Bir önceki maçta, Baþakþehir’in kazanmasýndan sonra; durumu daha da kritikleþen G.Saray; galibiyetin artýk olmazsa olmaz olduðu derbiye, hýzlý/hýrslý/hakim baþladý. Ama pozisyon üretiminde kýsýr kalsa da; öne geçmeyi baþardý.
Gol atmak bile, G.Saray’ý dizginleyemedi. Evet, baþlarda belki biraz daha kontrollü hale geldi ama; “Savunma futboluna dönüþtü” denemez. Temposundan feragat etmedi.
Maç sert ama mert geçiyordu. Bilinçli faul sözkonusu ve herhangi bir gerilim olmadan; G.Saray’da Mariano, Beþiktaþ’ta Negredo, daha ilk yarýda oyundan çýkmak zorunda kaldýlar.
***
Beþiktaþ, geriye düþmesinin ardýndan zorunlu olarak, daha atak ve agresif oynamaya baþladý. 4-5 önemli pozisyon bulsalar da, G.Saray’ýn denetimi altýnda kalmýþlardý. Topa sahip olma yüzdesi, konuk takýmýn lehine olmasýna raðmen; G.Saray durumu kontrol eden taraftý.
Nagatomo, sadece iki idmanla ilk maçýna çýktýðýndan bu yana; yerini Japon yapýþtýrýcýsý ile saðlama aldý. Sessiz, sakin, gösteriþsiz futboluyla; hatasýz oyununu sürdürdüyor. Fernando’nun golünde de harika bir asisti vardý. Muhteþem bücür!
***
F.Bahçe maçýndaki korner rezaletinin bir bölümü, gene Quaresma’nýn atýþý sýrasýnda yenilendi. O maçýn kaldýðý yerden devam kararý, galiba “Yapanýn yanýna kar kalýyor” duygusunu kamçýlamýþ olmalý...
Maç, heyecaný/temposu/kararýnda gerilimi ile; dinamik bir derbi mücadelesi kývamýnda geçti. Her iki takým da goller kaçýrdý. Tosiç’in hareketine penaltý ve kýrmýzý kart gösterilmesi, bana biraz aðýr gibi geldi. Kaçmasý, ilahi adalet miydi?
Ama G.Saray, (Bu penaltý pozisyonundan baðýmsýz olarak) bileðinin hakkýyla maçý kazandý.