Bugün, demokrasi þehidi merhum Adnan Menderes’in vahþice öldürülüþünün 59. yýlý. Kitaplara sýðmayan o zulmü, bir makaleye sýðdýrmaya çalýþacaðýz.
Emperyalistlerin liderlik savaþýnýn en yoðun olduðu dönemde, “Amerika’nýn o zamanki çocuklarý”, darbe ile devirdikleri Adnan Menderes’i ve arkadaþlarýný, þimdiki Demokrasi ve Özgürlükler Adasý’na toplamýþlardý.
Yargýlama tiyatrosu, düzmece dosyalar eþliðinde 14 Ekim 1960’ta baþladý. Ýstanbul Barosu’nun, “Düþükleri hiçbir avukat savunmayacak” kararý vardý ama neyse ki, Burhan Apaydýn bütün tehditlere raðmen Menderes’i savunacaktý.
Hukuk kurallarý yerine, onlarý o kürsüye oturtan gücün emirlerine göre karar veren “cübbeli cuntacýlarý” biliyorsunuz ama ayrýca salonun ortasýnda kurulan “gözetleme kürsüsü”nde de “Allahsýz gardiyan” namlý Ada Komutaný Albay Tarýk Güryay oturuyor; gerektiðinde müdahale ediyordu. Arkasýnda ise Menderes’e tokat atmakla övünen, 28 Þubat’ta yakýndan tanýyacaðýmýz Teoman Koman dikiliyordu.
“Ýdam” kararýnýn en önemli gerekçelerinden olan “kadýn donu”nu, MBK üyelerinden birinin; darbeden sonra kasaya konduðunu, hatta salonda salladýklarý þeyin aslýnda “kemerli erkek donu” olduðunu; yine bir MBK üyesi ifþa etmiþti.(1)
Diðer ciddi(!) iddia ise Cemal Gürsel’in mektubuydu. Menderes için yazdýðý, “Milletin gözbebeði” ifadesi, dosyaya girerken “Diktatör Menderes”e dönüþüvermiþti! Bu sahtekârlýðý tespit eden Burhan Apaydýn, mektubun aslýný istediði için “Halký isyana teþvik”ten 6,5 ay hapis yatmýþtý!
15 Eylül 1961’de biten kumandalý yargýda 15 kiþi idama, 449 kiþi de; 31’i müebbet olmak üzere farklý cezalara çarptýrýlmýþtý.
Bu idamýn infazý da kan donduran hainliklerle doluydu.
17 Eylül sabahý Menderes’in fotoðrafýný çekmek için götürdükleri askerî fotoðrafçý Ýsmail Þenyüz, hücrede olanlarý þöyle anlatýyor:
“Komutan, ‘Beyefendi, çocuklarýnýz sizi özlemiþ, fotoðraf çekilecek' dedi’ Menderes, ‘Bu vaziyette çektirmek istemiyorum’ dedi. ‘Hanýmýn hasta olduðunu biliyor, merak ediyor. Ona göndereceðiz’ dediler. Bunun üzerine ‘Peki o zaman bir poz çekilsin’ dedi.”
Sonra Menderes’i muayene eden görevli doktor, hasta olduðu için “saðlam” raporu vermeyince, Ýstanbul’dan getirilen doktor(!) bir hap içirerek, asýlýncaya kadar iyileþtirmiþti!
Bir bota bindirdikleri Menderes’in, “Nereye gidiyoruz” sorusuna, görevli subay; “Deniz hastanesine, sonra da çocuklarýna kavuþacaksýn” diye cevap vermiþti. Buna çok sevinen zavallý, “Ne mutlu; kurtuldum” demiþti… Ama biraz sonra bot Ýmralý’ya yanaþýnca sadece “Yanlýþ yere mi geldik evladým” diyebilmiþti!
Ellerini kelepçeleyerek bir salona aldýlar.
Asker Muzaffer Erkan’ýn, “Adaya fuhuþ için kadýn getirtirdi” dediði Savcý Egesel, ölüm fermanýný Menderes’in boynuna, “Aradýðýný buldun, sen de asýlacaksýn” diyerek takmýþtý.
Menderes bu kadar kini hakkedecek ne yapmýþtý!..
Ýdam sehpasýnda, “Oðlum Yüksel'i devletin okutmasýný istiyorum. Kaleminden altýn damlasýn, bizim gibi olmasýn…” demiþti ki, devamýný getiremeden; cellat tabureyi tekmeledi…
Sehpanýn baþýnda 45 dakika nöbet tutan asker Muzaffer, ayný celladýn; sallanan Menderes'in rugan ayakkabýlarýna bakarak “Bunlar benim olacak!” demesini hiç unutamamýþtý.
Gürbüz Azak bu celladý, 1974 yýlýnda Caðaloðlu’nda dilenirken gördüðünü söylemiþ ve “15 gün sonra da Sultanahmet’teki bir meyhanenin önünde ölüsünü buldular” demiþti.(2)
CHP yalakalarýnýn aklama çabalarýnýn tersine, MBK üyeleri; yetkilerini Temsilciler Meclisi’ne devrederken Ýnönü’ye “Paþam, idam kararlarýnýn akýbetine siz karar verebilirsiniz” demiþ, Ýnönü de “Baþladýðýnýz iþi bitirin” cevabýný vermiþti.(3)
SONUÇ:
Bütün darbelerin ruhunu teþkil eden CHP’nin bugünkü mensuplarýnýn, bu alçaklýklarla yüzleþmeden, “Darbelere karþýyýz” demesi, iðrenç bir ikiyüzlülüktür…
(1) http://www.gazetevatan.com/kasaya-donu-milli-birlik-komitesi-koydurttu----48487-gundem/
(2) Yeni Þafak, 22 Ekim 2017
(3) (Anadolu Ajansý, Ýnönü ‘Baþladýðýnýz iþi bitirin’ demiþ, 21 Mayýs 2018)