Ferudun Niðdelioðlu
Ferudun Niðdelioðlu
Tüm Yazýlarý

Sarý lacivert diriliþ

Fred'li Fenerbahçe, Rize deplasmanýndan güçlü oyun ve 5-0'lýk net skorla þen döndü. Bakmayýn siz rakip takým taraftarlarýnýn maçýn skorunu Rizespor kalecisi Gökhan üzerinden okuma gayretlerine. Kalede Gökhan deðil, Musleraolsaydý da maç bu skorla biterdi. Farklý bir sonuç olmazdý. Aleyhe yapýlan VAR yanlýþlarý bile sonucu deðiþtiremiyor. Fenerbahçe her þeye raðmen rakibini ezip geçiyor. Mourinho, her geçen gün Fenerbahçe oyun kimliðini oturtuyor. Fenerbahçe bundan sonra her maç üstüne koya koya, kendi futbol gücünün zirvesine ulaþýr. Bu ligde Fenerbahçe'nin 2 -hadi Trabzonspor'un hatýrý kalmasýn- 3 zor deplasman maçý olur. Geri kalanlar hikaye. Ligimizin gücü ancak bu kadar. Mourinho ile zaten her maça 1-0 önde baþlýyor Fenerbahçe. Gerisi takýmýn iþi. Usta ayaklarý, alternatifli kadrosu ile bu takým, ligi uzak ara götürür. Fred'in muadilinin transferi, bir kenar oyuncusu, bir stoper transferi de sonucu deðiþtirmez. Olsa olsa pastanýn çileði olur o kadar. Fred'in yedeði kaç maç ilk 11 oynar. Dört bilemediniz beþ maç. 10/15 milyon Euro ödenerek Fred'e yedek oyuncu transfer edilir mi muamma! Fenerbahçe'de bir futbol aklý varsa böyle bir transfer yapmaz. Merkez orta sahaya net bir transfer yeter de artar. Bundan fazlasýna gerek yok. Olsa olsa bu saatten sonra gelecek vaadeden, potansiyeli, yedek oturmayý sorun etmeyecek, düþük maliyetli genç oyuncular transfer edilir.

Ancak göreceksiniz buna raðmen sosyal medya ile okþanan, transfer obezi taraftarý mutlu etmek için 2/3 futbolcu onlarca milyon Euro ödenerek kadroya katýlýr.

Neden?

Çünkü yeni nesil yöneticiler bu þekilde taraftar arasýnda popüler oluyor, sevildiklerini düþünüyor. Kulüplerin borcunun onlarca milyar TL'ye ulaþmýþ olmasý, hepsinin teknik iflasta olmasý bu yöneticilerin umurunda dahi olmaz.

Ýddia ediyorum.

KILIFINA UYDURMAK

Ali Koç bile sosyal medyada yazýlan kadar transfer süreçlerine hakim deðil. Futbol þubesi, kendine yakýn gazeteciler ile transferi dizayn ediyor. Baþkan ve yönetim el mecbur transfer yapýyor. Ha diyeceksiniz ki "Yeni kulüpler kanununda yöneticilerin sorumluluðu var." Hiç boþuna kendinizi yormayýn. Hem Kanunu aþmanýn binlerce formülü var. Hem de böyle bir sorumluluk mekanizmasý iþletilirse yöneticilerin sarýlacaðý çok güçlü bir argüman var. Ne mi? "Devlet bize karþý." Ya da "Muhalifler bize iftira atýyor."

Bakýnýz Galatasaray'a. Son iki sezonun lig þampiyonu. Kasasýna UEFA'dan giren onlarca milyon Euro var. Transfer gelirleri, sponsorluklar, forma ve bilet gelirleri... Filme bakarsan; uçuyor, kaçýyor Galatasaray. Sonra küçük bir sýzýntý çýkar çýkmaz yönetimin dýþýnda kalan bir yönetici peyda oluyor. Ardýndan halýnýn altýna süpürülen pislikler bir bir ortaya çýkýveriyor.

Dört baþý mamur bilet yolsuzluðu, haksýz kazanç elde edilmesi ve daha nice ithamlara karþý savunma hemen hazýr: hepsi iftira. Muhaliflerin ve rakiplerin uydurduðu yalanlar. Peki ya gerçekler? Üzerine adli makamlar gitmez ve saðlam bir soruþturma yapýlmaz ise belki de hiç bilemeyeceðiz. Yapanýn yanýna kar kalacak.

Kimsenin yapýlan faydasýz transferlere harcanan 100 milyonlarca Euro'nun hesabýný sormaya niyeti yok. Milyon Eurolar ödenen futbolcular bedelsiz serbest kalýyor, kimsenin umurunda deðil. Bunlara ödenen yýllýk ücretler, menajer komisyonlarý, vergiler de cabasý. Hesap sorana; "muhasebeci misin?" diye soruluyor, hain ilan ediliyor. Büyük, küçük tüm kulüplerin durumu bu. Geçen hafta içinde Kayserispor Baþkaný açýklamalar yapýyor. Milyon Euro ücret alan futbolcunun elini kolunu sallayarak gittiðini, FIFA tazminatýndan kaynaklanan milyonlarca Euro enkazýn kulübe kaldýðýný açýklýyor. Transferi yaparken, "Ben cebimden ödüyorum, kime ne?" dediði için ayakta alkýþlanan dönemin baþkanýnýn karþýladýðý tüm masraflar için kulüp gelirlerinin tamamýna temlik koyduðunu, yaptýðý temliki kiþisel borçlarý için bir bankaya teminat olarak verdiðini yapýlan açýklama ile öðreniyoruz. Üstelik o banka, Fenerbahçe Baþkaný Ali Koç'un sahibi olduðu bir banka. Kayserispor o bankaya artýk göbekten baðlý. Bu konu haber bile olmuyor Türkiye'de. Araþtýrýlsa neler neler ortaya çýkacak. Çýkacak da bu araþtýrmayý kim yapacak?

TFF mi?

Dönemin baþkanýna kimse "Kardeþim sen ne yaptýn kendin sefasýný sürdün, cakasýný yaptýn, enkazýný býrakýp gittin" diyemiyor.

Hani yeni kulüpler yasasý ile böyle baþkanlara hesap sorulacaktý? Var mý hesap sorabilen? Kol kýrýlýyor, yen içinde kalýyor. Olan Türk Futboluna oluyor. Türk Futbolu derin komada. Hýzla ölüyor. Aðlayaný bile yok.

BÜYÜK HOCAYA ELVEDA

Bahsi açýlmýþken, Türk Futbolundan, Christoph Daum geldi geçti. Hafta sonu Daum'u kaybettik. Daum hem Fenerbahçe'de hem de Beþiktaþ'ta þampiyonluk kazanmýþtý. Kuþkusuz Fenerbahçe taraftarlarý Daum'u bir baþka seviyordu. Fenerbahçe, Daum'la, 03/04 ve 04/05 sezonlarýnda üst üste iki kez þampiyon olmuþtu. 05/06 da ise son maçta Denizli'de þampiyonluk kaybedilmiþti. O maçta olanlar, maçýn hakemi Selçuk Dereli, hala Fenerbahçelilerin hafýzasýnda. Fenerbahçe'de o sezonunun sonunda çok büyük bir kýrýlma yaþanmýþtý. Þampiyon olsa ya da her þeye raðmen Daum ile devam edilse farklý bir Fenerbahçe tarihi yazýlabilirdi. Ama olmadý. Bu vesile ile spor kamuoyu Daum için gýpta edilecek bir vefa örneði sergiledi. Allah herkese böyle bir veda nasip etsin. Bu konuda dikkatimi çeken çok önemli bir husus oldu.

Fenerbahçe Spor Kulübü sosyal medya hesaplarý Daum'un ölüm haberini ilk anda son derece kötü bir iletiþim biçimi ile takipçileri ile paylaþtý. Ardýndan büyük bir infial oldu. Fenerbahçe Spor Kulübü sosyal medya hesaplarý gelen tepkiler üzerine, yeni paylaþýmlar yapmak zorunda kaldý. Fenerbahçe TV özel program yaptý. Yöneticiler açýklamalarda bulundu. Deðerli dostlar, olanýn çaresi yok mantýðý ile konuya yaklaþýrsak doðruyu bulamayýz. Fenerbahçe sosyal medya hesaplarýný yönetenlere, iletiþimini belirleyenlere hatýrlatmak isterim. Fenerbahçe 2018 yýlýnda Ali Koç baþkan seçildiðinde kurulmadý. Siz ne kadar böyle görseniz de Fenerbahçeliler böyle görmüyorlar. 1907 yýlýnda kurulan kulübün 2018 yýlýna kadar geçen 110 yýllýk tarihi var. Bu tarihi yazan, Fenerbahçelilerin hiç unutmadýðý, unutamayacaðý, kahramanlarý var. Daum da o kahramanlardan biriydi. Fenerbahçeliler için Daum sýradan bir teknik adam deðildi. Daum, Fenerbahçeli bir nesile yaþayan bir umudun hatýrlatýcýsýydý. Bir neslin kahramanýydý. Onun yarattýðý yeni kuþak Fenerbahçe kadrosu sahaya çýktýðýnda Fenerbahçeliler kazanma ihtimalini, mutlak bir gerçeklik olarak görürdü. Fenerbahçe de Türk Futbolu da onunla çok güçlü bir ivme kazanmýþtý. O arkasýnda onun kazandýrdýklarý ile Fenerbahçeli olan bir nesil býraktý. Özet olarak Daum sýradan biri deðil, Fenerbahçe'nin önemli bir deðeriydi. Fenerbahçe taraftarý vefalýdýr. Siz unutsanýz da onlar size unutturmazlar.