Sarı-Lacivert bir zafer hikayesi

Bir işe başlarken en önemlisi, başaracağına inanmaktır. Aynen Fenerbahçe’nin olduğu gibi. Üst üste kaybedilen şampiyonluklardan sonra hala ayakta kalabilmek ve 3 Temmuz sürecinden geçmek ne kadar da zordu. Ama ne Başkan Aziz Yıldırım başını öne eğdi, ne yöneticileri, ne de futbolcuları. En önemlisi de taraftarı. Sarı-Lacivertli renklere gönül verenler. Yağmur, çamur demeden, sıcağa, soğuğa aldırmadan her maç da tribündeki yerlerini aldılar. Her 90 dakikanın başlama düdüğü ile “Şampiyonluk” kelimesini ağızlarından düşürmediler. Boğazları yırtılırcasına her golden sonra “En büyük Fenerbahçe” diye bağırdılar.

Lig maratonunda yenmek de vardı, yenilmek de, berabere kalmak da.. Ama en önemlisi şampiyonluğa olan inancını yitirmemekti. Tıpkı Teknik Direktör Ersun Yanal’ın yaptığı gibi. Ateşten gömleği giyen Ersun hoca, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor gibi devlerle yarışırken, ajandasına 31.haftayı işaretlemişti; “Şampiyon” olacağız diye. Dediğini de yaptı, Mustafa Denizli ve Aykut Kocaman’dan sonra Fener’de şampiyonluk yaşayan üçüncü Türk teknik direktör oldu. Ne kadar övünse azdır.

Peki ya futbolcular!. En çok kahrı onlar çekti. Yeri geldi, yediği golden sorumlu oldu. Yeri geldi, kaçırdığı golden. Ama topu ağlara gönderince onlardan büyüğü yoktu. Çünkü taraftar hep skoru hatırlar. Ne demişler; tarih, zafere katkıda bulunanları yazar.

Peki ya yöneticiler! Transferler iyi çıkarsa, “Bu işi iyi biliyor” diye göklere çıkarılırlar. Kötü çıkarsa “Paraları çar-çur etti” diye suçlanırlar. Teknik direktör, takımı şampiyon yapamazsa fatura onlara çıkar tribünler “İstifa” diye inler. Ama maratonun sonunda şampiyonluk kupası kaldırılırsa “En büyük başkan, bizim başkan” diye yer-gök inler..

Peki ya taraftarlar!. Renklere öylesine aşıktırlar ki! Hayatta takım değiştirmezler. Yeri gelir evinin rızkını, yeri gelir okul harçlığını bilete yatırırlar.

Ya da dünkü gibi tribünleri tıka basa dolduran kadınlar ve çocuklar, güzelliklere güzellik katarlar..

Son söz: Lider, sezon başından bu yana olduğu gibi Ç.Rizespor önünde istediğini aldı, bileğinin hakkı ve alın teriyle şampiyonluğa ulaştı. Fenerbahçe camiasını yürekten kutluyorum.