Sarıgül kuş mu konduracak? Anlatın da, neyi kaçırdığımızı bilelim!

Doğan Medya Grubumemurlarına dert oldu:

Mustafa Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olacak mı?

Düzeltiyorum:

Mustafa Sarıgül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na adaylığını mutemet parti CHP’den koyacak mı?

Dün, konuyu ele alan üç yazı okudum.

Pardon, dört.

Dört “bağımsız” yazarımız da, Kemal Kılıçdaroğlu’nu aynı konuda sıkıştırıyordu:

Mustafa Sarıgül’ü niçin CHP’ye davet etmiyorsunuz?

Niçin kendisini “Belediye Reisi adayımız Mustafa Sarıgül kardeşimizdir” diyerek, şık bir davranış sergilemiyorsunuz?

Niçin Sarıgül’ün adaylığına karşı gardınızı alıyorsunuz...

Sorular bu şekilde uzayıp gidiyor...

Bekleniyor ki, Kemal Kılıçdaroğlu da, çıkıp, “Cumhurbaşkanı adayımız Abdullah Gül kardeşimizdir” diyen Erdoğan gibi “şık bir davranış” sergilesin, solda benzersiz bir “birlik ve beraberlik görüntüsü” versin.

Doğan Medya Grubu memurlarına dert olan konu, Kılıçdaroğlu’yla gerçekleştirilen televizyon programında da gündeme geldi.

Dendi ki, “Mustafa Sarıgül’ün durumu Parti Meclisi’nde konuşuldu mu?”

Kılıçdaroğlu bu soruya son derce net bir cevap verdi: “Mustafa Sarıgül’ün durumu, kendisinin bize bir başvurusu olmadığı için Parti Meclisi’nde görüşülmedi. Sarıgül’den partiye dönüş için adım bekliyoruz.”

Sonra da bir “uyarı”da bulundu... Yani, dönüş şartını dile getirdi: “Eski hastalıklardan partinin arınması gerekiyor... Bölünme ve hizipçilikle geliyorlarsa, hiç kimse gelmesin.”

Demek istiyor ki Kılıçdaroğlu, “Sarıgül, Baykal’a çektiği numaraları bize de çekmeye yeltenmesin. Buyursun, başvurusunu yapsın. Değerlendirelim. Kendisini nerede kullanacağımıza biz karar veririz.”

Bu cevap, Doğan Medya Grubu memurlarında burukluğa yol açacaktır mutlaka.

Mustafa Sarıgül de hoşlanmayacaktır...

Muhterem, çünkü, “koşullarıyla” gelmek istiyor... “Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığı vermezseniz, bir başvuruda bulunmam... Şartları ben belirlerim” demeye getiriyor.

Fakat, anlayamadığım bir husus var:

Sarıgül’ün nerede “kullanılacağı” mühim bir memleket meselesi midir ki, eline kalemi alan her Doğan Medya Grubu memuru, Sarıgül üzerinden Kılıçdaroğlu pataklıyor?

Kılıçdaroğlu, “Belediye Reisi adayımız Mustafa Sarıgül kardeşimizdir!” deyip şık bir davranış sergilediğinde, hangi “sol”lar arasında birlik ve beraberlik görüntüsü oluşturmuş olacak? O “sol”larda hangisi gerçekten sol?

Doğan Medya Grubu memurları istiyor diye, “Ben anayasal vatandaşlığa karşıyım” diyen Kılıçdaroğlu’yla, hangi sol değerlerle kesiştiğini bilmediğimiz Mustafa Sarıgül’ü “sol” mu sayacağız?

Geçelim...

Daha da mühim soru şu:

Doğan Medya Grubu memurlarına dert olan konu, niçin aynı zamanda Koç Grubu’na dert olur?

Niçin TÜSİAD’a dert olur?

Niçin Cem Boyner’e dert olur?

Niçin darbeyle yatıp darbeyle kalan İstanbul sermayesine dert olur?

Niçin “Gezi devrimcilerine” dert olur?

Kimdir Sarıgül?

Sırrı nedir?

Hangi siyasal-ideolojik değerleri “temellük” etmiştir? Bilmediğimiz hangi “beledi hizmetlere” imza atmıştır? Mevcut yönetimin akim bıraktığı hangi hususlarda “tamamlayıcı” ve “ıslah edici”rol üstlenecektir?

Belediye Reisi seçildiğinde kuş mu konduracaktır?

Ne yapacaktır?

Birileri çıkıp Sarıgül’ün “üstün niteliklerini” anlatsa da, hiç değilse neyi kaçırdığımızı bilsek!