RUMEN Sinemasý’nýn yeni dalgasýný baþlatan film olarak kabul edilen Bay Lazarescu’nun Ölümüve üç saatlik çarpýcýAurora’nýn yönetmeni Cristi Puiu ile Romanya Kültür Enstitüsü ICR üzerinden, bu ülkedeki son dönem toplumsal ve siyasi geliþmeleri, sinemayý konuþtuk. ICR’nin Senato’ya baðlanmasýný protesto edenlerin baþýný çeken Puiu, söyleþi sýrasýnda önce “Býyýklarýmla Türk’e benzemiþ miyim?”diye sordu ardýndan “Ben de Türk kaný var, anne tarafýmdan büyük babam Türk.” dedi. Üç kýz çocuðu babasý Cristi Puiu, Ýstanbul’u gezmeye de doyamamýþ turist olarak geldiðinde. Yemeklerimize bayýlýyor, özellikle patlýcanlý olanlara!
- Romanya sinemasýnýn yeni dalgasýný baþlatan simge yönetmen siz olduðunuz için Horia – Roman Patapievici’ye destek verenlerin baþýný çekmeniz, basýna demeçler vermeniz çok anlamlý…
Diðer yönetmenler çok meþgul, hepsi çalýþýyor bu aralar. Ben uzun bir tatildeyim o yüzden denk geldi. ICR sadece sinema deðil bütün olarak kültür için çok önemli bir kurum. Bir baþka tesadüf: Baþkan ve ekibi 2004’ten bu yana görev baþýnda. Rumen sinemasýnýn yükseldiði tarih bu, aþaðý yukarý. Onlar sinemacýlar için çalýþmýyor özellikle, ama Rumen Yeni Dalgasý baþladýðýnda yurt dýþýndaki tanýtýmý için ellerinden geleni yaptýlar. Ama ben bu yüzden desteklemiyorum ICR’ý, birçok nedenim var.
- Nedir onlar?
Öncelikle bu acil deðiþimi desteklemiyorum. Demokratik bir ülkede her þey, kültüre ve sinemaya dair meseleler tartýþýlmalý önce. Ama hükümet tartýþmadan kurumu deðiþtirmeye karar verdi. Bence son beþ yýlda Rumen kültürü için olumlu bir þey yapan tek resmi kurum ICR. Her hükümetin bir öncekinin yaptýklarýný yýkmaya çalýþmasýna alýþtýk artýk. Bence toplumumuzun olgunlaþma eksikliðinin bir kanýtý bu. Romanya bence bu çocukça zihniyetten mustarip. Ýktidarý her eline geçiren zaten bir þekilde zarar görmüþ olan bu ülkeyi yeni baþtan inþaya kalkýyor. Bence toplum yaþýmýz 14…
- Eðer ICR’ýn geleceði tartýþmaya açýlsa sizin önereceðiniz deðiþiklikler neler olurdu?
Bu kurum kültürel tanýtým alanýnda profesyonel kiþilerce yönetiliyor, bu yüzden ben bir þey öneremem. Bugüne kadarki iþleyiþinden memnunum. Gündelik hayatýmýzda karþý karþýya olduðumuz sorunlardan deðil onlarýn yaþadýklarý. Bürokrasiden kaçýþ yok. Projelerine devam edebilmeleri için para bulmalarý çok uzun bir mücadele ve zaman zaman zorluk çekiyorlar. Yaptýklarý iþe politikayý karýþtýrmadýklarý için memnunum onlardan.
FÝLMÝMÝ ANLAMADILAR
- Hükümetin, ICR’ýn Cumhurbaþkanlýðýna deðil Senato’ya baðlý olarak çalýþmasýný istemesiyle bu sorun baþgösterdi deðil mi?
Evet… Ama bence Senato’nun Kültür Komisyonu ile çalýþmamýz olabilecek en kötü senaryo. Kaðýt üzerinde bir anlamý yok, normal bir demokratik ülkede Senato’ya baðlýymýþ, Cumhurbaþkanlýðýna baðlýymýþ fark etmez. Senato’nun Kültür Komisyonu’nun üyelerinin kültürle ne ilgisi var? Sadece politikacýlar! Romanya’da politikacýlar çok çeþitli alanlardan gelir, çoðunun entelektüel birikimi yoktur. Kültüre bakýþ açýlarý sosyalist gerçekçilikle, komünist dönemin estetiðiyle sýnýrlýdýr. Yurt dýþýna Romanya’nýn belirli bir imgesini satmak gereðine inanýrlar! Mutlu çiftçiler, güzel ülke, güzel manzara… Sanatçý olmanýn birçok yönden eleþtirel olmak anlamýna geldiðini kabul edemezler. Bu yüzden benim filmlerimi de beðenmezler! Ama Bay Lazarescu’nun Ölümü’nü kabul etmek zorunda kaldýlar vaktinde… Romanya’yý doðru biçimde yansýtýyor diye saçmasapan fikirler ileri sürdürler ki doðru deðildi. Saðlýk sistemimiz ikinci planýndaydý filmin, birinci planda deðildi. Çoðu bunun ölmekte olan bir insanýn öyküsü olduðunu anlamadý. Bazý eleþtirmenler de içinden baþka bir günah keçisi çýkardý: Ölüyoruz çünkü benmerkezci doktorlarýn umurunda bile deðiliz. Ýyi de bu Bruce Willis’in dünyayý kurtardýðý filmlerden deðil ki! Bir baþka klinik vaka ben iyiyim, ben güzelim, ben zekiyim, bütün iyi niteliklere sahibim ama bu doktorlar yok mu, ama bu politikacýlar yok mu demek!
- Sizce ICR Romanya’daki bütün etnik kültürleri temsil ediyor mu?
Kesinlikle. Geliþtirdikleri programlara göz atmanýz yeterli. Kilise restorasyonundan etnik , folklorik festivallere, sinemalara, edebiyata kadar her þey var. Kültürün ne olduðuna dair çok dar bir görüþleri var Senato’nun komisyonundakilerin. Bir televizyon programýna katýldýðýmda Komisyon Baþkaný da telefonla programa katýldý, söyledikleri þok ediciydi. Patapievici’e saldýrdý, kimliðini, Rumen olup olmadýðýný sorguladý. Rumen ne demek? Bana göre Rumen ne demek biliyorum ama baþkalarý için ne demek bilemem. Faþist bir safkan kültü vardýr birçok ülkede bilirsiniz. ICR deðiþik bir yapýya ve yöneticiye sahip olursa ‘90’larýn baþýna dönme ve yeniden milliyetçi tartýþmalara giriþme riskinden endiþe ederim. Millet kavramýný anlayabilirim ama milliyetçilik kavramýný bir türlü anlayamýyorum. Bütün bu –izmler tehlikelidir. Saðduyu varken bu izmlere, ideolojilere ihtiyacýmýz yok.
SPRÝTÜEL HÝJYENÝ SAÐLAR
- Sizin görüþünüz ne?
Komünizmin yýkýlmaya baþladýðý ‘90’lý yýllarda kendi kendime komünizmin ne olduðunu sordum. Sosyalizm, liberalizm, feminizm, nedir bunlar? Korkularýmýzla, referans eksikliðimizle ilgili olduðu için tehlikeli. Referans noktasý bulamadýðýmýz için çok iyi yazýlmýþ, çok iyi tartýþýlmýþ olan bu izmlere sýðýnýrýz. ICR profesyonelleri yaptýklarý iþlerin niteliðinden dolayý eleþtiriliyor… Onlarý eleþtirenlerin tek bildiði kendi ölçülerine göre sanat yapýlmadýðý. Ama sorun, nedir sizin kültür felsefeniz diye, kaðýda dökemezler. Çoðu insan resim sanatýný en fazla izlenimcilik seviyesinde anlar. Düþünmek, kendinizi, dünyayý, sanatý sorgulamak, pop art’a ulaþmak büyük bir etaptýr. Kübizmi, gerçeküstücülüðü kavrayacaksýn da pop art’a varacaksýn. Çoðu kiþi için sanat bile deðildir pop art! ‘60’larda çýktý ama politikacýlarýn ondan haberi yoktur. Neyin para kazandýrdýðýna bakarlar, sanat ülkeye para kazandýrmaz! Rumen sanatçýlar ülkeye gelir saðlayacak kadar satýþ yapsa bir gecede deðiþtirirler fikirlerini! Ben iþlevciyim, kafam fazlasýyla Bauhaus’dur. Bence sanatýn iþlevi spiritüel hijyeni saðlamasýdýr. Sanat ruhu temiz tutar! Canlý tutar, bunu ölçemezsiniz, buna ihtiyaç duyduðunuzun farkýna bile varmazsýnýz.
- Yeni projeniz yok mu?
Hala yazýyorum… Ben Woody Allen tipi bir adam deðilim. Benim için bayaðý zahmet, onun için deðil. O bir dahi!
- Sever misiniz?
Yoo! Filmlerini sevmem, ama onun hakkýnda bir belgesel izlemiþtim de adama hayran kaldým. Bir de ne izleyeceðime karar veremezsem bir Woody Allen filmi izlerim! Vakit harcama anlamýnda doðru yatýrýmdýr. Onun sinemasýný deðil de düþünce yapýsýný severim. Pek çok þeyi sorgular. Bir film izlerken aradýðým duygu yok onda.
- En sevdiðiniz yönetmen ve film hangisi pekiyi?
Pek çok var… Cassavetes örneðin. Öðrencilerle birlikte La Mama et la Putain’i (Jean Eustache, 1973) izlerken, iþte bu bir þey diyorum kendi kendime. Nuri Bilge Ceylan’ý beðenirim, Mayýs Sýkýntýsý’ný çok severim.