CHP, dýþ politikayý Ortadoðu’dan özellikle Suriye politikasýndan ibaret görüyor ya da görmeyi tercih ediyor.
Ýktidarýn 17 senedir dýþ politikadaki açýlýmýný bu açýlýmýn ülkeye neler kazandýrdýðýný görmezden gelerek iktidarý eleþtiriyor.
Eleþtirisi de yerli ve milli deðil. Tam tersine Türkiye düþmanlarýnýn argümanlarýný kullanýyor.
FETÖ’nün, PKK’nýn, zalimEsed’in ve diktatör Sisi’nin söylemlerini seslendiriyor.
***
Tam da güvenli bölge adýmlarýnýn atýldýðý, Türkiye’nin Fýrat’ýn doðusu için gerekli tüm hazýrlýklarý yaptýðý bir zaman diliminde, CHP Ýstanbul’da Suriye’de Barýþa Açýlan Kapý adý altýnda uluslararasý bir toplantý yaptý.
Muhalefet partisinin soruna çözüm önerecek toplantý yapmasý kadar doðal bir þey olamaz.
AncakCHP bu toplantý ile herhangi bir çözüm önermemiþ, malumun ilamý sadedinde bazý tespitler yapmýþ ve maalesef kendi devletinin politikalarýna karþý kamuoyu oluþturma gayreti içine girmiþtir.
Yurt içinden ve dýþýndan çok sayýda katýlýmcýyla icra edilen toplantý sonunda yayýnlanan bildiriye göz attýðýnýzda bu toplantýnýn Türkiye lehine deðil aleyhine kullanýlacak bir çalýþma olduðu görülecektir.
***
Türkiye son liderler toplantýsýnda da belirtildiði gibi Suriye’nin toprak bütünlüðünün, barýþçý bir çözüm için Anayasa Komitesi’nin kurulmasýnýn ve teröristlerle mücadelenin esas olduðunu dünyaya bir kez daha ilan etmiþtir.
Nitekim bu zirve sonrasýnda Anayasa Komitesi kurulmuþ BM de resmen ilan etmiþtir. Suriyelilerden oluþturulan 150 kiþilik komisyon anayasa çalýþmasý yapýp seçimleri icra ederek Suriye’yi meþru bir yönetime kavuþturacak ve sorun barýþçý bir yolla çözülmüþ olacak.
Ama bu arada hem emperyalistlerin bölgede kukla bir devlet kurmaya çalýþtýðýný hem de mülteci sorunun devam ettiðini hatýrdan çýkarmamalýyýz.
***
Türkiye bu baðlamda kurulmak istenen ikinci Ýsrail projesini akamete uðratmak için mücadele ederken, mülteciler sorununu bir taraftan güvenli bölge tesis ederek mültecilere dönüþ imkaný hazýrlamanýn ve bir taraftan da Lübnan, Irak ve Ürdün ile sorunu masaya yatýrmanýn hazýrlýklarýný yapýyor. (Geçen hafta Rus Dýþiþleri Bakaný güvenli bölge tesisini destekleyen bir açýklama yaptý.)
Almanya, Rusya ve Fransa’nýn katýlýmýyla 27 Ekim 2018’de yapýlan dörtlü zirvenin tekrarý da gündemde.
***
Tüm bunlar olurken CHP bir konferans düzenliyor ve yayýnladýðý bildiri ile ülkesinin tezlerini çürütmeye çalýþýyor.
Toplantý sonrasý yayýnlanan 8 maddelik bildirinin çoðunluðu malumun ilamýndan ibaret.
5. maddede sýralanan CHP’nin çýkardýðý sonuçlar ise oldukça düþündürücü.
Ýlk çýkardýklarý sonuç AK Parti’nin Türkiye’yi bir bataða sapladýðý iddiasýdýr. (a bendi)
b bendinde Türkiye dýþýnda tüm siyasi aktörlerin barýþçý çözümden yana olduklarý yazýlmýþ, Türkiye’ye de barýþçý yöntem tavsiye edilerek barýþtan yana olmadýðý ima edilmiþtir.
c ve d bendlerinde terörle mücadelede Esed rejimiyle diplomatik iliþki kurmayý önermiþtir.
***
e bendinde doðrudan Türkiye’nin askeri varlýðýný eleþtirerek rejimin dilini kullanmýþ ve Türkiye’nin desteklediði güçlerin sivilleri yerinden ettiði iftirasýna imza atmýþtýr.
f bendinde tam CHP’ye yakýþacak bir ifade ile Suriye’deki seküler dokunun korunmasýna vurgu yapýlmýþ, zaten kurulmuþ olan Anayasa Komitesi’ne deðinilmiþ.
g, h ve i bendlerinde yine malumun ilamý yapýlmýþ j bendinde ise tam Esed’in istediði cümle kurulmuþ ve Türkiye’nin BM’nin kabul ettiði meþru muhalefete desteðini sonlandýrmasý istenmiþtir.
8. ve son maddede ise adý güzel ama içi boþ Ortadoðu Barýþ ve Ýþbirliði Teþkilatý önerilerek yine Esed rejimine meþruiyet hedeflemiþtir.
Hülasa bu toplantý Þam’da yapýlsa ancak bu kadar olabilirdi!
Bu arada toplantý sýrasýnda, Esed’in bir diktatör olduðunu ve gitmesi gerektiðini söyleyen sayýn Hikmet Çetin’i de kutluyorum!
