Şanssızlıklar furyası

Fenerbahçe, Galatasaray derbisine şanssız başladı. Dakikalar daha 6’yı gösterirken Bekir kendi kalesine kafasıyla Galatasaray adına gol atan oldu. Bir savunma oyuncusunun böylesi bir hava topuna hiçbir şekilde kendi kalesine dönerek, hamle yapmaz. Talihsiz gol ama savunmanın yapmayacağı bir hata olarak görüyorum.

Fenerbahçe ilk yarı itibarıyla iyiye yakın futbol sergiledi. Hasan Ali’nin mükemmel golü ise maçı eşitledi. Hasan Ali’nin atmış olduğu golde Riera, topu sanki Hasan Ali’nin önüne asist verir gibi hatayı yapan oyuncu oldu. İlk yarıda Caner’in istekli ve arzulu futbolunu beğendim. Sow tek başına ilerde olmasına rağmen fiziksel gücüyle iyi mücadele verdi, fakat net gol pozisyonu üretmekte takımı adına yoksul kaldı. Kuyt çok koşuyor, her yere ayak basıyor. Şuda bilinmeli ki oynanması gereken Gökhan’ın önündeki pozisyonu devamlı terkedip, Gökhan’ı yalnız bırakıyor. Her iki takımın da birbirlerine olağanüstü üstünlük sergilediği futbol göremedik. Hamit’in mükemmel bir sert şutu Fenerbahçe kalesinin yan direğine çarpıp, geri dönmesi, elbette şanssızlıktı. Selçuk geçtiğimiz maçlara nazaran çok iyi bir futbol sergiledi, çok da güzel bir frikik golü attı. Atmış olduğu bu frikik golünde Fenerbahçe kalecisi Volkan’ın zamanlama değil uygulama hatası vardı. Bir kalecinin daha topa vurulmadan kendi kendine bir köşeye hareketlenmesi gerekir ama Volkan gibi bir kaleci böyle hata yapmamalıydı. Galatasaray takım olarak, özellikle Selçuk’un orta sahada pas trafiğini iyi uygulayan hücümda aktif alanlarda gözüken olan Amrabat’ı hala Kayseri’deki Amrabat olarak gözlemleyemiyoruz. Mehmet ve Meireles o kadar gereksiz gol kayıplarıyla oynadılar ki, Baroni’yle hiçbir irtibat kuramazken göbekten yapılacak hücum aktivitelerinde de maalesef istenilen düzeye getiremediler. Fenerbahçe 2 gol attı ama maçı 2-1 kaybeden oldu.

 Halis Özkayha, ufak-tefek hatalar yapmasına rağmen maçı iyi yönetti.