Gökhan Gönül’ün son derbi maçýnda yaþadýðý dram; gerçekten de insanýn üstünde aðýr bir travma etkisi yaratýr. Dayanmasý zordur... Üzerinde kendi fotoðrafý olan sahte dolarlarýn, her taç atmaya geliþinde tomar tomar yüzüne fýrlatýlmasý... Neredeyse maçýn tamanýnda yuhalanmasý... Küfür edilmesi... Islýkla protesto edilmesi... Nefret/öfke/intikam üçgeni içinde sürekli hýrpalanmasý... Elbette kabul edilemez. Elbette kolayca sineye çekilemez.
Üstelik Gökhan Gönül; kendi tercihi/ isteði/inadý ile deðil, yönetimin açýk tavrýyla gitmeye mecbur edilmiþ biridir. Sanýldýðý gibi, para konusu “Birinci öncelikli” neden deðildir. Üstelik, Beþiktaþ Baþkaný Fikret Orman’ýn bizzat yaptýðý açýklamaya göre de; Beþiktaþ’tan (F.Bahçe’de oynadýðýndan daha az) para almýþtýr. Baþkan, Gökhan’ýn 500 bin Euro’luk kaybýndan söz ediyor.
Ayrýca fazla alsa da, bu bir suç/ günah/ayýp deðildir. Sergilenen protesto biçimini hak edecek bir yanlýþý yok. Fazla üstüne gittiler.
***
Þenol Güneþ hoca, futbolcusunun maruz kaldýðý saldýrýlardan kendisi rencide olup; devre arasýnda “istersen ikinci yarýya çýkma” demiþ... Gökhan’ýn bunun reddetmesi de, cesur/soylu/dirençli olduðunu gösteriyor. O baskýya baþ kaldýrmasý ve kaçmamasý, delikanlý olduðunun da iþaretidir.
Yaþadýðý protesto giriþimleri nedeniyle, kiþisel oyun düzeni bozuldu. Kendini tam olarak maça veremedi. Daha çok “Baskýlarýnýzdan yýlmýyorum. Yýkýlmadým ayaktayým” demek için mücadele verdi. Bu dikkat daðýnýklýðý nedeniyle, takýmýna pek da yararlý olamadý. Ama onu, bunun için de suçlayamayýz. Yaþadýklarý az-buz þey deðil.
***
Bu maçta dikkati çeken bir baþka nokta, F.Bahçe yönetiminin ve Aziz Yýldýrým’ýn olanlara tepkisiz kalmasý... Protesto kendine yönelik olduðu zaman, öfkesinden deliye dönen ve mikrofonu eline alýp taraftarýna tehditler savuran kiþi; ibre eski futbolcusuna dönünce seyirci kalýyor. Bu dürüst bir yaklaþým deðildir. F.Bahçe ve Aziz Yýldýrým; olan-bitene göz yumarak ayýp etmiþtir.
Bütün bu olanlardan sonra, PFDK’nýn da tavrýný merak ediyorum. Geçmiþ olsun Gökhan...