Rumeli için her yola çýkýþýmda derin bir hüzün arkadaþlýk eder bana. Hele de bu yolculuk Bosna tarafýna doðruysa... Hüznümün kaynaðý çok. Hüznümün birinci kaynaðý Balkanlardan çekiliþimiz sýrasýnda yaþanan felaketlerdir. Ya da þöyle diyelim isterseniz: Balkan harbine giden yoldaki dar görüþlülük ve sonrasýnda yaþanan facia... Ýkinci kaynaðý hüznümün, elbette 90’lardaki Bosna savaþý...
AB üyeliðine hazýrlanan Balkan Ülkeleri AB Uyum Komisyonlarýnýn toplantýsý için indiðimiz Saraybosna’da yaðmurlu ve soðuk bir hava karþýladý bizi. Nevþehir Milletvekili Ebubekir Gizligider ve Komisyon Uzmanlarýmýzdan Vahap Doðan ilk kez geliyorlardý buraya. Onlara “önce gidip Bosna þehitleri ve Aliya Ýzzetbegoviç’i ziyaret edelim, Fatiha okuyalým ve destur isteyelim” dedim. Biliyorsunuz gidilen yerin ulularýný ziyaret edip destur yani izin istemek eskilerin sevdiði bir adettir. Biz de öyle yaptýk. Bembeyaz mermerden mezar taþlarýnýn bir papatya tarlasýný andýrdýðý þehitler mekâný insana neler söylemiyor ki... AB toplantýsý için gelip AB ülkelerinin savaþ sýrasýndaki vurdumduymazlýðýný hatýrlamak insanda garip hislerin canlanmasýna sebep oluyor.
Saraybosnalýlarýn “Baþ Çarþýya” dedikleri tarihi çarþýda yürüdük, Gazi Hüsrev Bey Camiine gittik ve her içene tekrar ziyaret için bir sebep yaratacaðýna inanýlan çeþmenin suyundan içtik. Benim Saraybosna’ya dördüncü geliþim. Ýçtiðim sudansa eðer baþka seferlerim de var demektir.
Bosna bizim medeniyet havzamýzýn çok önemli noktalarýndan biri. Ebubekir Bey onun için ikide bir bana dönüp “Hocam, buralar bizden, biz buralarda daha çok olmalýyýz” deyip durdu. Zaten Türkiye’nin son yýllarda her alanda izlediði siyaset de bu hedefe matuf. Biz buna mecburuz, tarihimizle, coðrafyamýzla, stratejik konumumuzla, tarihin bize yüklediði sorumlulukla buna mecburuz. Filistin’de ses getirmeyen bir Türkiye’nin Bosna’da ses getirmesi beklenemez. Kafkasya’da olmayan bir Türkiye’nin Akdeniz’de ve Afrika’da mevcudiyeti düþünülemez. Karadeniz’de var olan bir Türkiye’nin Ortadoðu coðrafyasýnda olmamasý mümkün mü? Biz ne kadar Bosna’da olmaya mecbursak Bosna da o kadar Türkiye’de bulunmak zorunda deðil mi?
Saraybosna’ya gelip Mostar’a gitmemek, o güzel köprüyü temaþa etmemek olmazdý. Yol boyunca sýralanan kuzu çevirme mekânlarýnda merakýmýzý da giderdiðimiz için Mostar Konsolosumuz Tolga Bermek’le içtiðimiz sýcak çaylardan sonra Mostar çarþýsýný arþýnlamaya baþladýk. O güzelim Mostar Köprüsü’nün Hýrvatlarýn vahþi top atýþlarýyla yýkýlýþýný gösteren filmi Köprünün hemen yakýnýndaki Mostar Kültürevi’nde izledik. Daha sonra da Köprü’ye yürüdük. Eski haliyle 99 küçük basamakla çýkýlýp inilen kavisli köprü onarýmdan sonra 95 basamaklý olmuþ. Bunda bir kasýt var diyenler Allah’ýn 99 sýfatýný hatýrlatýyorlar ve “Hýrvatlarýn iþi” diyorlar. Ebubekir ve Vahap Beyle Konsolosluðumuzdan Özge Karahan bolca fotoðraf çektiler. Bana da ulaþtýrma nezaketi gösterdiler.
Mostar’dan yarým saat uzaktaki Blagay’da harika bir tekke var. Bir kayanýn göðsüne yaslanmýþ Sarýsaltuk Tekkesi. Kayanýn hemen altýnda coþkun bir kaynak var. Suyu muhteþem. Etraf yemyeþil. Buradaki tesisleri bir Türk firmasý olan Fidan Tur iþletiyor. Cedlerimiz nerelere kadar gitmiþ, fetih ruhu nasýl oluþmuþ, buralarda görmek mümkün.
Mostar’da bir grup Türk askerine rastladýk. Tanýþtýk ayaküstü. “Biz”, dediler, “Bosnadaki irtibat ve gözlem ekiplerinden biriyiz. Yerimiz Saraybosna yolunda Jablanica’da. Sizi bekleriz.” Davet öylesine içtendi ki kabul etmemek mümkün deðildi. Bosna Hersek’te beþ yerde var bu ekiplerden, LOT diye biliniyorlar. 7 ülkeden 17 LOT varmýþ. Her ekipte yedi sekiz kiþi var. Þehri dolaþýyorlar, herkesle konuþuyorlar, ellerinden geldiðince ihtiyaçlarý gideriyorlar. Tahmin edilebileceði gibi en rahatý Türk askerlerinden oluþan ekipler. Her yerde saygý görüyorlar. Sohbet ettik, birlikte yemek yedik. Tabii onlara verdiðimiz söz dolayýsýyla bizim resmi toplantýnýn resepsiyonuna yetiþemedik. Binbaþý Ramazan Sönmez ve arkadaþlarý birlikte olduðumuz için bize o kadar teþekkür ettiler ki mahcup olduk. Hayýr, dedik, biz teþekkür borçluyuz.
Ela Beþkardeþ, Saraybosna Büyükelçiliðimizin sempatik diplomatlarýndan biri. Hem toplantý sýrasýnda, hem baþka vakitlerde varlýðý bizim için bir güvenceydi. Toplantýlarý yöneten Bosna Hersek Parlamentosundan Halid Genjac’ýn bize gösterdiði yakýn ilgiyi unutmak mümkün deðil.
Toplantý iyi geçti. Daha iyisi bu toplantýnýn bize tanýdýðý fýrsatlardý.