Sanat herkes içindir

Gurulduyan Kalpler filminin oyuncularından Algı Eke filmin mesajlarından en çok sanatın elit sınıf için olmadığı vurgusunu önemsediğini söylüyor.

Algı Eke gibi genç oyuncular Türk sineması için umut beslememize sebep oluyor. Fizik olarak güzelliğinin yanında komedi kabiliyeti sinemamızda artık bazı şeylerin değiştiğini kanıtlıyor. Hollywood’ta Meg Ryan, Goldie Hawn gibi güzel yıldızların izleyiciye kahkaha attırmasına alışığız. Artık bizde de benzer performanslar görülebilecek diye düşünüyorum.

- Senaryoyu okuduğunuzda sizi hangi tarafı etkiledi?

Ahmet-Mahmut Kayımtu getirdi teklifi. Ben tatildeydim açıkçası ve çok yorgundum. Onlar uygun gördüklerini söylediler. Rolden beklentileri vardı. Senaryoyu okuyunca, Ömer Uğur ile daha önce de çok çalışmak istediğim için hemen kabul ettim. Senaryonun içinde geçen, ‘Sanat kim içindir? Herkes için midir?’ soruları beni her zaman düşündürmüştür. Şahsen de çok gıcık olduğum bir olaydır, sanatın her zaman böyle çok yüksek yerlere mal edilmesi. Kısacası gerçekten eğlenceli olabileceğini düşündüğüm için onayladım.

Bakışma rollerinde gülesim geliyor

- Hem güzel bir kadın oyuncu olup hem de komedi yeteneğini taşıyan çok az isim var. Halbuki dünya - inemasında bu tarz oyuncular komediye çok büyük şeyler katmıştır. Sizin böyle bir kategoride olma durumunuz var mı? Bu tarz filmlerde oynamayı düşünüyor musunuz?

En başından beri hep bunu yapmaya çalıştım, kendime çizdiğim yolda ve sizin bunu görmenize çok mutlu oldum gerçekten. Çünkü asıl amacım hep komedyen olmaktı. Hiçbir zaman güzelliğimle ön planda olmak istemedim. Bana göre oyuncular komedi oyuncusu, drama oyuncusu gibi ayrılmamalıdır. Oyuncu dediğin her alanda kendisini gösterebilmelidir ve bir o kadar da iddialı olmalıdır. Ama komediyi özellikle de kara mizahı çok sevdiğimden bu yoldan yürümeyi uygun buldum. Ben saatlerce bir başkasının gözüne bakıp da poz kesebilecek bir tavra sahip değilim. Tabii büyük konuşmayayım ama gülesim geliyor benim öyle şeylerde, oynayamıyorum yani.

- Örnek aldığınız biri var mı? Neye göre gözlem yapıyorsunuz?

Bir ara kendimi, özel hayatımdan bile malzeme çıkarmaya çalışırken yakaladım ve bu beni çok rahatsız etti. Bu bir süre sonra sıkıcı bir duruma yol açabiliyor. Mesela erkek arkadaşınla otururken ‘Böyle bir sahnede oynasam nasıl kavga ederdim’ kafasına bile gelebiliyor insan. Biraz robotlaşma yani, hiç hoş değil, çok samimiyetsiz bir durum. Veya bir cenazeye gidiyorsunuz ‘Bakayım o ne yapıyor ileride böyle bir sahnede oynayabilirim...’ gibi düşüncelere kapılıyorsunuz. Ben mümkün olan her şeyden yararlanmaya çalışıyorum. Çok okuyorum, çok izliyorum. Sinemayı çok takip ederim.

Senaryo yazmak istiyorum

- ”Özel hayatımdan kesitleri gözlemliyorum” dediniz. Bu aslında senaryo yazan veya kamera arkasında olan biri için daha uygundur...

Kamera arkasına geçmek gibi bir hevesim hiç yok. Aslında benim oyunculuk eğitimim de yok. Yani var ama okullu değilim. Yıllar içinde Galip Derviş’in üç bölümünü yazdım. Anlayacağınız ben ufak ufak, tabii yolum açık olursa, senaryo kısmına geçmek istiyorum. Sonra da çok parayı bulursam belki film çekerim. Teknik kısımda sadece yazı olabilir çünkü diğerlerine hiç kafam basmıyor.

- Film duygusal bakımdan Yeşilçam komedilerine çok benziyor. İçinde gizli bir sosyal mesaj da var fakat idealize edilmiş bir mutluluk da... Projeyi kabul etmenize sebep olan şeylerden biri bu olabilir mi?

Biraz. Yani şimdi yalan söylemeyeyim bunu çok görmemiştim ama beni bu projeye çeken şey, sanatı aşırı yukarılara mal eden arkadaşları hiçbir şekilde anlamamam. Bu film onlarla dalga geçebilme fırsatıydı. Bunu görünce zaten direkt olarak ‘Ben bunu oynarım’ demiştim. İstiyorum ki bir sürü film yapılsın. Bir filmin hayatı değiştirebileceğine inanıyorum, bana çok olmuştur.

Komedi ekip işi

- Kalabalık bir ekip olmak performansı etkiliyor mu?

Komedi anlaşma işi. Partnerinizle anlaşamıyorsanız olmuyor. Ağzınızla kuş tutsanız tek başınıza hiçbir şey olmaz. Ben biraz şanslıyım, bana uygun görülen partnerler çok hoş adamlar. Bazı projelerde çok iyi güldüren bir oyuncu oluyor ama tek başına oynuyor. Bunu çok yanlış buluyorum. Bizim filmimizde dört kişilik bir kadro var ama ana hikaye iki kişide.

Rol için kilo alırım ama....

- Filmi seyrederken sizin bu role fazla şehirli kaçacağınızı düşündüm Ama performansınız beni yanılttı.

Ben üç dizide üst üste köylü kızı oynadım. Oradan aslında bir pratiğim vardı rolle ilgili. Evet, ben orta sınıf bir ailenin iyi eğitim görmüş kızıyım. Hiç bir zaman çok zengin de olmadık  fakir de. Ailem her zaman üzerime düştü. Dün genç bir izleyici eleştiri yaptı film sonrası ‘Algı hanım bu rol için çok yanlış’ dedi. Böyle bir durum da var, bir oyuncu her rol için estetik ameliyat yaptıramaz. Bizim belli noktada mimiklerimiz var, bunun ötesi tamamen inandırıcılık. Tabii Hollywood’da görüyoruz. Adam 20 kilo vermiş rolü için. Bana da verin milyon dolarlar, valla ben de veririm ya da alırım. Samimi söylüyorum, keşke piyasamız öyle olsa.