Þaraba tuz atmayý da söyleseniz ya…

Tartýþmayý, isimlendirmeden kanaatlerimi söylemek istiyorum.

FETÖ ile mücadelede Kanun Hükmündeki Kararnameler (KHK) yoluyla haksýzlýða uðrayanlar olmuþ mudur? Evet olmuþtur. Müracaat edenler içinden 8 binden fazla kiþinin baþvurularýnýn kabul edilmesi bile, haksýzlýða uðrayanlar olduðunu anlatmaya yeter.

Ancak burada bir önemli nokta daha var. Demek ki kurulan komisyonlarda haksýzlýða uðrayanlarýn hakkýný iade etmede titiz bir çaba var.

KHK üzerinden eleþtiri getirenler, bu hüsn-ü niyeti görmezden geliyorlar.

Vicdan sahibi hiç kimse, “beter olsunlar, bunlara su bile vermeyeceksin” zalimliði ile hareket etmez, etmiyordur.

Varsa vicdansýzlar, milletçe onlarý Allah’a havale ediyoruz. Mahkemeler yoluyla hak aramanýn yolu da sonuna kadar kullanýlmalýdýr.

(OHAL Ýþlemleri Ýnceleme Komisyonunun ret kararlarýna karþý, kararýn tebliðinden itibaren 60 gün içinde belirlenen idare mahkemelerine iptal davasý açýlabiliyor.)

Hak arama sonuna kadar götürülmelidir.

Çünkü kimsenin, FETÖ ihanet örgütü ile yapýlan mücadeleyi gölgelemeye, bir irade zaafý oluþturmaya hakký yoktur. 251 þehidin, bombalanan Meclis’in, emniyet özel harekât binasýndaki polislerimizin, tanklarla ezilen masumlarýn maneviyatýna hançer saplanmasýna izin veremeyiz.

KHK üzerinden kýyam eden birilerinin sesi o kadar yüksek çýkýyor ki, þehit ve gazilerin varlýðý o kadar geçiþtiriliyor ki, “yeni bir FETÖ manevrasý ile mi karþý karþýyayýz?” sorusu boþuna deðil…

FETÖ elebaþý Fetullah Gülen’in þeytanlýðý beter bir þeydir.

Aranan bazý “mahrem ablalarýn”, sýrf maðduriyet oluþturma stratejisi adýna hamile kalmalarý için Pensilvanya’dan talimat geldiðine adým gibi eminim.

Sayýnýn çok olmasý önemli deðil. Türkiye çapýnda 5-6 kiþi seçildi, bu da FETÖ’nün hedefine ulaþmasýný saðladý. Medyaya, bizzat sosyal medyaya servis edilen haberlerle insanlara “bu kadar da olmaz ama” dedirtildi.

Fetullah Gülen bir komitacýdýr ve CIA ile birlikte çalýþtýðý için kumpasýn, tezgâhýn, envai çeþidi sahnelenmektedir.

“Haçlýlarýn ülkenizi iþgal etmesi kötü bir þey deðildir. Onlarýn kýrmýzý çizgileri vardýr. Karýnýza, kýzýna iliþmezler, iliþmemiþtir Haçlýlar…” diyen terör elebaþý F. Gülen’den bahsediyoruz.

Kimse maðdur edilmesin. Kimseye zulmedilmesin. Ama þunu da bilin Beyaz TV’de Fetullah Gülen’in Haçlýlarla ilgili ifadelerini kendi videolarýndan belki on defa yayýnladýk. O piþmen olmayan FETÖ’cüler var ya, bu ihanet laflarýndan bir teki bile etkilenmedi…

KHK üzerinden organize edilen maðduriyet algýsý bir FETÖ saldýrýsýdýr. Bu saldýrýnýn mevzilerinde bilerek ya da bilmeyerek yer alanlarýn mazereti yoktur.

KHK üzerinden yürütülen algý saldýrýsý yerel deðil, küreseldir.

Ýþte ABD Dýþiþleri Bakanlýðýnýn son raporunda Fetullah Gülen, “sürgünde din adamý” olarak gösteriliyor. Zamanlama manidar deðil mi?

Maðduriyet saldýrýsýnda rol ve görev alanlar bize;

FETÖ’nün emniyette, silahlý kuvvetlerde, yargýda sorularý çalarak, insanlara kumpaslar kurarak kendi adamlarýný en kritik noktalara getirdiklerini unutturamaz… Kul hakký yiyenlerden hesap sorulmasýný engelleyemez.

Fetullah Gülen; yükseltmek istediði bürokratlara daha ilçelerde görev yaparken, “þarap ikramýný geri çevirmeyin, içine tuz atarsanýz haram olmaz” talimatýný gönderendir…

FETÖ, yüz binlerce insaný maðdur etti. Aileleri periþan etti. Yargýda hesap verilmesini tavsiye etmek yerine “kaçýn” dedi. Meriç nehrinde boðulan yavrularýn katili Fetullah Gülen’dir.

Maðduriyet var diyenler, bu dediklerimi de diyebilir mi?