Sandığa varmadan çalınan oylar

Seçim günü yaklaştıkça seçim sonuçlarını nasıl şaibeli hala getirebilirizin hazırlıkları da hızlandı. Kedi-trafo geyiğinden daha ciddi çalışmalardan bahsediyorum. 

Gülen Örgütünün Washington’a kaçmış olan üyeleri en iyi yaptıkları işi yapmaya devam ediyorlar ve Ak Parti’nin seçim sonuçlarını bilgisayarlara girerken kendi lehine sonuçlandıracağı yalanını yayıyorlar.

Dönüp Türkiye’ye “Amerikalılar Ak Saray’da seçim sonuçlarının istendiği gibi çıkarılması için bazı ayarlamaların yapıldığı kanaatinde” diyorlar. 

Ve ‘Fethullahçı Terör Örgütü’nün yayın organı olarak Türkiye’de hala var olabiliyorlar.

Seçim ve sandık güvenliğinin nasıl sağlandığını uzun uzun anlatmayacağım, geçenlerde Yıldıray Oğur bir yazısını tümden bu konuya ayırdı. İstese ‘altın neslin’ bile anlayabileceği açıklıkta kaleme aldı.

Bu yalanları üreten kafalar için yapılabilecek bir şey yok tabi. Onlar Gülen’in efsunlu rüyalarını dinlemiş, yarım bıraktığı bardağın suyunu içmiş, Mehdi olduğuna inanmış adanmış ruhlar ya da parayla tutulmuş profesyoneller. Bu zevatın yapamayacağı şey yok, belli. Ne kutsal kalmış ne muhakeme.

En ağır cezayı hak eden casusluk ve vatana ihanet suçlarını bile gözlerini kırpmadan işleyebiliyorlar.

Yakın zamanda “Amerika’nın Zaman”ı New York Times, Türkiye’deki seçimin güvenliğinden ne kadar endişeli olduklarını anlatan bir başyazı ile NATO’yu yeniden göreve çağırırsa şaşırmayın.

***

Bir tek Paralelciler değil bu konuya çalışanlar. Aynı anda hem HDP hem CHP’ye “Candaşlık” yapmayı başarabilen Hürriyet de seçimi şimdiden şaibeli kılacak olan formülü bir profesöre anlattırmış. Cumhurbaşkanı’nın meydanlarda olmasını sorgulamanın yetkisi olmadığını söyleyen YSK yerine “RTÜK denenebilir” demiş. Nasıl mı olacak? RTÜK Erdoğan’ın konuşmasını yayınlayan kanallara ceza kesecek.

Zaten şu anda Türkiye’deki yazılı ve görsel medyanın yarısı sadece hakaret etmek ve doğramak için Cumhurbaşkanı’ndan söz ediyor. Muhalif yayın organları zaten Erdoğan’a sansür uyguluyor.

Sandık görevlilerinden sandık müşahitlerine kadar seçime girecek ilk 5 sırayı paylaşan partilerin temsilcilerinin huzurunda sandıkların açıldığı, sayıldığı, tutanakların ilçe ve illerde birleştirildiği ve yine tüm parti temsilcileriyle birlikte YSK’ya teslim edildiği biliniyor. İşler böyle yürüdüğü halde peşin peşin sandık sayımlarında hile olduğu şaibesi çıkartanların niyeti tabii ki bambaşka.

Neredeyse her sene seçmenin önüne sandık konulduğu halde diktatörleşmekten bahsedilebiliyor; partilere sandık başında ve birleştirme tutanakları hazırlanırken eşit sayıda insan bulundurma hakkı tanınmış olmasına rağmen AK Parti’nin sandıkta hile yapacağı tezviratı yayılabiliyor.

***

Gelelim asıl mevzuya...

Bu yalanlara hala tevessül edilmesinin sebebi HDP’nin barajı geçtiği ve AK Parti’nin tek başına hükümet kuramayacağı söylentisinin bir temenniden ibaret olmasıdır.

AK Parti’nin durumu gerçekten kritik olsa seçim sonucuna şimdiden şaibe katma gayreti bu kadar artmazdı. Madem HDP bütün anketlerde yüzde 11-12’yi MHP yüzde 18’i, CHP yüzde 28’i Saadet BBP yüzde 5’i görüyor, niye panikliyorsunuz?

Rahat olun, enerjinizi bu yalanları grafiğe dökmeye ya da yabancı medyaya servis etmeye harcamayın. Madem meydanlarda dediğiniz gibi “gidecekler-bitecekler” o halde batılı müttefiklerinize deyin onlar da koalisyonlu yeni dönemi satın alsınlar. Yatırımlarını ona göre revize etsinler. Bakalım paralarını çekiyorlar mı, yoksa askıya mı alıyorlar ya da “sizin güzel koalisyonunuzun” hatırına yeni yatırımlar için sıraya mı giriyorlar.

İkinci çok önemli husus, söz konusu tezviratçıların seçim güvenliği bahsi geçince nedense eli silahlı ekiplerin Doğu ve Güneydoğu’da HDP için oy istediğinden, ev eve dolaşıp gözdağı verdiklerinden, sandıklardan firesiz çıkmayı garanti altına almak için yaptıkları baskıdan hiç söz etmemeleri...

Oysa seçimin en sıkıntılı yanı tam da bu. Bir köyde silme HDP’ye oy çıkıyorsa bu, orada sandıkların seçimden önce bağlandığının, tehditle vatandaşın oylarının daha sandığa varmadan çalındığının ispatıdır.

Bu arkadaşlar hiç konuşmasınlar bunları. HDP’nin eş başkanı demokrasiden, özgürlükten bahsedip dursun, PKK da HÜDA Par’lıları öldürsün!