28 Þubat darbe davasýnýn askerî cephesinin yargýlanmasý nihayete ermek üzere. Baþta gazetemiz Star olmak üzere cemiyette birçok kesim de haklý olarak, 28 Þubat yargýlamalarý sadece askerle mi sýnýrlý kalacak diye soruyorlar. Bu hususta ciddi endiþeler var.
Darbelerde asker sopa görevi görür. Bir nevi tetikçilik. Darbe þartlarýný hazýrlayanlar, ‘sivil’ diye adlandýrýlan unsurlardýr. Ýþ dünyasý, medya, akademisyenler vd.
28 Þubat’ta, yukarýda saydýðým tüm ‘sivil’ unsurlar görevlerini eksiksiz yerine getirdiler! Askere sadece Sincan sokaklarýnda tank yürütmek kalmýþtý. Zaten kendilerine direnecek bir siyasî hareket de yoktu.
O dönemi yaþamamýþlar için hâtýrlatayým. Cunta, bir kiþi veya bir kurumun bertaraf edilmesi kararý aldýðýnda linç medyada baþlýyordu. Bir anda kendinizi gazete manþetlerinin ve televizyonun anahaber bültenlerinin kötü kahramaný olarak görmeniz içten bile deðildi. Köþe yazarlarý ve televizyon yorumcularý günlerce hakkýnýzda ayný þeyleri yazar ve konuþurlardý. Siz, istediðiniz kadar “Ben öyle demek istemedim, yanlýþ anlaþýldým” deseniz de cuntanýn hakkýnýzdaki hükmü kesinleþmiþ olduðundan geriye dönüþ olmazdý. Teyakkuzda bekleyen bürokratlar, hakkýnýzda çýkan haberler üzerinden resmî iþleme baþlarlardý. Memursanýz, memurluktan atarlardý. Savcýlar haberleri ‘ihbar’ kabul edip soruþturma açarlar, polis de, hakkýnýzda çýkan yalan haberi size doðrulatmak için günlerce iþkence yapardý! Eh, hâkim beye de, cunta medyasýnda çýkan yalan haberleri delil kabul edip tutuklamak kalýyordu. Televizyon arþivlerine ulaþmak zor olabilir ama þehrinizdeki il kütüphanelerine gidip o dönemin gazetelerine baktýðýnýzda ne demek istediðimi anlayacaksýnýz.
28 Þubat darbesi ayný zamanda bir medya darbesidir! O dönemin yayýnlarý tek tek incelenip kim ne demiþ, ne yapmýþ tespit edilmeli ve gerekli hukukî tahkikat yapýlmalý. Evet, bunu yetkililerden bekliyoruz. 28 Þubat cuntasýnýn sadece askerî unsurlarýný yargýlamak adaletli bir duruþ olmayacaktýr. Ortada bir suç varsa, ki var olduðu iddia edildiðinden mahkeme görülüyor, suç sadece askerin deðildir. Asker, her darbede olduðu gibi 28 Þubat’ta da tetikçilik görevini yapmýþtýr. Askere Müslüman Anadolu halký ezdirilirken kimler hangi menfaatlerin peþindeydi; banka hortumlayanlar, ihale kovalayanlar, yüksek faizle halkýn parasýný çalanlar… Bunlarýn kim olduðu biliniyor. Mâlûm eþhasa 28 Þubat’ta yaptýklarý sorulmayacaksa askerleri de beraat ettirin de adalet saðlansýn!..
28 Þubat medyasý yargýlansýn diyoruz ama býrakýn yargýlanmayý hâlâ etkinler. Hâlâ istedikleri kiþileri linç ettirebiliyorlar. Hâlâ manþetten emredip istediklerini iþten attýrabiliyorlar. “Tak” dediklerinde “þak” diyen emre amade bürokratlar sayesinde 28 Þubat cuntasýnýn medya unsurlarý bu ülkede icra makamýndalar!
Okulun adýný mý beðenmediler, bir haberle ismini deðiþtirebiliyorlar. Öðretmen istedikleri gibi düþünmüyor mu bir haberle görevden aldýrabiliyorlar. Bizler de, 28 Þubat medyasý yargýlansýn diye feveran ediyoruz!.. Kamera þakasý gibi… Yalnýz izlediðimiz kamera þakasý deðil, þakþakçý bürokratlarla 28 Þubat medyasýnýn tutku dolu aþkýnýn 20 yýldýr bitmeyen hikâyesi!