kutuplardan oluþmamýþtý aslýnda. Bugün de bölge siyasetinin çýkýþ kapýsý bu kavramlardan geçmiyor. Bize sunulaný aynen aldýðýmýzda deney fareleri gibi bizim için ayrýlmýþ olan labirentte yol almaya baþlýyoruz. Tek tek Taksim’i, Mýsýr’ý veya Suriye’yi çözelim derken aslýnda hiçbir þeyi çözmüyoruz, sorunun devam etmesini saðlýyoruz.