Sahiden Erdoðan gitsin mi?

Öfkeye, anlamsýz tepkilere hiç gerek yok. Yaþanacak olan yaþanýr, olacak olan da olur. Hiçbir çatýþma sonsuza kadar devam etmez. Herkes meþru sýnýrlarýna çekildiðinde, yerini ve sýnýrýný doðru tarif ettiðinde ortalýk sakinleþir.

Peki bu noktaya nasýl geldik, þöyle bir hatýrlayalým.

Bir: Bazý çevreler bu proje üzerinde çalýþmaktan vazgeçmediðine göre, tekrar yazmakta da bir sakýnca yok. Erdoðan’ý sadece statüko karþýsýnda duruþ gösteren cesur bir lider olarak görüp, artýk köþesine çekilmeye davet edenler, onun ‘inþa edici’ özelliðini ihmal etmiþ görünüyorlar. Ustalýk dönemini emeklilikle karýþtýrmak akýllara ziyan.

Ýki: Ustalýk döneminin ‘devlet aklý’nýn inþasýnýn tamamlanmasý olduðunu, Erdoðan’ýn bir devlet adamý olarak yeni Türkiye’nin rotasýný belirlediðini ve bu sürecin ‘ortak’, ‘dayatma’ ve ‘þantaj’ kabul etmeyeceðini aylar yýllar öncesinden haber vermiþtim; bir kez daha hatýrlatmýþ olayým. ‘Saltanat tecezzi kabul etmez.’ 

Üç: Yine sýkça yazdýðým ve birilerinin ‘komplo teorisi’ diye dudak büktüðü ‘Erdoðan’sýz AK Parti’ hamlesi, sanýldýðýnýn aksine yeni filan deðildir, ta 2006’larda baþlayýp bugünlere taþýnmýþ bir ‘proje’dir. Bu proje sahipleri, daha önceki baþarýsýzlýklarýna raðmen her defasýnda duvara toslamak için bunca enerjiyi nereden buluyorlar, hayretle izliyorum.

Dört: Türkiye’nin dýþ politikasýný, özellikle bölgesel ölçekteki hamlelerini küçük görme ya da gösterme eðiliminde olanlar, sürekli bir ‘yalnýzlýk’ ve ‘yanlýþlýk’ vurgusunda bulunanlar, yeni dönemin kodlarýna yabancý olanlardýr. Sözgelimi dünyanýn eninde sonunda Ýran’a saldýracaðýný hesap edenlerin ve kendi yapýsýný buna göre yoðuranlarýn, þimdi bir kenara itilmesi kaçýnýlmazdýr.

Beþ: Çok daha önemli bir baþlýk, Türkiye’nin belki de yüzyýllýk yalnýzlýðýný sona erdiren ‘demokratik açýlým’dýr. Türkiye, Erdoðan’ýn liderliði ve kararlý tutumu ile bu süreci doðru yönetmiþtir, kendi cürmüne bakmadan buna ortak olmak isteyenler, iþin dýþýnda kalýnca ‘PKK ne istiyorsa onu yapýyorsunuz’ diyecek kadar kendinden geçmiþtir.

Altý: Daha düne kadar bu coðrafyada Kürtleri tüm hesaplarýn merkezine alanlar, þimdi ‘Ne yani bunca hesabý Kürtler üzerine mi kuruyorsunuz’ sorusunu soracak kadar zavallý hale gelmiþtir. Kürtler sizin hesaplarýnýza teþne olursa iyi, ama baþý dik ve onurlu bir gelecek için Türkiye ile yola çýkarsa kötü öyle mi! Geçiniz efendim geçiniz.

Yedi: Türkiye’nin siyasi sýnýrlarýný aþan bir kuþatýcýlýkla Kürtleri kader ortaðý haline getirmesi, bu coðrafyada birtakým hamleleri boþa çýkarmýþ, özellikle de ‘Kürt devleti’ baþlýðý altýnda Ankara’yý kuþatma arayýþýnda olanlarý ortada býrakmýþtýr. Rahat olun, bunu kabullenmeleri fazla zaman almayacaktýr.

Sekiz: ABD, Suriye meselesini Rusya’ya paslayýnca çýt yok. Ama Türkiye kendi bölgesinin en can yakýcý sorununu Rusya ile masaya yatýrýnca ‘Avrupa Birliði bitti, þimdi de Þanghay’a gidiyoruz’ diye akýllar fikirler öyle mi! Bir kez daha geçiniz efendim. Türkiye’yi belli bir alana sýkýþtýrýp, istediðiniz zaman kör  kuyulara atabildiðiniz günler geride kaldý.

Dokuz: Türkiye’deki herkes, ama istisnasýz herkes bu sürecin devamýna katký saðlamak, Ankara’nýn yeni gelecek kurgusu etrafýnda birleþmek zorundadýr. Türkiye, hepimiz için bütün hesaplardan daha büyük olmalýdýr.

On: Sahiden, ama sahiden þunu öðrenmek istiyorum. Gerçekten Tayyip Erdoðan’ý tasfiye ederek, mesela ‘turuncu projeler’le, mesela bu ülkenin deðerleriyle çatýþmaktan baþka siyaset üretemeyenlerle yola devam etmek mi istiyorsunuz?

Bu mudur!