Sanatta ''Doðu-Batý Divaný'', mümkün mü?

’Doðu- Batý Divaný’’; ünlü Alman yazar Goethe’nin ülkemizde ne yazýk ki ‘’Faust’’ kadar tanýnamamýþ bir baþka eseridir. Aslen þiirsel bir yolculuk olan bu kitabýnda, Goethe’nin Allah’ý birleyen inancýný, Hz.Muhammed’e olan saygýsýný okuyabiliyorsunuz. Doðu’nun büyük þairlerinden Hafýz’i, Sadi’yi, Mevlana’yý selamladýðý her birine nazirler yazdýðý bu kitabýnda, istemiþtir ki Doðu hakkýndaki öteleyici önyargýlar, Batý nezdinde bir nebze de olsa kalksýn, istemiþtir ki Doðu ile Batý birbirine sanat üzerinden de olsa yaklaþabilsin... Sevdiði ve hayraný olduðu Doðu’yu sevdirmek istemiþtir Goethe. Onun bu önemli eserini Senail Özkan beyefedinin titiz ve sadakatli çevirisiyle okumak ise kuþkusuz bir baþka baht açýklýðý... Eserlerin bir baðlam içinde toplanarak icmal edildiði büyük eser anlamýndaki Divan’ýn bu sözlük anlamýndan öte, bir tevhid çabasý olduðunu da ortaya koymak gerek. Tevhid, birlik demek...

***

Þeb-i Arus Gecesi, ünlü müzisyen Beethoven’in ölüm yýldönümüydü ve ‘’Doðý- Batý Divaný Orkestrasý’’, onun en güzel eserlerinin icra ettiler. Bu orkestra 1999 yýlýnda, ülkemizde de çok sevilen düþünür Edward Said ile Þef Daniel Barenboim tarafýndan kuruldu. Lübnanlý, Suriyeli, Ürdünlü, Ýranlý, Mýsýrlý, Filistinli ve Yahudi müzisyenlerden oluþan orkestra, ilkin Ramallah’ta konser vermiþ. ‘’Bir orkestra ile barýþýn gelmeyeceðini biliyoruz ama ayný orkestrada ayný sanatýn birer parçasý olabiliriz diye düþünüyoruz’’ diyorlar. Hatta Hitler Almanya’sýnýn en popüler bestekarý Wagner’i bir seslendirmekten kaçýnmýyorlarmýþ... Nitekim Ýsrail radyolarýnda yayýnlandýðýnda halktan bayaðý bir tepki almýþlar, radyo özür dilemek zorunda kalmýþ, ama onlar devam etmiþler... ‘’Doðu-Batý Divaný Orkestrasý’’ný kurmaya karar verdikleri þehrin Sevilla olmasý da çok enteresan doðrusu! Sevilla, re-conqista’nýn baþþehri diyebileceðimiz haliyle rijit bir Doðu karýtlýðýný simgeliyor. Hristiyan olmayan unsurlarýn (yahudilerin ve müslümanlarýn) Ýspanya’dan ve aslýnda Avrupa’dan kovulmalarý gerektiðini ileri süren ‘’Þark Meselesi’’nin temeli, bu þehirde atýlmýþtý... 500 yýl aradan sonra, nice soykýrým ve sürgünlerin ardýndan, müziði ve notalarý, insan olma baðlamýnda ortaklaþa olarak ele alabilmenin tecrübe edilmesiydi bu aslýnda... Müziðin alçak gönüllülükle fýsýldadýðý soru: Hiç olmazsa bundan sonrasýnda, baþka bir tarih yazýlabilir mi? Müziðin elleri kadar nazenin baþka bir þey yoktur dünyada. Kütlesiz, hafif, zarif, bulutsu haliyle Platon’dan bu yana, sanatlar kategorisinde Tanrý’ya en yakýn katmanda zikredilmiþ olan musiki, acaba birbirimizde açtýðýmýz derin yaralarý kapamaya, sarmaya kadir olabilir mi? Þairin dediði gibi; ‘’benim gürleyen toplarým yok’’ dediðiniz yerde, müzik ve þiir acaba bizi insanlýðýmýza geri çaðýrabilecek mi?

***

Geçtiðimiz günlerde dar-ý bekaya yolculadýðýmýz deðerli müzik yönetmeni Taþkýn Savaþ’ý da rahmetle yad ediyorum. Biz kendisini ilkin Klasik Türk Musikisi ile tanýmýþtýk, hatta rahmetli annem Refika Haným da Üsküdar’daki Musiki Koro’sundaydý. Lakin onun bir baþka büyük projesi vardý, bir Ýstanbul Divan Orkestrasý kurabilmeye dair... Cemal Reþit Rey Konser Salonu’nda tertip ettiði ‘’Birlikte Yaþamak’’ temalý konserleriyle, onun bu büyük muradýnýn peþinde koþtuðuna da þahit olmuþtuk. Ýstanbul’daki Hristiyan ve Musevi müzik gruplarýyla, Türk musikisi topluluðunun, bir arada okuduðu ilahiler, gazeller, kasideler ile tam bir imparatorluk tecrübesi yaþatmýþtý bizlere... Osmanlý musikisi, Müslüman, Musevi ve Hristiyan sazendelerin ayný makamlar üzerinden meþk ettiði büyük bir besteler deniziydi...

***

Elbette biliyoruz; sanat, siyasetle asla ayný kulvarda koþmaz, koþamaz. Sanatýn narin parmak uçlarý, siyasetin býçkýn çarklarýyla elbette baþ edemez... Ama sanat ruh demektir ayný zamanda. Ýnsan olmaya, esenliðe, baþkalarýnýn varoluþ haklarýna saygýlý olmaya dair mistik bir tez yazamaz mýyýz? Melekleri bile aðlatan þu bozgunculuðumuzun, þu kan dökücülüðümüzün dýþýnda bir yazgýmýz olamaz mý? Sanatýn öncülüðünde sürekli gerilimlerle tecrübe ettiðimiz hayatý, sükunetle paylaþmaya dair bir giriþim baþlayamaz mý?