Sarıgül’den CHP lideri de olur, cenaze imamı da!...

Öyle demişlerdi ya; “Saldıracağız ve hükümeti yıkacağız...”

 

Ama öyle olmadı... Ve bugün CHP tehdit altında!...

 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) atakta...

 

Bazı BDP’li vekiller istifa edip HDP’ye geçtiler... Kongre bile yaptılar... Yerel seçimlere BDP ile giriyorlar... Genel seçimlere ise HDP, tek parti olarak girecek... BDP aday göstermeyecek...

 

HDP kendini kısaca şöyle tanımlıyor; Özgürlükçü, özyönetimci, en genç, halkçı, demokratik, barışçı, ekolojik, emekçi, eşitlikçi... LGBT de destek veriyor... (bayağı renkli bir parti yani!..)

 

Kongresinde Gezi sloganları atılıyor...

 

HDP, Marksist soldan, özgürlükçü ve ekolojist sola uzanan bir yelpazede yer alıyor... ( Geziciler ‘Ekolojist Sol’ ekolünden olsa gerek!...)

 

Velhasıl böyle bir parti CHP’den epey bir oy tırtıklar...

 

Bu arada şaka maka derken Gezi Partisi resmen kuruldu... (İşte bunlar hep ‘Ekolojist Sol’ partiler!...)

 

Parti programları ekoloji, yeşillik ve Gezi üzerine kurulmuş...

 

İktidara gelirlerse bütün inşaatları durduracaklar... Her yer Taksim, her yer direniş olacak!... Havaalanına, yola, köprüye, tüpe.., falan karşılar... Ve de acayip solcular!...

 

Yani bu parti de CHP çizgisine oldukça yakın!... Bunlar da bir kesim CHP’lilerin (Ekolojist solcuların!.) oyunu kapar...

 

Kısaca CHP’nin iki yeni rakibi var...

 

CHP de boş durmadı elbette...

 

Türkiye Değişim Hareketi’ne ittifak çağrısı yaptı... Kılıçdaroğlu, ‘Hepsini CHP’ye davet ediyorum. Ayrışma lüksümüz yok..’ dedi...

 

TDH’nin lideri Sarıgül de cevap verdi; ‘Çağrı en üst düzeyde yerini bulacak..’

 

‘En üst düzeyde yer bulmak’, ‘oraya gelirsem koltuğuna otururum’ mu demek acaba bilemiyorum ama Sarıgül sorunsalı halledilmeden CHP’de sular durulmayacak...

 

Peki başka neler yapıyor CHP?...

 

Başörtüsüyle uğraşmaya devam ediyor...

 

Paketten başörtüsüne özgürlük çıktı... Rahatsız oldular... Bir grup CHP’li vekil ‘cumhuriyetin temel değerlerini yedirmeyiz’ tadında açıklama yaptılar...

 

Ardından Silivri müdavimlerinden CHP’li bir vekil de başörtüsü serbestisinin iptali için Danıştay’a başvurdu...

 

CHP’li vekil Loğoğlu ise dün, milletvekillerin Genel Kurul'a başörtüsüyle gelmesi konusunda şöyle dedi;

"Biz TBMM'ye sahip çıkacağız. TBMM'nin geleneklerine, duruşuna sahip çıkacağız. CHP yine içtüzüğün verdiği bütün imkanları kullanarak, bunun gereğini yerine getirecektir"

 

Yani başörtülü vekil sokmayacakalar Genel Kurul’a...

 

İşte, her ne kadar ‘Yeni’ de deseler...

 

‘Ekseni kaydırdık’ da deseler..,

 

‘Ilımlı Kemalizm’den de söz etseler.., CHP’de ‘Bağzı Şeyler’ değişmiyor!...

 

Işığı bol olsun Ecevit’in ‘Burası cumhuriyete meydan okunacak yer değildir... Bu kadına haddini bildirin..’ dedikten sonra halkın nasıl had bildirdiğini unutmuş gibiler...

(Hoş, çarşafa da rozet takılıyor, sonra unutuluyor!..)

 

Kemal Abi’den de bir ses çıkmıyor... Belki de haberi yoktur olan bitenden, bilemiyoruz!..

 

Ama CHP’nin başörtüsü ve mütedeyyin düşmanlığı bitmek bilmiyor...

 

CHP’nin din ve başörtüsü alerjisini geçirmese bile ‘semptomatik bir tedavi’ olarak Sarıgül iyi gelebilir...

 

Adam o kadar cenazeye katılıyor, camiye gidiyor...

 

Öğrenmiştir bir şeyler herhalde!...

 

Bakalım ‘en üst düzeyde’ CHP’de yerini bulabilecek mi Sarıgül?...

 

...