Şapkalı gitti Takkeli yemez..!


Kardeş kavgası zannettiğimiz son durum çok daha vahim bir noktalara geldi..!


Yakın zamanda ilk olarak dershane olayı ile patlayan, insafsızca fişlemetantanalarıyla ile devam eden, devlet kurumlarında çeşitli örgütlenmelere benzer yapılanmalarlaçığırından çıkan fitne daha da anlaşılır bir duruma geldi...


Şimdi bazı mihraklar tahkim ettiği örgüt siperlerinden meşru gayri meşru bütün argümanları kullanarak belli milli irade hedefine mütemadiyen düzmece kaset, görüntü, belge mühimmatlarıyla ateş edip duruyor...


İman darbeleniyor... Vicdan ölüyor… Samimiyet sarsılıyor… Medeniyet düşmanlarımız da avuçlarını ovuşturuyor..!


Hatıralarımızı yoklarsak ,adı geçen “cemaat”yöneticileriyle farklı cemaatler arasında -hatta aynı meşrepten olan farklı Nurcemaatleri dahil- 70’li yıllardan beri bir kan uyuşmazlığı olduğu bilinen  bir gerçekti..!Siyasetkulvarında Medeniyetin tekrar şahlanışı için gecesini gündüzüne katarak çalışanlarla da bir türlü uyuşmadı,uyuşamadı…


Tarihi süreç içeresinde cemaat mensubu dostların büyük çoğunluğununsamimi duyguları zedelenmesin adına devamlı yutkunulduğunu ve uhuvvete zeval gelmesin diye anlaşmazlıkların  üstü sürekli örtülmeye çalışıldığını yakinen biliyoruz..!


Medeniyetimizin yeniden şahlanış sürecinde kardeşin kardeşe ihtiyaç duyduğu en kritik zamanlarda en ufak bir desteğe maalesef rastlanılmadı, adı geçen “cemaat” yönetiminden..!


70’li yıllar,80’li yıllar, 90’lı yıllar hep böyle devam etti… Aksine bir elinde Kur’an bir elinde bayrak miting meydanlarında milletin duygularını sömüren,sağcılık tantanasıylagerdan kıran fötr şapkalılara verilen destekler hep burukluklara sebep oldu... Yıllar boyu her türlü despotik argümanı kullanarakmillet ve değerleriyle mücadeleye azm etmiş bir partiyeduyulan muhabbet ve verilen destekdava insanlarını hep kahretti..!


Geçmişten beri“cemaat”yönetimi hepgizli hareket etme üslubunu uygun buldu… Yer yerFarz olan ve gizlenmemesi gereken ibadetlerigizli yapmak mecburiyetinde olduklarını, hatta deşifre olmamak adına farz ibadetleriterk ettikleri konuşulan ve uygulanan bir usul oldu..!


O zamanlar yaşanan diyaloglarda, “cemaat” önde gelenlerikendi faaliyetlerinin önemindenbahsederken takındıkları üslup tevazu ile paketlenmiş olsa da ciddi manada gizlibirkibri sergilemekten geri kalamıyordu..!


Her şeyiyle açık, meşru ve şeffaf mücadele anlayışını benimseyen siyasi hareketehiç sıcak bakmadılar…


Milletin genelinin inanç ve özgürlükler alanında muhatap kaldığı anti demokratik uygulamalar karşısında bile el ele tutmaktan kaçındılar. Nasip olmadı..! Genç kızlar üniversite önlerinde hak ararken o kutlu direnişlerini kırıcı fetvaları vermekten çekinmediler,gizli kalmaya özel bir önem gösterdiler..!


Şimdi bakıyoruz ki o “gizli” faaliyet gösterme tarzı kendisini farklı alanlarda tehlikeli bir şekilde göstermeye başladı… Milletin iradesine vahşice kurulan çirkin kumpaslar, tekrar kazanılmaya başlanan milli-manevi ve maddi değerlereseviyesizce suikastlar düzenlemeye başladı…


Maalesef son gelişmeler ışığında görüyoruz ki koskoca cihan devletini tarumar eden uluslararası şebekeler emellerinden vaz geçmemiştir…


Kullandıkları ve kurguladıkları derin yapılanmadaki sırma yaldız şapkalı bir kısım vesayetçiler milli irade marifetiyle saf dışı edilince daha tehlikeli ve etkin olacağını düşündükleri yeni bir senaryoyu devreye soktular..!


O kurgulanan derin yapılanmayatakke giydirerek terakkimizi daha derin ve yürekten vurmayı hesapladıkları aşikar..!


Tabi ki evdeki hesap, kesinlikle çarşıya uymayacaktır..! Bu şerefli ve onurlu millet bir asırdan fazla bir süre kaybetti, artık kaybetmeye tahammülü de yoktur, vakti de yoktur…


Başınatakke de koysalar,sarıkta koysalar, armalı sırma şapka da koysalarkökü dışarda derin yapılanmaları millet fark ediyor, bu zokayı artık yutmuyor..!


751 yılından beri İslam Medeniyeti ikliminde doğup inkişaf eden ve  o değeri diğer milletlere taşıyan aziz milletin feraseti ve müktesebatı bu kahpe oyunu fark edip bozacak, kazanımlarını heba etmeyecektir..!